sayi1200.gif (1699 bytes)



 

Sağlık Ocaklarımızdan

Beyköy Sağlık Ocağı
Ebe Yıldız Şahin

            Eylül ayı derginizde 70. yıl Cumhuriyet 1 No’lu Merkez Sağlık Ocağı ile ilgili yazınızı okudum. Ben kendi sağlık ocağımızın içler acısı durumunu anlatma gereği duydum. Ben Düzce İli Beyköy Sağlık Ocağında beş yıldır ebe olarak çalışmaktayım. Sağlık ocağımızda 1 doktor, 1 hemşire, 1 ebe, 1 sağlık evi ebesi, 1 sağlık memuru, 1 hizmetli olmak üzere toplam 6 sağlık çalışanı bulunmaktadır. Doktorumuz bir aydır bulunmakta ve geçici görev ile çalışmaktadır.

            Toplam 15 köye ve 9376 nüfusa hizmet vermekteyiz. Sağlık ocağımızın bir ambulansı bulunmasına karşın şoförümüz yoktur. İki yıl önce kadrolu bir şoför verdikleri halde altı ay sonra şoförümüzü geçici görev adı altında aldılar ve bir daha geriye vermediler. Sağlık ocağı binası 1976 yılında yapılmış olup bina ve lojman tamamen sağlıksız bir ortamdadır. Sağlık çalışanı olmamıza karşın kendi foseptik borularımız kuyuya ulaşmadan yıllardır toprak altına karışmaktadır. Bu sorunumuzu müdürlük ve belde belediye başkanları gidermeye çalışmadılar. Sonunda söyleye söyleye bu yaz bu sorunu çözdük.

            Sağlık ocağımızda eğitimini almış bir laboratuvar teknisyenimizin olmaması ve laboratuvar olanaklarımızın yok denecek kadar az olması hizmet sunduğumuz halkla sorunlar yaşamamıza neden olmaktadır.

            Ocağımızın bir derneği ya da bir vakfı bulunmamaktadır. Maddi sıkıntımız oldukça büyüktür. AKŞ, idrar,  hemoglobin çubuklarımız ve gebelik testimiz ancak ocağın makbuz paraları yeterli gelirse karşılanabilmekte çoğu zaman karşılayamamaktayız. Flasterinden tutun, jetokainine kadar gerekli malzemeler eczaneden para ile temin edilebilmektedir. Köylerimiz Karadeniz köyleri gibi dağınık ve orman köyü olmasından dolayı sürekli yaralı ve küçük cerrahi girişim gerektirecek kesi gelmekte ve bu hastalara müdahale etme olanağımız çok az bulunmaktadır.

            12 Kasım 1999’da büyük bir deprem felaketi geçirmiş olmamıza karşın sağlık ocağı çalışanları olarak depremden 5 dakika sonra çok zor koşullarda elektriksiz, susuz kapının önünde bir hafta kesintisiz hizmet verdik.

            Steril olmayan koşullarda çalıştık. Aletlerimiz, pansuman malzemelerimiz yol kenarında tozun toprağın içinde kaldı. Sağlık Grup Başkanlığı’mızdan sürekli çadır isteminde bulunduğumuz halde ocağımıza çadır on gün sonra temin edilebildi. Ocağımızın yetersizlikleri yazmakla bitmiyor. Verdiğimiz hizmetten ne halk memnun ne biz çalışanlar. Herkes görevinin dışında işler ile ilgilenmekten bıktı. Yeri geldiği zaman elimize paspasları, süpürgeleri alıp sağlık ocağını yıkamakta, yeri geldiği zaman kömür karalarının içinde beyaz formayla soba kovalarını doldurmaktayız. Hele şükür bu kış bir hizmetli verdiler de bu dertlerden bir ölçü kurtulduk.

            Bir köy sağlık evinde bile bulunan imkanların bulunmadığı bu sağlık ocağında daha ne yapılabilir? Diğer sağlık ocaklarında 35-40 çalışandan söz edilince dudaklarımız uçukluyor. Kimi yerlerde bazı nedenlerle (Türkiye koşullarında torpil, siyasi vb.) yığılmalar var iken bazı yerlerde de bir doktorun tek başına görev yaptığını duyuyoruz.

            Siz olsaydınız bu şartlarda ne yapardınız?

Sağlık düzeyi ölçütleri 1999

Yıl ortası nüfus                                         9376

Kaba doğum hızı                              %o 13.5

Doğurganlık hızı                                 %o 51.6

Nüfus artışı                                        %o 8.5

Düşük hız                                           %o 7.8

Kaba ölüm hızı                                  %o 5

Bebek ölüm hızı                                %o 7.8

Ana ölüm hızı                                     0 (sıfır)

Ölü doğum hızı                                  %o 30.5

DBT aşısı                              % 100

Polio aşısı                              % 100

Kızamık aşısı                                     % 100

BCG aşısı                              yapılmamaktadır

 

Hastanede olan doğumları                          %83.9

Sağlık personeli yardımı olan doğumlar    %12.7

Kişi başına düşen ortalama izlem                    3.8

Gebe ortalama izlem                                                        5

Bebek başına düşen ortalama izlem                            3.6

Çocuk başına düşen ortalama izlem                            2.6

Korunan kadın yüzdesi                                 %59.2

 

.......