e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Ocak 2003  Sayı: 96

 

Sağlık çalışanlarının öncelikleri için etkin bir program yürütülmesi benimsendi

“Çözüm olanaklı”

23-24 Kasım 2002 tarihlerinde toplanan TTB Olağanüstü Büyük Kongresi, sorunların ertelenemeyeceğini vurgulayarak, en etkin çalışmanın yürütülmesi kararlılığı ile başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, hükümet ile müzakere süreçlerinde ısrarlı olunacağını açıkladı.

Tıp Dünyası - ANKARA - 23 - 24 Kasım 2002 tarihlerinde toplanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) 52. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde, 3 Kasım seçimlerinin sonuçları, 58. hükümet programı, ülkedeki sağlık ve tıp ortamı ile hekimlerin özlük haklarına ilişkin değerlendirmeler yapıldı.

TTB 52. Olağanüstü Büyük Kongresi’nin aldığı kararlar doğrultusunda hazırlanan sonuç bildirgesi şöyle:

1-Tüm çabalarımıza karşın, özellikle 1980’lerden sonra bütün hükümetlerce uygulana gelen politikaların sonucu; ülkemiz insanı, sosyal, ekonomik anlamda yakın tarihin en büyük tahribatını yaşamış ve yaşamaktadır.

Bu politikaların esasını; “piyasa ekonomisi” adı altında ülkenin zenginliklerini uluslar arası sermaye ile birlikte çok sınırlı bir kesime aktarmak, bunun için de gündelik demokratik hayatı daraltmak oluşturmuştur. Bu uygulamaların sonuçları; toplumdaki eşitsizliklerin her düzeyde artması ve yaygınlaşması, vicdanları kanatan yoksulluk, yaratılan çatışma ortamının yol açtığı köy boşaltmalar ve göçler, yetersiz sağlık düzeyini ve sağlık hizmetlerini örseleyerek, insanların sağlık hakkını gasp ederken, diğer çalışan kesimlerde olduğu gibi hekimlerin de başta çalışma ortamları olmak üzere özlük haklarını tahrip etmiştir.

2-Böylesi bir dönemde ve antidemokratik bir ortamda gerçekleştirilen 3 Kasım seçim sonucu, Meclis çoğunluğunu elde edenlerin, yakın geçmişin hak kayıplarının telafisinden başlaması gerekirken, oluşturdukları yeni hükümetin “Acil Eylem Planı” ve programı bizlerde kaygılar yaratmıştır.

Mevcut yıkımın esas sorumlusu olan IMF programı, borçların aksatılmadan ödenmesi, bunun yansıması olarak da, sağlık alanında finansman, örgütlenme, insan gücü, hizmet sunumunda -Genel sağlık Sigortası, Aile Hekimliği uygulaması, hastanelerin özerkliği gibi kavramlarla- son dönem politikalarının esas olarak hedeflendiğinin ve sürdürüleceğinin belirtilmesi bu kaygılarımızı ortaya çıkarmıştır. Programda, hükümeti oluşturan AKP’nin seçim beyannamesinde bir sözcükle yer alan sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi konusunun bile, Acil Eylem Planı ve hükümet programında yer almamasının, yanı sıra, bırakın grevli toplu sözleşmeli sendika hakkını, varolan sendika hakkını bütünüyle yok edecek “performansa dayalı ücret sistemine geçilecektir” denmesi kaygılarımızı derinleştirmektedir.

Yaşanan yıkımın sorumlusu olduğu her düzeydeki bilimsel verilerle kanıtlanmış politikaları, sorunların çözümü olarak sunma girişimini akla ve vicdana aykırı buluyoruz.

Tüm hükümetlerin yaptığı gibi temel hak ve hürriyetlere yönelik soyut yaklaşımlar yerine, gerçek bir demokratikleşmeyi sağlayacak adımların atılması gerekmektedir.

3-Geniş toplum kesimlerinin yeni hayal kırıklarına uğramaması ve acil beklentilerinin karşılanmasına her zamankinden daha çok ihtiyaçları vardır. Bu beklentiye sağlık ve hekimlik ortamında halkın ve hekim-sağlık çalışanlarının yararına verilecek cevap bellidir:

-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak her türlü sağlık hakkının güvencesi olarak kabul edilmelidir; bunun için nüfus cüzdanı yeterli olmalıdır.

-Adil bir vergilendirme sistemi üzerine oturmuş, elini çalışanların ve halkın cebine uzatmayarak oluşturulmuş bir kaynaktan finansman sağlayan,

-224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası’nın temel örgütlenme ilkelerini esas alarak sevk sistemini mutlaka kuran,

-Böylece ikinci ve üçüncü basamak hastaneleri etkin ve verimli kullanan,

-Türkiye’nin ihtiyaçlarına uygun içerikte mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimini önceleyen (bunun için de yeni tıp fakültesi açılmasını durdurulması ve mevcutların niteliklerinin arttırılması gerekmektedir).

-Hekimler başta olmak üzere sağlık alanında tam süre çalışmayı ilke edinen,

-İnsanca yaşamaya yeten bir ücretle uygun ortamlarda çalışılan, bu konunun grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı ile güvence altına alındığı,

-Ülke düzeyinde dengeli insan gücü dağılımını sağlayan, bir sağlık sistemi sunumu biran önce yaşama geçirilmelidir.

Ancak tüm bunlar için içtenlikle “önce insan” diyen ekonomik politikalar ve demokratik bir ortamı benimseyen anlayışlara gerek vardır.

Bu nedenle -kafa karışıklığına ve arayışlarla vakit kaybına yol açan- başarısız politikalarda ısrara gerek yoktur.

TTB, hekimlerin onayından geçen acil taleplerimizi içeren yasa önerileri öncelikli olmak üzere, halkın yararına taleplerinin arkasındadır.

4-TTB ertelenecek hiç bir şeyin olmadığı ve çözüm için en etkin çalışmanın yürütülmesi kararlılığı ile başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, Hükümet ile içtenlikle müzakere süreçlerinde ısrarlı olacaktır.

5-TTB Büyük Kongresi önümüzdeki günleri müzakere ve mücadele sürecinin kuvvetlendirilmesi anlamında bir seferberlik dönemi olarak belirlemiştir. Başta Merkez Konseyi olmak üzere bütün yetkili organları ve üyelerini seferber ederek halkın sağlığı ve hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının önceliklerinin gerçekleştirilmesi için etkin bir programın yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Kamuoyuna süreç hakkında bilginin aktarılarak yaşanacak bu süreç, acil kaydı taşıyan taleplerin gerçekleşmesi için Ocak 2003 tarihinden itibaren, 14 Mart Tıp Haftasına kadar uyarı eylemleri ile başlayacaktır. Kamu çalışanları sendikaları başta olmak üzere koordineli bir çalışan hareketi konusunda özen gösterilecek süreçte, taleplerin yerine getirilmemiş olması - 3 aylık geçici ve yıllık bütçe önemli göstergeler olacaktır- muhatapların TTB önderliğinde hekimleri aciller dışında iş bırakmaya daveti olarak kabul edilecektir.

6-Büyük Kongremiz Türkiye’nin sorunlarını çözerek aşacak bir potansiyeli olduğuna içtenlikle inanmaktadır.

Umudumuz sorunların ve halkın lehine çözümlerin ısrarlı takipçisi olacak birlikteliğimiz olup, 58. Hükümeti taleplerimizin çözümü konusunda göreve çağırıyoruz.

7-Bir hekim, dahası bir insan olarak, isyan ettiğimiz savaş olgusuna karşı, TTB tutumu kamuoyuna ayrıca iletilmiş olup, savaş ortamlarının önlenmesine ilişkin çalışmalarımız sürdürülecektir.

Biliyoruz ki, YARIN DİYE BİRŞEY VAR.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön