Sted’den
Merhaba,
Bu yıl Sağlık
Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesinin 40.
yılı. Yasa 1961’den beri ülkemiz tıp ortamına çok önemli katkılar sundu.
Özellikle sağlık ocağı çalışanları tüm olumsuzluklara karşın en çok
öldüren, en çok sakat bırakan hastalıklara öncelik vererek, çağdaş sağlık
anlayışının gereği, sağlıklı yaşam hakkını temel insan hakkı olduğu
bilinciyle hizmet sundular. Yıllarca ulaşılamaz denilen yerleri, sağlık çalışanları
bir sıcak çay sunumu yakın kıldılar.
224 sayılı
yasanın 22. maddesi:
"Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi faaliyetlerinin
yürütülmesi ve değerlendirilmesi konusunda Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na
görüşlerini bildirecek, tavsiyelerde bulunacak ve bu konuda halk ve çeşitli kurumlar
arasında işbirliği sağlayacak bir Genel Kurul teşkil edilir. Bu Kurul Sağlık ve
Sosyal Yardım Bakanlığı’ndan tayin edilecek veya vazifelendirilecek yeter sayıda mütehassıs
ile üniversitelerin, bakanlıkların, Devlet Planlama Teşkilatı’nın, İşçi
Sigortaları Kurumu’nun, Türk Tabipleri Birliği’nin, Türk Eczacılar Birliği’nin,
Türk Veteriner Hekimleri Odaları Birliği’nin göndereceği salahiyetli temsilcilerle
il sağlık kurullarının göndereceği birer temsilciden teşekkül eder...”
Sağlık
Bakanlığı’nın her yıl toplayıp verilen hizmetin tüm boyutlarıyla
tartışılacağı, değerlendirmeler sonucu, sunulan sağlık hizmetinin yeniden
kurgulanacağı, Sosyalleştirme Genel Kurulları yalnızca 1969 ve 1978’de iki kez
topladı. Ülkenin sağlık ortamına önemli katkıları olan bu genel kurulların
yıllardır yapılmıyor olmasının eksikliğini gören TTB Merkez Konseyi Sosyalleştirilme
Yasası’nın 40. yılında bir değerlendirme, başardıklarımızı anımsama,
zorlukları belirleyip, üstesinden gelmenin olanaklarını yaratmak için 26-27 Mayıs
2001 tarihinde “Sosyalleştirme Genel Kurulu”nu Ankara’da topluyor.
Bu toplantıda
bizlere, birinci basamak sağlık çalışanlarına çok önemli görevler düşüyor. Sağlık
hizmetlerinin kurgulanmasında sunumunda yaşananları, aksayan yönleri birlikte tartışalım.
Basamaklandırılmış sağlık sunumundan kurumlar arası ilişkiye, koruyucu sağlık
hizmetlerinden tedavi edici hizmetlere, sağlık çalışanlarının atanmasından ekip
çalışmasına, hizmetlerin finansmanından sağlık birimlerinde kurulan vakıf-dernek
yapılanmalarına, sürekli tıp eğitiminden hizmet içi eğitime, yetişkin eğitiminden
yetişkin moral değerlerine, yanlış tıbbi uygulamalardan hasta haklarına daha iyi
çalışma ortamı, daha iyi özlük hakları için gündemimiz oldukça yüklü. Bu genel
kurula katılmak, deneyimlerimizi paylaşmak, çözüm önerilerimizi dile
getirmek en çok bize, birinci basamak sağlık çalışanlarına düşmekte.
Düzenlemiş
olduğumuz fotoğraf yarışması tüm sağlık çalışanlarının duyumsadıkları hüzünleri,
sevinçleri, anlık duraksamaların görsel, düşsel sürekliliğini paylaşmak adına hiçbir
profesyonel kaygıya kapılmadan, duyarlılıklarımızı sergilemeye çağırıyoruz.
Ne söz bitsin
ne de söylenişin hiç bir dili susmasın.
Bilimsel ve
dostça kalın. |