Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Ekim 2002  Sayı: 92

TTB GYK :"İç ve dış borç halk sağlığı sorunudur"

TTB Genel Yönetim Kurulu, 51. Büyük Kongre sonrasında gerçekleştirdiği ilk toplantısında, Türkiye'nin bir dönüm noktasında olduğuna dikkat çekti. Dünya Bankası ve IMF'ye bağımlı politikalarla halk sağlığı gözeten bir çizginin bağdaşmayacağını vurgulayan TTB-GYK, bugün Türkiye'nin, eşitsizlikleri azaltmak doğrultusunda tutum alacak parti ve politikalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti.

51. Büyük Kongre sonrası ilk genel yönetim kurulu toplantısı 22 Eylül'de yapıldı.  38 tabip odası ve 5 koldan temsilcinin katıldığı toplantı TTB-Türkiye gündemi-seçimler, 52. Olağanüstü Büyük Kongre gündem önerileri ve MYK üyeleri seçimi başlıklarında 3 oturum olarak gerçekleşti.

Açış konuşmasını MK Başkanı Füsun Sayek'in yaptığı toplantıda seçim sürecine yönelik zengin değerlendirmeler yapıldı. Hükümeti oluşturan partiler ile kendini "yeni" olarak adlandıran kimi partilerin inandırıcılıktan yoksunluğu, ülkede seçimlere 40 gün kala hala bir seçim havasının olmaması, insanların genel olarak umutsuzluğu ve yılgınlığı, olası bir savaş tehlikesinin can sıkıcılığı, sorunların çözümünün mümkün olduğu ancak sınıfsal bir perspektifle yaklaşılmasının zorunluluğu, bu ülkenin "zencilerinin" de var olduğu ve Türkiye'nin zencilerinin gerçek çözümleri önerdiği ama bunların gizlenmeye çalışıldığı dile getirilen ana temalardı. Toplantı sonunda seçimle ilgili olarak yapılan açıklama şöyle:

Adana, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Manisa, Mardin, Muğla, Niğde Rize, Samsun, Sıvas, Tekirdağ, Tokat, Uşak, Zonguldak Tabip Odaları, TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu, TTB Eğitim Kolu, TTB Halk Sağlığı Kolu, TTB Pratisyen Hekimler Kolu, TTB İnsan Hakları Kolu ve TTB Hukuk Bürosu'nun katılımı ile yapılan TTB Genel Yönetim Kurulu toplantısında seçim süreci ve seçimler değerlendirilmiş ve aşağıdaki görüşlerin kamuoyuna açıklanması kararlaştırılmıştır.

1-Son 3.5 yıldır görevde olan 57. Hükümet, Türkiye'de yaşayan çoğunluğun sorunlarına duyarsız ve özel olarak da, halkın sağlığı ve sağlık çalışanlarının talepleri konusunda başta Sağlık Bakanı Osman Durmuş olmak üzere ilgisiz kalmıştır.

2-Yukarıdaki durumun temel gerekçesi, 57. Hükümeti oluşturan partilerin Dünya bankası ve IMF'ye bağımlı politikaları izlemeyi tercih etmesidir. Türkiye'de son 20 yılda halkın alehine politikaların yapıcıları bu kuruluşlardır ve ne yazık ki hükümetler uygulayıcısı olmuştur.

3-20 yılı aşkın süredir izlenen politikaların ülkeyi getirdiği yer ortadadır ve Türkiye bir dönüm noktasındadır. Son 1.5 yıl içerisinde yürürlüğe konan "güçlü ekonomiye geçiş programı" da bir yenilik içermemiş olup Türkiye'ye bir katkısı yoktur.

4-TTB-GYK, yukarıdaki değerlendirmelerin yanı sıra, halkın iradesinin parlamentoya yansımasını engelleyen yasal düzenlemelerle bir seçime -daha- gidildiğini saptamaktadır. Bu durumun ve genel olarak 12 Eylül hukukunun bugüne kadar aşılamamış olmasının sorumlusu olarak, bugün ve geçmiş 20 yılda parlamentoda yer alan partileri görmektedir ve bunun bir utanç kaynağı olduğunu düşünmektedir.

5-TTB-GYK, seçim sürecinde hekimlere ve halka, seçimlere girecek partilerin Türkiye'nin önündeki en ciddi halk sağlığı sorunları karşısında (iç ve dış borç yükü, işsizlik, beklenen Marmara depremi, Irak Savaşı) ne söylediklerine göre değerlendirme yapmalarını önermektedir.

6-Yine benzer şekilde bir hekim duyarlılığıyla, boş laflar ve uzun programlar yerine, partilerin sağlık politikasında finansman, insan gücü, eğitim, örgütlenme, hizmet sunumu başlıklarında ne dediklerine bakmalıdırlar.

7-TTB-GYK, 5 ve 6. Maddelerde belirtilen başlıklarda halkın yararına politikaların, ancak baskı ve gericiliğe karşı bağımsız, demokratik, özgür bir Türkiye ortamında gerçekleşebileceğinin bilincindedir.

8-TTB-GYK, Dünya Bankası, IMF'ye bağımlı politikalarla halk sağlığı gözeten bir çizginin bir çizginin bağdaşmayacağını bilmektedir. Bugün Türkiye, eşitsizlikleri azaltmak doğrultusunda tutum alacak parti ve politikalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır:

“TTB borçları dezavantajlı sınıfların üzerine yıkmamayı”,

“İşsizliği kamusal bir refleksle çözmeyi”,

“Onbinlerce kişinin öleceği, yüzbinlerin yaralanacağı olası Marmara Depremi'ni deprem olmuş gibi bugünden kamusal bir seferberlikle gündemine almayı ve bir halk sağlığı sorunu olarak algılayıp,  deprem öncesi her türlü çabayı harcamayı”,

“Irak Savaşı'nda yer almamayı”,

“Baskı ve gericiliğe karşı bağımsız, demokratik, özgür bir Türkiye ortamını savunma kararlılığını göstermeyi” taahhüt eden, politik anlayışların oluşturacağı iktidara Türkiye'nin her zamankinden daha fazla ihtiyacı bulunmaktadır.

9-TTB'nin sağlık politikalarına yönelik önerileri ile başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları için öncelikli somut talepleri vardır. TTB bunların her düzeyde takipçisi olacaktır.

10-TTB-GYK, Türkiye'nin sorunlarını çözerek aşacak bir potansiyeli olduğuna içtenlikle inanmaktadır. Sorun toz duman arasında kendimizin farkında olmak ve çözümün bizlerin elinde olduğunu fark ettirmekten geçmektedir.