e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Kasım 2002  Sayı: 93

 

“Seyirci kalmayacağız”

Tüm toplum kesimlerinin 3 Kasım’da yapılacak genel seçimler ve ABD’nin Irak’a yapacağı müdahaleye kilitlendiği bir ortamda Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi sessiz sedasız, hiçbir inandırıcı neden gösterilmeden işlevsiz hale getiriliyor. İşçi sağlığı alanında deneyimli olan kadroları başka hastanelere tayin ediliyor; bir başka ifade ile kapısına kilit vuruluyor.

Dr. Sedat Abbasoğlu-Meslek hastalıkları hastaneleri, kuruluş, görev, yetki ve çalışma esasları hakkındaki yönergede de belirtildiği gibi, “yeterli sayıda yatağı, polikliniği, araştırma laboratuvarı ve amlulatuvar (gezici) bölümü olan, tedavi edici hekimlikle koruyucu hekimliği birleştirerek çağdaş iş hekimliği ilke ve yöntemlerine göre çalışan kendine özgü ünitelerdir. Aynı yönergede meslek hastalıkları hastanelerine ilişkin olarak “meslek hastalıklarında kesin tanının konulması, bölgelerindeki iş yerlerinde inceleme, araştırma, ortam analizi ve tarama muayenelerinin yapılması, meslek hastalıkları ve iş hekimliği konularında eğitim, bilimsel araştırma, yayın gibi görevleri üstlenmiş spesifik hastanelerdir” biçiminde görev tanımı yapılmıştır. Meslek hastalıkları hastaneleri, görev ve yetiklerini belirleyen yönergede de belirtildiği gibi, işçi sağlığı alanında kurulmuş spesifik hastaneler olup diğer SSK hastanelerinden çok farklı konumdadırlar.

İşçi sağlığı ile ilgili en temel gösterge iş kazaları ve meslek hastalıklarındaki oranlardır. SSK istatistiklerine göre 2001 yılında 80 bin iş kazası meydana gelmiştir. Saptanan meslek hastalığı ise 800 kadardır (çalışan nüfusa oranla beklenen meslek hastalığı sayısının 30 - 40 bin olması gerekirdi). Sayının az olması meslek hastalığı tanısı ve tespitinde yaşanan problemler ve meslek hastalıkları ile ilgili istatistiklerin yeterli olmamasından kaynaklanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise dünyada her yıl 125 milyon iş kazası olmakta, 160 milyon çalışan meslek hastalığına yakalanmaktadır. Görüldüğü gibi çalışanların sağlık ve güvenlikleri ile ilgili hem dünyada hem de ülkemizde ciddi sorunlar vardır. Çalışanların sağlığının korunması önem ve önceliğini korumaktadır.

Dr. Engin Tonguç, Dr. Haldun Sirer, Dr. Turhan Akbulut ve Dr. İsmail Topuzoğlu gibi yaşamlarını işçi sağlığına adamış, işçi sağlığının öncüsü olan hocaların gayretleri ile 1970’li yıllarda kurulan bu hastaneler maalesef zaman içinde işlevsiz hale getirilmişlerdir. 1980’li yılların başında 300 yatak kapasitesi ile görkemli Kartal Meslek Hastalıkları Hastanesi bugün 50 yatak kapasitesi ile Süreyya Paşa Hastanesi’nde Türkiye çalışanlarının yarısından fazlasını barındıran bir bölgeye hizmet vermektedir. Kartal Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin başına gelenler bugün Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’nde yaşanmaktadır.

13-14 Nisan 2002 tarihlerinde TTB, Türk-İş, DİSK, Hak-İş, KESK ve TMMOB’nin organizasyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, üniversiteler ve işveren örgütlerinin katılımı ile gerçekleştirilen Meslek Hastalıkları  Sempozyumu’nda meslek hastalıkları hastaneleri de bir oturumda tartışılmış ve tüm katılımcıların hemfikir olduğu çözüm önerilerinden bir tanesi de bu hastanelerin kadro, ekipman olarak geliştirilip güçlendirilmeleri ve yenilerinin açılması idi. Aradan 6 ay geçmeden bırakalım yenilerinin açılmasını, var olan hastane işlevsiz hale getiriliyor. Panele katılıp çözüm önerilerine destek veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileri sürece seyirci kalıyorlar, hatta destek veriyorlar. Çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunup geliştirilmesinin etn temel insan hakkı sayıldığı günümüz dünyasında, söylemin tam tersi bir uygulama yapılıyor. Çalışanların sağlığının korunması sürecinde önemli görevler üstlenmiş bir hastanenin kapısına kilit vuruluyor.

Meslek Hastalıkları Sempozyumu’nu düzenleyen kuruluşlar, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin kapatılması sürecine seyirci kalmayacaklarını açıklamışlardır. Günübirlik kararlar, popülist politikalar uğruna önemli görevler üstlenmiş bir hastanenin kapatılması asla kabul edilemez. Bu uygulamayı başlatan bürokrat ve politikacıların kararlarını gözden geçirmeleri işçi sağlığı için yapılacak en hayırlı iş olacaktır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön