15.12.2000
KAMUOYUNA
Bugün açlık grevlerinin 57. günü. İçinde bulunduğumuz günler, hatta her
saat önemli sağlık sorunları oluşturma potansiyelindedir.
Türk Tabipleri Birliği olarak konuyla ilgili hekim
sorumluluğumuz doğrultusunda bir faaliyet yürütmekteyiz. Bu süreçte bize
mesleğimizin doğası olan yaşamı önceleme ve iki temel evrensel etik kural yol
göstermektedir; bu kurallardan birisi “din, dil, cins, ırk, politik görüş
ayırdetmeden” herkese eşit sağlık hizmeti sunmak, diğeri de insan
yaşamına/onuruna hürmet etmektir. İnsan onuruna hürmet hekimlik pratiğimizde
kişileri hastalıkları, tıbbi girişimler, tedaviler konusunda bilgilendirmek,
bilgilendirilmiş onamlarını almak, gizliliklerine hürmet etmek gibi uygulamaları da
içerir.
Açlık grevleri politik, etik ve tıbbi açıdan karmaşık bir konudur ve tüm
toplumun, bu arada öncelikle de ilgili hekimlerin açlık grevine yaklaşımda çok
soğukkanlı olmalarını gerektirir. Çağdaş tıp uygulamaları açlık grevleri
durumunda da geçerlidir ve açlık grevinin etik/tıbbi boyutu geçmişte hem ülkemiz,
hem uluslararası alanda çok tartışılmıştır. Türk Tabipleri Birliği’nin bu
konudaki uygulama ve yaklaşımını Dünya Tabipler Birliği’nin
Bildirgeleri/İlkeleri, ulusal ve uluslararası tıbbi ve hukuksal metinler ve evrensel
etik kurallar şekillendirmektedir.
Açlık grevcisi ile bakımını üstlenen hekim arasında
yukarıda saydığımız tüm tıbbi ve etik konuları içeren (bilgilendirilmiş onam,
onamlarını almak, gizliliklerine hürmet gibi) hasta-hekim ilişkisi vardır. Hekim kişiyi ayrıntılı olarak uzun süreli açlık ve sonuçları konusunda
bilgilendirir, muayeneyi, laboratuvar tetkiklerini ve müdahaleyi kabul edip etmediğini
sorar ve onun kararı doğrultusunda gereğini yapar.
Son günlerde kamuoyunda tartışılan “zorla besleme”; bir
tıbbi müdahale değildir. Zorla besleme hekimlerin gündemi de değildir. Bu
söylediklerimiz doğrultusunda Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk ile yapılan
görüşmeler ve cezaevi savcılarının bilgisi ile Tabip Odalarımızca görevlendirilen
nörolog, iç hastalıkları, adli tıp uzmanlarından oluşan ekiplerimiz ve cezaevi
hekimi meslektaşlarımız Ankara, Ceyhan, Bartın, Gebze, Malatya, Çanakkale, Buca,
Bayrampaşa, Ümraniye, Çankırı, Bursa, Niğde, Uşak, İçel cezaevlerinde açlık
grevi yapanlara olağanüstü çabalarıyla iyi hekimliklerini uyguluyorlar.
Konuyla ilgili herkesi sağduyulu olmaya ve hekimlere güvenmeye davet ediyoruz.
Hekimler açlık grevi yapanların bilinçleri açıkken ya da kapandığında etik
doğrular ve iyi hekimlik uygulamaları ne gerektiriyorsa onu yapıyorlar ve
yapacaklardır. Hiçbir kişi ve kuruluşun hekimlik uygulamaları ile ilgili olarak hekimlere baskı yapamayacağını anımsatmak
isteriz.
Açlık grevi konusunda Türk Tabipleri Birliği’nin; yaşamı ve insanı
önceleyen hekimlik tutumu yeni olmayıp, geçmişinden onurlu biçimde bugüne ve yarına
taşınmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği her zaman
olduğu gibi, hekimlik meslek sorumluluğu ve evrensel etik kurallar çerçevesinde
çözüme katkıda bulunmaya ve üstüne düşen tıbbi katkıyı sunmaya devam edecektir.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ
|