Sayfa yükleniyor...

DR. ŞEYHMUS GÖKALP DAVASI

Dr. Şeyhmus Gökalp; işyeri hekimi, Türk Tabipleri Birliği önceki dönem Merkez Konsey üyesi, Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu üyesi, hekimlerin mesleki standartlara, etik değerlere uygun çalışma koşulları, sağlık hakkı, insan hakları için çalışan 18 yıllık bir hekim.

20.11.2020 günü evinden gözaltına alınıp 23.11.2020 günü tutuklanmıştır. Yasadışı silahlı örgüt üyesi olma suçlaması ile hakkında dava açılmış, 10 Şubat 2021 günü yapılan ilk duruşmada tahliye edilmiştir.

Savcılığın suçlaması; 2016 yılında yakalanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak verilecek cezadan kurtulmak isteyen itirafçı bir tanığın 2019 yılında verdiği ifade ile 2016 ve 2017 yıllarında Diyarbakır’da yasal bir biçimde toplanan Demokratik Toplum Kongresi genel kuruluna delege olarak katıldığı iddiasına dayandırılmıştır.

25 Haziran 2021 günü yapılan ikinci duruşmada itirafçı tanık SEGBİS aracılığı ile mahkemede dinlenmiştir. Dr. Şeyhmus Gökalp’in örgüt üyesi olduğu ya  da herhangi bir yasadışı faaliyette bulunduğuna tanık olmadığını, ifadesinin tutanağa yanlış yazıldığını söylemiştir. İtirafçı tanık ile Dr. Gökalp’in aynı sağlık kuruluşunda birlikte hiç çalışmadığına; hatta Dr. Şeyhmus Gökalp’in Hastanede hiç çalışmadığına ilişkin resmi belgeler de gelmiştir. İkinci duruşmada Şeyhmus Gökalp’in DTK’nin delegesi olmadığı, delege olarak genel kurullara katılmadığına ilişkin belgelerin bulunduğu bir başka savcılık soruşturma dosyası getirtilmiş ve Mahkeme dosyasının içine girmiştir. Mahkemece istenen Dr. Şeyhmus Gökalp’in elektronik cihazlarına ilişkin inceleme raporları, sosyal medya incelemeleri,  yurt dışı giriş çıkış kayıtları, istihbarat raporları vb. bütün belgeler de Mahkeme dosyasına girmiştir. Bütün bu belgelerle de Dr. Şeyhmus Gökalp’e atılan suçun asılsız olduğu, kanıta dayanmadığı bir kez daha anlaşılmıştır.

Duruşma Cumhuriyet Savcısı, 15 Ekim 2021 günü yapılan 3. Duruşmada, sanki itirafçı tanık 2. Duruşmada mahkeme huzurunda dinlenmemiş, Jandarma tarafından alınan ifadesinin gerçeğe aykırı olduğuna dair ifade vermemiş, bu durum tutanaklara işlenmemiş, suçlamayı çürüten bütün belgeler mahkeme dosyasına gelmemiş gibi asılsız iddialarını tekrar etmiş, örgüt üyesi olmaktan ceza verilmesini istemiştir.  O kadar ki 25 Haziran 2021 günü yapılan duruşmada, bizzat C. Savcısının suçlamayla ilişkili görerek kendisinin getirtilmesini talep ettiği kanıtlar da gelmiş olmasına rağmen, bunlar da yokmuş gibi davranmış  mütalaasında değerlendirmemiştir.

Savcılık kurumu bir bütün olarak  ceza yargılaması usulüne aykırı, hukuk dışı bir soruşturma sürecine dayanmış, lehe olan delilleri toplamamış, makul suç şüphesi olmadan dava açmış; kovuşturma aşamasında, Mahkeme tarafından toplanan  suçun oluşmadığını gösteren kanıtların hiç birini değerlendirmemiş, iddiası ile  dosyadaki kanıtların ilişkisini kurmamıştır.

Kanun uyarınca Savcı, yargılamada herhangi bir taraf ya da tarafın temsilcisi değildir. Savcının, kendisinin veya başka bir tarafın menfaatleri için değil, maddi gerçek, adalet ve hakkaniyet için çaba göstermesi gerekir. Yalnızca sanığın cezalandırılmasına yönelik değil, kovuşturma aşamasında çelişmeli yargılama sonucunda açıklığa kavuşan duruma göre beraat yönünde de mütalaa verebilir. Gerekiyorsa sanığın lehine veya aleyhine olarak kanun yoluna başvurma hakkına sahiptir.[1] Bu nedenle Cumhuriyet Savcısı olmadan duruşma yapılamaz, yokluğu mutlak bir bozma sebebi sayılmıştır.(CMK m. 289/1-e).

Adil yargılanma, ceza muhakemesi hukukunda sanığa ve mağdura tanınan hakların tümü ve insan hakları ihlal edilmeksizin yapılan yargılamadır[2]

“Kovuşturma safhası sonunda da iddia makamı, duruşmaya getirilip tartışılan delilleri değerlendirerek esasa dair iddialarını mütalaası ile ortaya koyacak, sanık veya müdafii de buna dair savunmasını yapabilecektir. Bu sağlıklı bir karara ulaşabilmenin gerekli ve zorunlu şartıdır.[3]

Dr. Şeyhmus Gökalp davasında Duruşma Savcısı, mütalaasında duruşmaya getirtilen delilleri görmezden geldiği, değerlendirmediği için adil yargılanma hakkını ihlal etmektedir.

Hakimler ve Savcılar Kurulu, “Türk Yargı Etiği Bildirgesi”nde  “tarafsız davranmanın adil yargılanma hakkı ile doğrudan ilgili olduğu,(hakim ve savcıların) tarafsız hareket etmekle yetinmeyecekleri, objektif bir bakış açısıyla tarafsızlıklarına ilişkin her türlü kuşkuyu bertaraf edecek bir duruş sergilemekle yükümlü oldukları, görevlerini yaparken kendilerine duyulan güvene halel getirebilecek bir algı, kuşku veya tereddüt oluştuğunu fark ettiklerinde, görevden çekilmelerinin gerekip gerekmediğini azami dikkat ve özenle değerlendirecekleri”ne yer vermiştir.

 “Savcıların her zaman ve her koşulda; adil, tarafsız, tutarlı” olmaları gerekir (Savcılar İçin Avrupa İlkelerin/Budapeşte İlkeleri).

“Savcıların kanunla belirlenmiş olan yetkileri ve muhakemedeki rolleri, mahkemelerin bağımsızlığı, tarafsızlığı, meşruiyeti ile doğrudan ilgilidir”(Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Kamu Savcılarının Cezai Yargılama Sistemindeki Rolüne ilişkin Üye Devletlere Tavsiye No: 2000/19).

Biz bu aşamada, Dr. Şeyhmus Gökalp’in adil yargılanma hakkının güvence altına alınmasını talep ediyoruz. Savcının taraflı, peşin hükümlü, hukuka aykırı tutumu nedeniyle adil yargılanma hakkının güvence altında olduğundan ciddi kuşku duyuyoruz. Bu kuşkunun bertaraf edilmesi için Savcının görevden çekilmesini, yargılama aşamasındaki delilleri değerlendiren yeni bir mütalaa verilmesini istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki Savcıya tanınan haklar ve yetkiler aynı zamanda yargılananlar yönünden adil yargılanma hakkının güvencelerindendir.[4]

 

 

[1] Ünver, Yener, Hakeri, Hakan, a.g.e. s.260

[2] Boşgelmez Aydın -Adli Bir Organ Olarak Savcılık, Türkiye Barolar Birliği-7-9 Temmuz 2006, s.219

[3] Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin E. 2017/2491, K. 2017/5658 sayılı ve 20.12.2017 günlü kararı

[4] Tezcan/Erdem/Sancakdar, s. 265, 266. aktaran BİRTEK Fatih -   Cumhuriyet Savcısı’nın delilleri ve Fiili Takdir Yetkisi Prof. Dr. Nur Centel’e Armağan -s.953

 

Meslek etik ilkelerini ve iyi hekimlik değerlerini ödünsüz savunan meslektaşımız ve çalışma arkadaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp’in suçsuz olduğunu biliyor ve hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı alınması umudumuzu koruduğumuzu ve yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.

TTB