|
......... |
. |
Kendilerini her zaman dünya
hekimliğinin bir parçası olarak gören; Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde
ulusal, evrensel ve çağdaş bir sorumluluk ve hizmet anlayışına sahip bulunan,
hekimlik mesleğinin, içinde yer aldığı toplumsal ve kültürel koşullardan
soyutlanmayacağının bilinci ile insanın sahip olduğu olanakları geliştirebilmesinin
en temel koşulunun onun bedensel ve ruhsal sağlığı olduğunun bilincini taşıyan bu
ülkenin hekimleri; dünyadaki ve Türkiye'deki toplumsal ve bilimsel değişimler göz
önünde bulundurularak ve çeşitli platformlarda tartışılarak oluşturulan Hekimlik
Meslek Etiği Kuralları'na bağlılıklarını bildirmekle, insana insan olarak hizmet
etmenin yüce onurunu taşırlar. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç: Madde:1-Bu kuralların
amacı, hekimlerin mesleklerinin gereklerini yerine getirirken uymaları zorunlu olan
hekimlik meslek etiği kurallarını belirlemektir. Kapsam: Madde:2-Türkiye'de hekimlik
yapma hakkını kazanmış olup mesleğini uygulayan tüm hekimler bu kurallar
kapsamındadır. Dayanak: Madde:3-Bu kurallar bütünü
6023 sayılı yasanın 59/g maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar: Madde:4-Bu metinde geçen; a)Bakanlık deyimi; Sağlık
Bakanlığı'nı b)Hekim deyimi; tıp
doktorlarını, c)Hekim örgütü deyimi;
Türk Tabipleri Birliği'ni ifade
eder. İKİNCİ BÖLÜM Hekimin Görev ve
Ödevleri: Madde:5-Hekimin öncelikli
görevi, hastalıkları önlemeye ve bilimsel gerekleri yerine getirerek hastaları
iyileştirmeye çalışarak insanın yaşamını ve sağlığını korumaktır. Meslek
uygulaması sırasında insan onurunu gözetmesi de, hekimin öncelikli ödevidir. Hekim,
bu yükümlülüklerini yerine getirebilmek için, gelişmeleri yakından izler. Etik İlkeler: Madde:6-Görevlerini yerine
getirirken, hekimin uyması gereken evrensel tıbbi etik ilkeleri yararlılık, zarar
vermeme, adalet ve özerklik ilkeleridir. Hekimin
Yansızlığı: Madde:7-Hekim görevlerini
her durumda hastaları arasındaki siyasal görüş, sosyal durum, dini inanç, milliyet,
etnik köken, ırk, cinsiyet, yaş, toplumsal ve ekonomik durum ve benzeri
farklılıkları gözetmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Vicdani ve Mesleki
Kanı: Madde:8-Hekim, mesleğini
uygularken vicdani ve mesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder. Sır Saklama
Yükümlülüğü: Madde:9-Hekim, hastasından
mesleğini uygularken öğrendiği sırları açıklayamaz. Hastanın ölmesi ya da o
hekimle ilişkisinin sona ermesi, hekimin bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Hastanın onam vermesi ya da
sırrın saklanmasının hasta ya da öteki insanların yaşamını tehlikeye sokması
durumunda, hastanın kişilik haklarının zedelenmemesi koşuluyla, hekim bu sırrı
saklamakla yükümlü değildir. Yasal zorunluluk
durumlarında hekimin rapor düzenlemesi de, meslek sırrının açıklanması anlamına
gelmez. Hekim, tanık ya da
bilirkişi olarak mahkemeye çağrıldığında olayın meslek sırrı olduğunu ileri
sürerek bu görevlerinden çekilebilir. Acil Yardım: Madde:10-Hekim, görevi ve
uzmanlığı ne olursa olsun, gerekli tıbbi girişimlerin yapılamadığı acil
durumlarda, ilk yardımda bulunur. Ticari Amaç ve
Reklam Yasağı: Madde:11-Hekim, mesleğini
uygularken reklam yapamaz, ticari reklamlara araç olamaz, çalışmalarına ticari bir
görünüm veremez; insanları yanıltıcı, paniğe düşürücü, yanlış
yönlendirici, meslektaşlar arasında haksız rekabete yol açıcı davranışlarda
bulunamaz. Hekim, yayın araçlarıyla yapacağı duyurularda varsa, Tababet Uzmanlık
Tüzüğü'ne göre kabul edilmiş olan uzmanlık alanını, çalışma gün ve saatlerini
bildirebilir. Tabela ve benzeri tanıtım araçlarının biçim ve boyutları yerel tabip
odası tarafından saptanır. Meşru ve Yasak
Yöntemler: Madde:12-Hekim mesleğini
yerine getirirken, bilimsel ve çağdaş tanı ve tedavi yöntemleriyle koruyucu hekimlik
ilkelerini göz önünde bulundurur; hastalarının tanı ve tedavisinde bilimsel olmayan
yöntemleri uygulayamaz. Hekim, gerekli bilimsel aşamalardan geçip
ruhsatlandırılmamış kimyasal, farmakolojik, biyolojik maddeleri ilaç olarak
kullanamaz. Hekimliğin Kötü
Uygulanması (Malpractice): Madde:13-Bilgisizlik,
deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi "hekimliğin
kötü uygulaması" anlamına gelir. Aracılık Etme ve
Aracıdan Yararlanma Yasağı: Madde:14-Hekim öteki
hekimlere veya tetkik-tedavi kuruluşlarına maddi çıkar karşılığı hasta
gönderemez. Hekim, hasta sağlamak amacıyla aracı kişilerden yararlanamaz. Endüstri ile
İlişkilerde Çıkar Sağlama Yasağı: Madde:15-Hekimler endüstri
kuruluşları ile hiçbir çıkar ilişkisi kuramazlar. Bilimsel araştırmalar ve
eğitime yönelik ilişkiler ise, şeffaf ve kurumsal olmalıdır. Bu ilişkilerde Türk
Tabipleri Birliği'nin hazırladığı "Hekim ve İlaç Tanıtım İlkeleri"
geçerlidir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Meslektaşlar
Arasında Saygı: Madde:16-Hekim, kendi
meslektaşları ve insan sağlığı ile uğraşan öteki meslek mensupları ile iyi
ilişkiler kurar, meslektaşlarına veya tedavi ekibinin bir başka üyesine karşı
küçük düşürücü davranışlarda bulunamaz. Mesleki
Dayanışma: Madde:17-Hekim,
meslektaşlarını mesleki yönden onur kırıcı ve haksız saldırılara karşı korur. Yetkinlik Dışı
Faaliyet Yasağı Madde:18-Hekim tıbbi
görevlerini yerine getirirken, gecikmenin hasta yaşamını tehdit edebileceği zorunlu
durumlar dışında özel bilgi, beceri gerektiren bir girişimde bulunamaz. Danışım(Konsültasyon)
ve Ekip Çalışması: Madde:19-Danışım ve ekip
çalışması sürecinin düzenli işleyebilmesi ve bir hekim hakkı olarak yaşama
geçirilebilmesi için; a)Hasta izlemi sırasında,
değişik uzmanlık alanlarının görüş ve uygulamalarına gereksinim doğduğunda,
tedaviyi yürüten hekim durumu hasta ve/veya
yakınlarına bildirmelidir. Konsültasyonu hastanın tedaviyi yürüten hekimi yazılı
olarak ister. Yazılı istemde hastanın özellikleri, konsültasyon isteğinin nedenleri
açık ve anlaşılır biçimde belirtilir. b)Konsültasyon sürecinde
konsültan hekim de, hastanın sürekli hekimi gibi hastadan sorumludur. c)Konsültan hekim,
alanında bilimsel ve teknik bilgiye sahip olmalıdır. d)Konsültasyon sonucunda,
konsültasyonun gerekçesi ve sonuçları, açık ve anlaşılır biçimde bir tutanak ile
belgelenir. e)Konsültasyonun
sonuçlarından hastalar da yeterli ölçüde bilgilendirilir. f)Konsültasyonun sonucunda
hastanın tedaviyi yürüten hekimi ile konsültan hekimin görüş ve kanaatleri
arasında fark olur ve hasta konsültan hekimin önerilerini kabul ederse, hastanın
tedaviyi yürüten hekimi tedaviyi bırakabilir. g)Konsültasyon istenen
hekim davete uymak zorundadır. Odaya Bildirme
Yükümlülüğü: Madde:20-Hekim meslektaşları
ile meslek uygulaması konusunda uzlaşmaz bir anlaşmazlığa düştüğünde ya da tıp
etiği açısından yanlış davranan bir meslektaşının bu davranışını kasıtlı
bir biçimde sürdürmesi durumunda yerel tabip odasına konuyla ilgili bildirimde
bulunur. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Hasta Haklarına
Saygı: Madde:21-Hekim hastasının
sağlığı ile ilgili kararlar alırken; bilgilenme hakkı, aydınlatılmış onam
hakkı, tedaviyi kabul ya da red hakkı , vb. hasta
haklarına saygı göstermek zorundadır. Hekim Seçme
Özgürlüğü: Madde:22-Hasta, mevzuatın
belirlediği kurallara, tıbbi uygulamanın özelliklerine ve kurumun koşullarına göre
hekimini seçmekte özgürdür. Muayenesiz Tedavi
Yasağı: Madde:23-Hekim, acil vakalar
gibi zorunlu durumlar dışında, hastasını bizzat muayene etmeden tedavisine
başlayamaz. Hasta Üzerindeki
Etkinin Kullanımı: Madde:24-Hekim hasta
üzerindeki etkisini tıbbi amaçlar dışında kullanamaz. Tedaviyi
Üstlenmeme veya Yarıda Bırakma: Madde:25-Hekim, ancak tıbbi
bilgisini gerektiği gibi uygulayamayacağına karar verdiğinde ve hastasının
başvurabileceği başka bir hekim bulunduğu durumlarda, hastanın bakımını ve
tedavisini üstlenmeyebilir veya tedaviyi yarım bırakabilir. Yukardaki koşullarda
tedaviyi bırakacak hekim, bu durumu ve hastanın sağlığının tehlikeye
düşmeyeceğini hastaya veya yakınlarına anlatır ve onları tıbbi yardımla ilgili
başka olanaklar konusunda bilgilendirir. İkinci hekim bulunmadan hekim hastasını
bırakamaz. Hekim, tedaviyi üstlenen meslektaşına hasta hakkındaki tüm bilgileri
aktarmakla yükümlüdür. Aydınlatılmış
Onam: Madde:26-Hekim hastasını,
hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı
şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler,
verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi
kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri
ve riskleri konularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel,
toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta
tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında
bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü
girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam,
baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir. Acil durumlar ile, hastanın
reşit olmaması veya bilincinin kapalı olduğu ya da karar veremeyeceği durumlarda
yasal temsilcisinin izni alınır. Hekim temsilcinin izin vermemesinin kötü niyete
dayandığını düşünüyor ve bu durum hastanın yaşamını tehdit ediyorsa, durum
adli mercilere bildirilerek izin alınmalıdır. Bunun mümkün olmaması durumunda, hekim
başka bir meslektaşına danışmaya çalışır ya da yalnızca yaşamı kurtarmaya
yönelik girişimlerde bulunur. Acil durumlarda müdahale etmek hekimin takdirindedir.
Tedavisi yasalarla zorunlu kılınan hastalıklar toplum sağlığını tehdit ettiği
için hasta veya yasal temsilcisinin aydınlatılmış onamı alınmasa da gerekli tedavi
yapılır. Hasta vermiş olduğu
aydınlatılmış onamı dilediği zaman geri alabilir. Bilgilendirilmeme
Hakkı: Madde:27-Hasta hastalığı
konusunda bilgilendirilmek istemediğini belirtmişse, hekimin bilgi vermesi gerekmez.
Ailenin haberdar edilmesi hastayla görüş birliğine varılarak yapılmalıdır.
Bilinçsiz durumdaki hastalar için, yakınlarının bilgilendirilip
bilgilendirilmemesi-ne hekim karar verir. Terminal Hastalara
Yardım: Madde:28-Hekim, terminal
dönemdeki hastalara her türlü insani yardımı yapmaya, insan onuruna yaraşır
koşulları sağlamaya ve çekilen acıyı olabildiğince azaltmaya çalışır. Ücret: Madde:29-Hasta ücret
konusunda önceden hekimden bilgi alabilir. Hekim, tüm muayene, tetkik, tıbbi ve cerrahi
girişimlerde meslek örgütünün belirlediği taban ücretin altında bir ücret alamaz.
Hekimin, meslektaşları ile meslektaşlarının eşleri ve bakmakla yükümlü
olduklarından muayene ve tedavi için –masraflar dışında- ücret almaması uygundur. Gereksiz Harcama
Yaptırma Yasağı: Madde:30-Hekim, hastasının
parasal durumu ne olursa olsun, kesin zorunluluk olmadıkça pahalı ilaçlar ve
yöntemler öneremez, hastaya gereksiz
harcamalar yaptıramaz ve yararı olmayacağını bildiği bir tedaviyi veremez. Hastayla İlgili
Bilgilerin Hastaya Verilmesi ve Kullanımı: Madde:31-Hasta dosyalarındaki
bilgilerin geniş bir özeti ile bilgi ve belgelerin örnekleri, isteği durumunda hastaya
verilir. Hekim, yasal zorunluluk olmadıkça, bu bilgileri başkasına veremez. Hekim,
hastanın kimlik bilgilerini saklı tutmak koşuluyla, bu bilgileri dosya üzerinden
yapacağı araştırmalarda kullanabilir. Rapor Düzenleme: Madde:32-Hekim, bizzat muayene
ve tedavi ettiği hastasına gerekli gördüğünde hastalıkla ilgili rapor verir. Bu
raporda tıbbi gerekçelere bağlı olarak istirahat, tedavi şekli, diyet, çalışma
koşulları gibi hasta için gerekli geçici ya da kalıcı bilgiler ve hekimin önerileri
bulunur. BEŞİNCİ BÖLÜM Uluslararası
Sözleşmelere Uyma Zorunluluğu: Madde:33-Her hekim, başta
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi olmak üzere tüm insan hakları belgelerine ve
hekimlikle ilgili ortak kurallara uymakla yükümlüdür. İşkenceye Yardım
Yasağı: Madde:34-Hekim, tıbbi bilgi
ve becerisiyle, işkence ve benzeri uygulamalara katılamaz, yardımcı olamaz, gerçeğe
aykırı rapor düzenleyemez. İşkence iddiası olan olgularla karşılaşan hekim,
mesleki bilgi ve becerilerini gerçeğin ortaya çıkarılması için kullanır. Tutuklu ve
Hükümlülere Verilecek Tıbbi Yardım: Madde:35-Tutuklu ve
hükümlülerin muayenesi de öteki hastalarınki gibi, kişilik haklarına saygılı,
hekimlik sanatını uygulamaya elverişli koşullarda yapılır ve onların gizlilik
hakları korunur. Hekimin, bu koşulların sağlanması için ilgililerden istekte bulunma
hakkı ve sorumluluğu vardır. Muayene sonucu düzenlenecek belge veya raporlarda hekimin
adı, soyadı, diploma numarası ve imzası mutlaka bulunur. Belge ve raporun bir örneği
kişiye verilir. Belge ve rapor baskı
altında yazılmış ise, hekim bu durumu en kısa zamanda meslek örgütüne bildirir. Tutuklu ve
Hükümlülerin Tıbbi Yardımı Reddetmesi: Madde:36-Hekim, muayene ve
tedavi olanaklarını bilinçli olarak reddeden tutuklu ve hükümlülere bu
davranışlarının sonuçlarının neler olabileceğini açıklar. Zorla muayene ve
tedavi yolunu deneyemez, öneremez. Ölüm Cezasına
Etkin Katılım Yasağı: Madde:37-Hekim, hiçbir zaman
ölüm cezasının infazında bulunamaz, infaza yardımcı
olamaz, ölüm cezası uygulamasında tıbbi hizmet veremez. Olağanüstü
Durumlar ve Savaş: Madde:38-Hekim, olağanüstü
durumlar ve savaşta, evrensel nitelikteki tıbbi etik kurallarını yansızlıkla
uygular. Hasta ve yaralı sayısının çokluğu nedeniyle, herkese gerekli tıbbi
yardımın verilemediği koşullarda, hekim, tedavi olasılığı yüksek olan ağır
vakalara öncelik verir. Cinsel İlişki
Muayeneleri: Madde:39-Hekim, savcılıklar
ve mahkemeler dışında kalan kişi ve kurumlardan gelen cinsel ilişki muayene
istemlerini dikkate alamaz. Hekim ilgilinin veya ilgili reşit değilse, veli veya
vasisinin aydınlatılmış onamı olmadıkça cinsel ilişki muayenesi yapamaz. ALTINCI BÖLÜM İnsan Üzerinde
Araştırma: Madde:40-İnsan üzerinde
yapılacak klinik, deneysel ya da epidemiyolojik araştırmalar, gerek ilaç gerek cerrahi
yöntem araştırmaları olsun, bilimsel bilgi birikimine katkıda bulunabilmek amacıyla
yerel etik kurullardan geçmek koşuluyla yapılır. İnsan üzerinde yapılan tüm
araştırmalar, bilimsel ve mesleki yönden yeterli ve yetkin kişiler tarafından
yürütülür. Araştırmanın sorumluluğu tümüyle araştırmacıya aittir. Deneğin
Bilgilenmesi ve Aydınlatılmış Onamı: Madde:41-İnsan üzerinde
yapılan araştırmalarda her deneğe araştırmanın amacı, yöntemleri, beklenen yarar
ve olası yan etkileri hakkında, deneğin anlayabileceği dilde ve biçimde yeterli bilgi
verilmesi zorunludur. Deneğe, çalışma başladıktan sonra isterse araştırmaya
katılmaktan vazgeçebileceği ve onamını geri alabileceği, ancak bu nedenle daha
sonraki tedavisinin ve takibinin aksamayacağı anlatılır. Bilgilendirme sonrasında
deneğin konuyu yeterince anlayıp anlamadığı değerlendirilir. Araştırma hakkında
yeterli bilgilendirme sağlandıktan sonra, deneğin yazılı onamı alınır. Bu onam,
deneğin özgür iradesine dayanmalıdır. Reşit ve Mümeyyiz
Olmayanların Durumu: Madde:42-Reşit ve/veya
mümeyyiz olmayan kişiler yönünden veli veya vasisinin aydınlatılmış onamı
gerekir. Deneğin
Korunması: Madde:43-İnsan üzerinde
yapılan tıbbi araştırmalarda deneğin yaşamı, bedensel ve zihinsel bütünlüğü
ile sağlığı her zaman toplumsal veya bilimsel çıkarların üzerinde tutulur. Deneğin özel yaşamına
saygı gösterilmesi ve kişisel bilgilerin gizliliği sağlanır. Bilimsel araştırma ve
yayınlar ile akademik-bilimsel amaçlı sunuşlarda deneğin kimliği gizli tutulur. Bir tıbbi araştırmada,
beklenen katkı ne olursa olsun, denek için ciddi bir tehlike şüphesi doğduğunda
araştırma durdurulur. Araştırmanın giderleri
deneğe, yakınlarına ya da sosyal güvenlik kurumuna yansıtılamaz. Yayın Etiği: Madde:44-Hekim, araştırma
verilerini değerlendirirken ve yayına hazırlarken bilimsel gerçekleri
yansıtmalıdır. Çalışmaya fiilen katılmamış kişilerin adları o yayında yer
alamaz. Kaynak göstermeden ve izin almadan başkalarına ait veriler, olgular ve yazılı
eserler kullanılamaz. YEDİNCİ BÖLÜM Hüküm Bulunmayan
Durumlar: Madde:45-Bu kurallarda yer
almayan durumlarla karşılaşıldığında, hekim, genel etik ilkelere, ulusal
düzenlemelere, uluslararası düzeydeki
bildirge ve sözleşme hükümlerine uyar. Disiplin
Kovuşturması: Madde:46-Hekimler bu kurallar
bütünü hükümlerine aykırı davranışlarda bulunduklarında, 6023 Sayılı Türk
Tabipleri Birliği Yasası'na göre tabip odaları yönetim kurulları tarafından onur
kurullarına sevk edilirler. Hekimlerin disiplin soruşturmasına uğraması, haklarında
ayrıca hukuki veya cezai takibat yapılmasına engel değildir. Yürürlük: Madde:47-Bu kurallar bütünü Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongresi'nde kabul edilip, Türk Tabipleri Birliği yayın organlarından birinde yayımlandıktan bir ay sonra yürürlüğe girer ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve tabip odaları tarafından yürütülür. * TTB 47. Genel Kurulu’nda (10-11 Ekim 1998) kabul edilmiştir. |
. | . | . | . | . |