e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Kasım 2002  Sayı: 94

 

Bebekler ölmesin kampanyasına dair birkaç söz

Sağlık Bakanlığı, 1 Nisan - 16 Mayıs tarihleri arasında sürdürülmek üzere başlayan ve 2002 yılının “Anne ve Çocuk Ölümlerini Önleme Yılı” olarak ilan edilmesi şeklinde sürecek olan “Anne ve Bebek Ölümlerini Önleme Projesi”ni yaşama geçirmiştir.

Proje; Sağlık Bakanlığı, Türkiye Aile Planlaması Derneği, Ayhan Şahenk Vakfı, Willows Vakfı ve NTV işbirliğinde yürütülmektedir.

Projeye hiçbir ek bütçe ayrılmamış ve tasarruf tedbirlerine uyulmaya devam edilerek “rutin sağlık hizmetini güçlendirmek” hedeflenmiştir. Ek bütçe ayrılmamış olmasından dolayı projeye sanatçılardan, basından, işadamlarından ve vatandaştan destek beklenmektedir. Projenin birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarını ve bunların hizmet bölgesindeki halkı kapsadığı bildirilmektedir. Projedeki ana etkinlikler, konu ile ilgili afiş ve posterlerin asılması,  piknik, konser, şenlik turu sosyal etkinlikler hazırlanması, tüm illerde sağlık   personeli yürüyüşleri yapılması, basın toplantıları düzenlenmesi şeklinde özetlenebilir. Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde de belirtildiği üzere tüm bu etkinlikler ile “hizmette talep yaratmak, hizmet sunumunu güçlendirmek, anne ve çocuk ölümlerini makul seviyelere çekmek, bölgelerarası farklılıkları gidermek”  hedeflenmektedir.

Projeyi destekleyen kuruluşlardan bazılarına ilişkin bilgiler şöyledir:

Ayhan Şahenk Vakfı: Doğuş Holding Başkanı Ayhan Şahenk’in adını almasından da anlaşılacağı üzere bu grubun hayır işlerini kurumsallaştıran bir ünitesidir. Doğuş Grubu’nun inşaat, bankacılık, iletişim, turizm, gıda ve otomotiv alanlarına yayılmış geniş yatırım yelpazesinin (Garanti Bankası, Osmanlı Bankası, Aktif Finans, Aktif Leasing, Doğuş Sigorta, Garanti Hayat Sigorta, Doğuş Motor, Doğuş Oto, Doğuş İleşitim, İxir) sağlık hayırseverliği ile çakışmış olmasına biraz daha kuşkucu bakmak gerekmektedir. 1992’de kurulan vakıf, 1997’de Halk Sağlığı Programı adı altında bir girişimi başlatıp sosyoekonomik düzeyi düşük bölgelere mobil araçlarla göz muayenesi, genel muayene, AÇS muayenesi hizmetlerini götürmüştür. Bu tip “iyi niyetli ve hayırsever” bir girişimin daha kalıcı bir sağlık hizmet desteği ve işbirliğini içermeyip mobil ekip mantığına sarılmasını anlamak güçtür.

Willows Vakfı: 1909’larda Amerika’da evli olmayıp gebe kalmış aile kızlarının sığınıp çocuklarını doğurup evlat verdikleri ve çocuklarını bir daha hiç görmediği bir sığınma evi şeklinde başlar. Ancak burada sadece “temiz ve ahlaklı talihsiz genç bayanların” bu hatalarından kurtulmalarına izin verilir. Profesyonel medikal destek için işbirliği sağlanırken gizliliğe çok önem verilir ve her ne hikmetse çok iyi kayıt tutulur. 1905’ten 1969’a kadar burada 25 bin ile 30 bin doğum olduğu tahmin edilmektedir. 1969’da ise tüm bu kayıtlar vakfın bahçesinde yakılır! Willows çıkış noktası itibarı ile hedef kitlesini ve hizmet araçlarını iyi belirlemiş görünmektedir. “Temiz, ahlaklı ve inanan aileler” ve profesyoneller öncesi hizmeti kurgulayan, kayıt tutan ve “gereğinde” profesyonel destek alan bir ünite. Son dönem üretilen “toplumdan kişilerin” eğitilip halka danışmanlık (ebenin yerine) hizmeti vermesi ve böylece sağlık hizmetinin kurumsallığının ve devletin görevi oluşunun zedelenmesine ne kadar teğet geçen bir mantık.

Projede, doğum öncesi ve sonrası bakım, bebek ve çocuk izlemleri ve bağışıklama hizmetlerini iyileştirip oranları yüzde 90’lara çıkarmak, bebek dostu hastaneleri artırmak, etkin AP  yöntemi kullanımını yüzde 70’lere çıkarmak hedeflenmiştir. Sağlık evlerinden sağlık müdürlüklerine uzanan silsile içerisinde her birinin görev tanımları belirtilerek bu süreçteki fonksiyonları irdelenmektedir. Ancak bu görev tanımlarının pek çoğu hali hazırda zaten mevcut olan görev tanımlarıdır ve gerçekten işlevsellik kazandırıldığında hedeflenenden de iyisine ulaşılacağı bir gerçektir. Anne ölümlerini takip etmek amacıyla düzenlenen form haricinde hiçbir reel öneri mevcut olmayıp, mevcut uygulamaların tüm bu teorikte kalmış söylemlerle çakışmaması konusunun nasıl çözüleceği ve nasıl işler hale geleceğine dair hiçbir ipucu yoktur.

Proje dahilinde sağlık evleri, sağlık ocakları ve AÇSAP merkezlerinde ücretsiz yapılacağı taahhüt edilen hizmetler madde madde sıralanmıştır. Maddeler içerisinde yer alan “doğum hizmetleri” zaten bu kurumların olağan işleyişleri içerisinde bulunan bir hizmet değildir. “Bulaşıcı hastalıklarda tanı ve tedavi hizmetleri”nin ücretsiz olacağının belirtilmesi  de enfeksiyöz tüm hastalıklarda yapılacak kan, idrar, gaita tetkiklerinden para almamak anlamına geliyorsa bu çok olası görünmemekte ve zaten uygulamada da böyle olamamaktadır. Teorik ile pratik uygulamanın örtüşmüyor olması, projedeki tüm bu akış, nümayiş, afiş, konser, piknik, şenlik içerisinde atlanan veya atlatılmaya çalışılan bazı net gerçekleri daha da göz önüne getirmektedir.

Aslında projenin en can alıcı noktası, “hizmette talep yaratmak” anafikrinde yatmaktadır. Toplum sağlığının en önemli açmazı olan hizmete ulaşamayanlar sınıfı adeta bu zihniyetle yok sayılmaktadır. Devletin sağlık hizmeti, reklamı yapıldığında alıcısı artan bir mal olarak görülemez. Devletin sunacağı ücretsiz ve iyi hizmete en çok ihtiyacı olanlar, o hizmet para ile ulaşacağına dair sistem içi sorunları netleştirmek, mevcut hizmeti, kayıtları iyileştirmek yerine, “rağbeti artırmak”, “ayak alıştırmak” şeklinde tüccar mantıkları, varolan 1. basamak sağlık hizmetleri sorunlarını görmemek ve anlamamakla eş anlamlıdır. Broşürlerle “Annelere 10 öneri”, “Babalara 10 öneri”, “Çocuklara 10 öneri” sunanların çözüme dair kendi üzerlerine düşenlerle ilgili hiçbir önerileri yoktur.

Sağlık hizmetleri ile ilgili her gün yazılıp çizilen pekçok soruna adeta sırtını dönmüş, gerçek işleyiş ve sorunlarla ilgili net çözüm önerileri içermeyen, bütçesi olmamasından dolayı her sağlık birimini poster bastırabilmek, afiş yaptırabilmek, konser düzenleyebilmek için çeşitli kurum ve kişilere muhtaç bırakan bu proje, özü de sözü de yanlış söylemlerle dolu bir renkli gösteridir. Projenin 2002-2005 yıllarında devam edeceğine dair söylem havada kalmış, 14 Nisan-16 Mayıs tarihleri arasında sunulmuş ve bitmiştir.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön