.........hor_line.gif (176 bytes)
.

 

TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA DAİR KANUN

(Tıp Meslekleri Uygulamalarına Dair Yasa*)
Kanun No:1219
(R.G.:14 Nisan 1928 / 863)

 

BİRİNCİ BÖLÜM

HEKİMLER

      Madde:1-Türkiye Cumhuriyetinde hekimlik yapmak ve ne biçimde olursa olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden diploma almak ve Türk olmak gereklidir.

      Madde 1-Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tababet icra ve herhangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye Darülfünunun Tıp Fakültesinden diploma sahibi olmak  ve Türk bulunmak şarttır.

      Madde:2-Yukarıdaki maddede yazılı diplomanın geçerli olabilmesi için diplomasının Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nca onaylanmış ve kaydedilmiş olması gereklidir. Hekimlik yapmak isteyen asker hekimler de diplomalarını onaylatır ve kayıt ettirirler. Ancak zorunlu hizmetlerini yaptıkları sürece diplomaları alıkonulan hekimler bu süre içinde dahi hekimlik yapmaya izinlidirler.

      Madde 2-Yukarıdaki maddede yazılı diplomanın muteber olması için diploma sahibinin 8 Teşrinisani 1339 tarih ve 369 numaralı kanun mucibince hizmeti mecburesini ikmal etmiş ve diplomasının Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tasdik ve tescil olması lazımdır. Tababet sanatını icra etmek isteyen askeri tabipler de diplomalarını tasdik ve tescil ettirirler. Ancak  hizmeti mecburelerini ifa eyledikleri müddetçe diplomaları alıkonulan tabipler bu müddet zarfında dahi icrayı sanata mezundurlar.[1]

      Madde:3-Yukarıdaki maddelerde belirtilen hekim diploması ile cerrahi veya alt dallarında uzman olduğuna dair bu yasanın tanımları gereğince gerekli belgeleri olmayan hiçbir kimse cerrahi ameliye yapamaz. Küçük cerrahi ameliyelerini her hekim yapabilir. Sağlık Bakanlığı'nca açılan ve yönetilen okullardan mezun olan sağlık memurları ve bu okullara eşdeğer okullardan mezun olup mezuniyet belgeleri Sağlık Bakanlığı'nca onaylanıp kayıt edilenler -yönetmeliklerinde yazılı olanlar ile sınırlı kalma koşulu ile- küçük ameliyeleri yapabilir. Nitelik ve koşulları bu kanunla saptanmış olan sünnetçiler sünnet ameliyesini yapabilirler.

      (Ek fıkralar:3954-27.12.1993)

      Türk Silahlı Kuvvetlerince yetiştirilen sıhhiye sınıfına mensup erbaş ve erler de, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, küçük sıhhi işlemleri yapmaya yetkilidirler.

      Yukarıdaki fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Milli Savunma Bakanlığınca altı ay içinde hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikte gösterilir.

      Madde 3-Yukarıdaki maddelerde zikredilen tabip diplomasını ve fenni, cerrahi veya şuabatında ihtisas sahibi olduğuna dair işbu kanunun tarifleri dairesinde vesaiki lazımeyi haiz olmayan hiçbir kimse hiçbir ameliyei cerrahiye icra edemez. Cerrahii sağireye ait ameliyatı her tabip yapabilir. Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaleti tarafından açılan ve idare edilen mekteplerden mezun küçük sıhhiye memurları ve işbu mekteplere muadil tedrisat yapan mekteplerden mezun olup şahadetnameleri Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tasdik ve tescil edilenler talimatnamelerinde yazılı olanlara münhasır kalmak şartıyla küçük ameliyeleri yapabilirler. Evsaf ve şeraiti bu kanunla tesbit edilmiş olan sünnetçiler sünnet ameliyesini icra edebilirler.

      (Ek fıkralar:3954-27.12.1993)

      Türk Silahlı Kuvvetlerince yetiştirilen sıhhiye sınıfına mensup erbaş ve erler de, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, küçük sıhhi işlemleri yapmaya yetkilidirler.

      Yukarıdaki fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Milli Savunma Bakanlığınca altı ay içinde hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikte gösterilir.

      Madde:4-Yabancı ülkelerin tıp fakültelerinden mezun Türk hekimlerinin Türkiye'de hekimlik yapabilmeleri için Sağlık Bakanlığı'ndan ve Üniversite Tıp Fakültesi Profesörler Kurulundan seçilmiş bir jüri tarafından, kimliklerine bakıldıktan sonra, diplomalarının Türkiye tıp fakültesi ders programının ve öğrenim süresinin aynı veya benzeri bir fakülteden bütün sınav dönemleri geçirilerek alınıp alınmamış olduğu araştırılır. Bu koşullarda alınmış olduğu anlaşılan diplomalar kabul edilip, Sağlık Bakanlığı'nca onaylanarak kütüğe geçirilir ve sahiplerinin hekimlik yapmalarına izin verilir. Bu koşullara uygun olarak alınmamış diplomaların sahipleri tıp fakültesi profesörler kurulunca seçilmiş bir jüri karşısında, Sağlık Bakanlığı’ndan gönderilecek bir görevli de bulunduğu halde teori ve pratikten bir sınav geçirirler. Bu sınavın şekli Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından beraberce kararlaştırılır. Ancak Türkiye Tıp Fakültesi öğrenim süresine ve ders programlarına göre okumamış olanlar eksiklerini tamamlamak üzere tıp fakültesinde okuduktan ve staj gördükten sonra sınava girerler. Sınavları başaranların hekimlik yapmalarına usulüne göre izin verilir.

      Madde 4-  (Değişik:2765 - 7.6.1935) Yabancı memleketlerin Tıp Fakültelerinden izinli Türk hekimlerinin Türkiye'de hekimlik edebilmeleri için Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından ve Üniversite Tıp Fakültesi profesörler meclisinden seçilmiş bir jüri heyeti tarafından hüviyetlerine bakıldıktan sonra diplomalarının Türkiye Tıp Fakültesi ders programının ve öğrenim süresinin aynı veya benzeri bir fakülteler bütün sınav devreleri geçirerek alınıp alınmamış olduğu araştırılır. Bu şartlarla alınmış olduğu anlaşılan diplomalar kabul edilip Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onaylanarak kütüğe geçirilir ve iyelerin sanat yapmalarına izin verilir. Bu  şartlara uygun olarak alınmamış diplomaların iyeleri Tıp Fakültesi profesörleri meclisince seçilmiş bir jüri heyeti karşısında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından gönderilecek bir işyar da bulunduğu halde teori ve pratikten bir sınaç geçirilir. Bu sınaçın şekli Sağlık ve Sosyal Yardım ve Kültür  Bakanlıkları tarafından beraberce kararlaştırılır. Ancak Türkiye Tıp Fakültesi öğretim süresine ve ders programlarına göre okumamış olanlar eksikliklerini tamamlamak üzere Tıp Fakültesinde okuduktan ve staj gördükten sonra sınaça girerler. Sınaçları başaranların sanat yapmalarına usulüne göre izin verilir.

      Madde:5-Özel muayenehane açmak veyahut evinde hasta görmek suretiyle hekimlik yapmak isteyen her hekim hasta kabulüne başladığından itibaren en çok bir hafta içinde isim ve kimliğini, diploma gün ve sayısını muayenehanesinin adresini ve varsa uzmanlık belgesini mahallin en büyük sağlık makamına kayıt ettirmek ve muayenehanenin nakli halinde en az 24 saat önce nakil durumunu bildirme zorundadır.

      Madde 5-Hususi muayenehane açmak veyahut evinde muayenehane tesis eylemek   suretiyle sanatını icra eylemek isteyen her tabip hasta kabulüne başladığından itibaren en çok bir hafta içinde isim ve hüviyetini, diploma tarih ve numarasını ve muayenehane ittihaz eylediği mahal ve mevcut ise ihtisas vesikasını mahallin en büyük sıhhiye memuruna kaydettirmeğe ve muayenehanenin nakli halinde en az yirmidört saat evvel keyfiyeti nakli ihbara mecburdur.

      Madde:6-Bir yerde hekimlik yaptığını kayıt ettiren hekim o yeri terk ettiği veya ne sebeple olursa olsun muayenehanesini kapayarak hekimlik yapmaktan vazgeçtiği takdirde en az 24 saat önce, kayıt edilmiş olduğu sağlık dairesine başvurarak kaydına işaret ettirir.

      Madde 6-Bir mahalde sanatını icra eden mukayyet bir tabip o mahalli terkeylediği veya herhangi bir sebep ile olursa olsun muayenehanesini set ile icrayı sanattan sarfınazar ettiği takdirde en az yirmidört saat evvelce kaydedilmiş olduğu sıhhiye dairesine müracaatla kaydına işaret ettirir.

      Madde:7-Tümü veya bir kısmı Türk olan memur kullanan özel ve kamu kuruluşları ile Türk hastaları tedavi eden herhangi bir hayır ve sağlık kurumunda çalıştırılacak hekimlerin birinci ve ikinci maddelerde gösterilen nitelikleri haiz olması gerekir. Yetmiş yedinci maddede zikredilen yabancı hekimler bu hükümden müstesnadır.

      Madde 7-Münhasıran veya kısmen Türk memur ve müstahdem kullanılan müessesatı umumiye ve husisiye ile Türk hastaları da tedavi eden herhangi bir müessesei hayriye ve sıhhiyede istihdam edilecek tabiplerin birinci ve ikinci maddelerde gösterilen vasıfları haiz olması şarttır. Yetmiş yedinci maddede zikredilen ecnebi tabipler bu hükümden müstesnadır.

      Madde:8-Türkiye'de hekimlik yapmak için bu yasada gösterilen nitelikleri haiz olanların genel olarak hastalıkları tedavi hakkı vardır. Ancak herhangi bir tıp dalında uzman olmak ve o ünvanı ilan etmek isteyen hekimin Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sağlık Bakanlığı'nca kabul ve ilan edilecek kuruluşlardan verilmiş veyahut yabancı ülkelerin tanınmış bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince onaylanmış bir uzmanlık belgesi olmalıdır.

      Madde 8-Türkiye'de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olan umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak herhangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp  Fakültesinden veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş veyahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastahane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtisas vesikasını haiz olmalıdır.

      Madde:9-Uzmanlık belgelerinin nasıl alınacağı ve bu hususta uyulması gereken kurallar, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenecek bir tüzük ile saptanır.

      Madde 9-İhtisas vesikalarının sureti ahzi ve bu hususta mer'i olması lazımgelen kavait işbu kanunun tarihi mer'iyetinden sonra Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tanzim edilecek bir nizamname ile tayin olunur.[2]

      Madde:10-Usulüne uygun olarak akademik unvan almamış veya sekizinci maddede belirtilen belgeleri bulunmayan bir hekimin tıp eğitimi ve uzmanlığı ile ilgili ünvanları kullanması ve bunları veya gerçeğe uymayan diğer nitelikleri herhangi bir yolla ve biçimde ilan etmesi yasaktır.

      Madde 10-Usul ve nizamına tevfikan müderris,muallim ve emsali sıfatları iktisap etmemiş veya sekizinci maddede zikredilen vesikaları istihsal eylememiş bir tabibin tıp tedris ve talimine ve ihtisasa müteallik unvanları kullanması ve bunları veya hakikate tevafuk etmeyen sair sıfatları herhangi şekil ve suretle ilan etmesi memnudur.

      Madde:11-Mahkemeler bilirkişi olarak bu kanun ile Türkiye'de hekimlik yapma yetkisini haiz hekimlere başvurabilir. Bilirkişi olan hekimlere nasıl başvurulacağı ve bunlara verilecek ücret ve tazminat miktarları hakkında Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlıklarınca müşterek bir yönetmelik çıkarılır.

      Madde 11-Mahkemelerce ihtibar için müracaat edilecek tabipler yalnız bu kanun ile Türkiye'de icrayı sanat salahiyetini haiz olanlardır. Muhtebirlere sureti müracaat ve bunların müstehak olacakları ücret ve tazminat miktarları hakkında Sıhhiye ve Adliye Vekaletlerince müşterek bir talimatname tertip olunur.

      Madde:12-Hekimlik yapmak üzere bir yerde kayıt olan herhangi bir hekimin, dükkan ve mağaza açarak, her türlü ticaret yapması yasaktır.

      (…)

      Bir hekimin ikametgahı ayrık olmak üzere çeşitli yerlerde muayenehane açarak hekimlik yapması yasaktır.

      Madde 12-(Değişik:5304-17.1.1949) Sanatını icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat dükkan ve mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur.

      Kanuna tevfikan müsaade almak suretiyle hususi hastahane açması veya aynı zamanda eczacılık diplomasını haiz olan bir tabibin icrayı tababet hakkında feragat etmek ve iki yıl bir eczahanede ameliyat görmüş olduğuna dair vesaik ibraz eylemek şartıyla eczahane açarak idare etmesi bu hükümden müstesnadır.

      Bir tabibin ikametgahı müstesna olmak üzere müteaddit yerlerde muayenehane açarak icrayı sanat etmesi memnudur.

      Madde:13-Bir kişinin beden ve ruh durumu hakkında yalnızca, bu yasa gereğince hekimlik yapma yetkisi olan hekimler rapor düzenleyebilir. Türkiye'de hekimlik yapma yetkisi olmayan hekimlerin raporları geçerli olamaz.

      Madde 13-Bir şahsın ahvali bedeniye ve akliyesi hakkında rapor tanzimine münhasıran bu kanunla icrayı sanat salahiyeti olan tabipler mezundur. Türkiye'de icrayı sanat salahiyetini haiz olmayan tabiplerin raporları muteber olmaz.

      Madde:14-22:Yürürlükten kalkmıştır.

      Madde:23-Genel ve yerel anestezi ile yapılan büyük ameliyelerin kesinlikle, uzmanlık belgesi olan bir hekim ile beraber diğer bir hekim tarafından yapılması gereklidir. Uzman bulunması ve çağrılması olası olmayan yerlerde yapılması zorunlu ameliyeler ile acil ve olağanüstü durumlar bu hükmün dışındadır.

      Madde 23-Umumi veya mevzii iptali his ile yapılan büyük ameliyeler behemahal ihtisas vesikasını hamil olan bir mütehassıs ile beraber diğer bir tabip tarafından yapılmak lazımdır. Mütehassıs bulunması veya celbi mümkün olmayan mahallerde yapılması zaruri görülen ameliyeler ile ahvali müstacele ve fevkalade bu hükümden müstesnadır.

      Madde:24-Mesleklerini uygulayan hekimler hastalarını kabul ettikleri yer ile muayene saatlerini ve uzmanlıklarını bildiren ilanlar verebilirler. Diğer biçimde ilan, reklam ve benzerlerini yapmaları yasaktır.

      Madde 24-İcrayı sanat eden tabipler hasta kabul ettikleri mahal ile muayene saatlerini ihtisaslarını bildiren ilanlar tertibine mezun olup diğer suretlerle ilan,reklam vesaire yapmaları memnudur.

      Madde:25-Diploması olmadığı halde -çıkar sağlama amacı ile de olmasa nasıl olursa olsun, hasta tedavi eden veya hekim ünvanını kullanan kişi bir aydan altı aya kadar hapis ve 750 TL'dan 15.000 TL'ya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Yapılan uygulama sonucu Türk Ceza Kanunu'nca daha ağır ceza gerektiren bir suç olmuş ise, o eyleme uygun ceza verilir.

      Madde 25-Diploması olmadığı halde cerri menfaat için olmasa dahi herhangi suretle olursa olsun hasta tedavi eden veya tabip ünvanını takınan şahıs bir aydan altı aya kadar hapis ve yirmibeş liradan beşyüz liraya kadar ağır cezai nakdi ile mücazat olunur.Bu suretle icrayı sanat neticesinde Türk Ceza Kanunu itibariyle daha ağır cezayı müstelzim bir fiil işlenilmiş olduğu takdirde o fiile mahsus ceza verilir.

      Madde:26-Bu yasaya uygun olarak hekimlik yapma yetkisi olmayan veya her ne suretle olursa olsun, meslekten men edilen bir hekim mesleğini uygularsa, 750 TL'dan, 6.000 TL'ya kadar hafif para cezası ile cezalandırılır.

      Madde 26-Bu kanunun ahkamına tevfikan icrayı sanat salahiyeti olmayan veya her ne suretle olursa olsun icrayı sanattan memnu bulunan bir tabip sanatını icra ederse yirmibeş liradan ikiyüz liraya kadar hafif cezayı nakdi ile cezalandırılır.

      Madde:27-5, 6, 10, 12, 15, 23, 24'üncü maddelerin hükümlerine uymayan hekimler 150 TL'dan 3.000 TL'ya kadar hafif para cezası ile cezalandırılır.

      Madde 27-5,6,10,12,15,23,24"üncü maddeler ahkamına riayet etmeyen tabipler beş liradan yüz liraya kadar hafif cezayı nakdi ile cezalandırılır.

      Madde:28-Ağır hapis veya beş seneden fazla hapis veya ömür boyu kamu hizmetinden men veya meslek ve sanatı kötüye kullanma suretiyle işlenmiş bir eylemden dolayı iki kez mahkemece meslek ve sanat uygulamasının durdurulması cezası alanlar veya meslek uygulamasına engel ve iyileşmeyecek bir ruh hastası olduğu saptanan hekimler Sağlık Bakanlığı’nın önerisi ve Yüksek Onur Kurulu kararı ile mesleklerini uygulamaktan yasaklanır ve diplomaları geri alınır.

      Madde 28-Ağır hapis veya beş seneden fazla hapis veya müebbeden hidematı ammeden memnuiyet veya meslek ve sanatı suistimal suretiyle işlenmiş bir fiilden dolayı iki defa mahkemece meslek ve sanatın tatili cezasiyle mahkum olan veya icrayı sanat etmesine mani ve gayrikabili şifa bir marazi akli ile malül olduğu bilmuayene tebeyyün eden tabibler Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletinin teklifi ve Ali Divanı Haysiyet kararıyla icrayı sanattan menolunur ve diplomaları geri alınır.

      Madde:29-68:Diş hekimleri, ebeler, sünnetçiler ve hastabakıcı hemşireler ile ilgilidir.

      Madde:69-Hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve ebeler bu yasada açıklanmayan ve diğer yasa ve tüzükler ile kendilerine verilen tüm görevlerin yapılması ile yükümlüdürler.

      Madde 69-Tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve ebeler bu kanunda tasrih edilmiyen ve sair kavanin ve nizamat ile kendilerine tevdi edilmiş olan bilcümle vezaifin ifasiyle mükelleftirler.

      Madde:70-Hekimler, diş hekimleri ve dişçiler yapacakları her çeşit ameliye için hastanın, hasta küçük veya hacir altında ise, veli veya vasisinin önceden rızasını alırlar. Büyük cerrahi ameliyeler için bu rızanın yazılı olması gereklidir(Veli veya vasisi olmadığı veya bulunamadığı veya üzerinde ameliye yapılacak kişi görüş belirtecek durumda değil ise, rıza koşulu aranmaz). Tersine davrananlardan, ilgilinin şikayetine bağlı olma koşulu ile 300 TL'dan 6.000 TL'ya kadar hafif para cezası alınır.

      Madde 70-Tabipler,diş tabipleri ve dişçiler yapacakları her nevi ameliye için hastanın,hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatini alırlar. Büyük ameliyei cerrahiler için bu muvafakatin tahriri olması lazımdır. (Veli veya vasisi olmadığı veya bulunmadığı veya üzerinde ameliye yapılacak şahıs ifadeye muktedir olmadığı takdirde muvafakat şart değildir.) Hilafında hareket edenlerden alakadarların şikayetine bağlı olmak şartiyle on liradan ikiyüz liraya kadar hafif cezayi nakdi alınır.

      Madde:71-Hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve ebeler ile hastalar arasında tedavi ücretinden dolayı doğacak anlaşmazlıklarda -anlaşma konusu olan ücret ne olursa olsun- Sulh Mahkemelerine başvurulur. Yalnız iki yıl geçerse bu hak kaybolur.

      Madde 71-Tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve ebelerle hastalar arasında ücreti müdavattan dolayı vaki olacak ihtilafatın mercii bu ihtilafa mevzu teşkil eden meblağ miktarı ne olursa olsun sulh mahkemeleridir. Yalnız iki sene mürurunda bu hak zail olur.

      Madde:72-Mesleklerini uygulayan hekim, diş hekimleri, dişçiler ve ebeler, örneğine göre Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen, yerel sağlık yöneticilerince onanmış, hastaların ad ve kimliklerini kayıt için basılan bir protokol defteri tutma zorundadırlar. Bu defterlerdeki kayıtlar, ücretten doğan davalarda sahibi lehine delil sayılabilir. Şu kadar ki, iddiaya kanıt olan kaydın doğru olmadığı belgeler ve diğer güvenilir kanıtlar ile kanıtlanabilir.

      Madde 72-İcrayı sanat eden tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve ebeler nümunesi veçhile ve Muaveneti İçtimaiye Vekaleti tarafından  tertip ve mahalli sıhhiye memurlarınca musaddak,hastaların isim ve hüviyetlerini kayda mahsus bir protokol defteri tutmağa mecburdurlar.Bu defterlerin kuyudu ücretten mütevellit davalarda sahibi lehine delil ittihaz olunabilir. Şu kadar ki müstanidi iddia olan kaydın hilafı vesaik veya delaili muteberi saire ile isbat edilebilir.

      Madde:73-Protokol defterinde bozmalar(tahrifat) yapan ve gerçeğe aykırı bilgi yazan hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve ebeler ceza yasasının 345'inci maddesi uyarınca cezalandırılır.

      Madde 73-Protokol defterlerinde tahrifat yapan ve mugayiri hakikat derceylediği sabit olan tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve ebeler Ceza Kanununun (345) inci maddesi mucibince tecziye edilirler.

      Madde:74-Sağlık Bakanlığı gerekli görülecek bölgelerde ücret anlaşmazlıklarında mahkemelerce gözönüne alınmak üzere en az ve en çok tedavi ücret tarifeleri düzenleyebilir.

      Bu bölgeler tabip odaları sınırları ile sınırlıdır.

      Madde 74-Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince lüzum görülecek mıntıkalarda ücret ihtilafında mahkemelerce nazarı dikkate alınmak üzere asgari ve azami ücreti müdavat tarifeleri tanzim edilebilir.

      Bu menatık etibba odaları mıntıkaları hududiyle tahdit olunur.

      Madde:75-Tıp mesleklerinin uygulanmasından doğan suçlarda mahkemelerin uygun göreceği bilirkişinin rey ve görüşüne başvurma özgürlükleri saklı kalmak koşulu ile Yüksek Sağlık Şurası'nın görüşü sorulur.

      Madde 75-Tababet ve şuabatı sanatlarının icrasından mütevellit ceraimde mahkemelerin muvafık görecekleri muhtebirin rey ve mütalaasına müracaat hakkındaki serbestileri baki kalmak şartiyle meclisi alii sıhhinin  mütalaası istifsar edilir.

      Madde:76-Ölen hekim, dişhekimi, dişçi, ebe, sağlık memuru ve hastabakıcıların diploma veya mezuniyet belgeleri veya ruhsat belgeleri alınarak Sağlık Bakanlığı'nca seçilen bir kurul önünde iptal edildikten sonra ailelerine geri verilir.

      Madde 76-Vefaat eden tabip,diş tabibi,eczacı,dişçi,ebe,küçük sıhhiye memurları ve hasta bakıcıların diploma veya şehadetname ve ruhsatnameleri alınarak Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince müntehap bir heyet huzurunda iptal edildikten sonra ailelerine iade olunur.

      Madde:77-Türkiye'de yasalara dayanan kazanılmış hakları tanınmış olan yabancı hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve ebeler mesleklerini bu yasa hükümleri çerçevesinde uygulayabilirler.

      Madde 77-Türkiye'de mevzuatı kanuniyeye müsteniden hakkı müktesepleri tanınmış olan ecnebi tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve ebeler sanatlarını bu kanun ahkamı dairesinde icra edebilir.

      Madde:78-Bu yasanın yürürlüğe girdiği günden başlayarak "Belediye Hekimliği Uygulamaları hakkındaki 7 Rebiülahir 1278 (1862) günlü tüzük ve bu yasaya aykırı olan bütün hükümler yürürlükten kalkmıştır.

      Madde 78-Bu kanunun meriyeti tarihinden itibaren tababeti belediye icrasına dair olan 7 Rebiülahir 1278 tarihli nizamname ve bu kanuna muhalif olan bütün ahkam mülgadır.

      Madde:79-Yürürlükten kalkmıştır.

      Madde:80-Bu yasada yazılı para cezası, hafif hapis ve bir seneye kadar hapis cezasını gerektiren eylemlerin mahkemesi sulh mahkemelerinde ve daha ağır ceza gerektiren eylemlerin mahkemesi asliye mahkemelerinde görülür.

      Madde 80-Bu kanunda yazılı cezayi nakdi hafif hapis ve bir seneye kadar hapis cezalarını müstelzim fiillerin muhakemesi sulh mahkemelerine ve daha ağır cezayı mucip ef'alin muhakemesi Asliye Mahkemelerine aittir.         

      Madde:81-Bu yasa yayınlandığı gün yürürlüğe girer.

      Madde:82-Bu yasanın hükümlerini uygulamaya Sağlık ve Sosyal Yardım, Adalet ve Milli Eğitim Bakanları görevlidir.


* Günümüz Türkçesi’ne çevrilmiş ve hekimlerle ilgili olmayan hükümler alınmamıştır.

[1] Maddede sözü edilen 369 sayılı kanun, 4.6.1932 tarih ve 2000 sayılı Kanunun 5. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

[2]Bakanlar Kurulunun 5 Nisan 1973 tarih ve 7/ 6229 sayılı kararnamesiyle yürürlüğe konulan (Tababet Uzmanlık Tüzüğü).

Ana Sayfa

.

Sayfa Başı

Başa Dön

. . . .