e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Ekim 2002  Sayı: 91

 

Doğu’da ve Kırda Sağlık: Ne var, ne yok?

TTB Halk Sağlığı Gezici Eğitim Seminerleri’nin on dördüncüsü bu yıl "Doğu'da ve Kırda Sağlık" konu başlığı ile 16-22 Haziran 2002 tarihleri arasında Van, Hakkari ve Muş illerinde gerçekleştirildi.

(Gezi raporundan kısaltılarak alınmıştır).

5.gif (30163 bytes)Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu her yıl düzenlediği gezici eğitim seminerleri ile halk sağlığı asistanlarının, birbirlerini daha iyi tanımalarını ve aldıkları kuramsal eğitimi alanda pekiştirebilmelerini sağlamayı; ülkemizdeki sağlık örgütlenmesini başta birinci basamak olmak üzere her basamağıyla ve iç işleyişiyle yerinde görmelerini, varolan sorunları ve çözüm önerilerini tartışmalarını;  iş ve çevre sağlığı gibi özgün konularda derinlemesine tartışmalar yapmalarını ve toplumun gelenek, görenekleri ile kültürün sağlık üzerine etkilerini tartışabilmelerini amaçlamaktadır.

Kol tarafından 1989 yılından başlayarak her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen "Halk Sağlığı Gezici Eğitim Semineri" 2002 yılına kadar toplam 13 kez yapılmıştır. Gezilen yerlerin %26'sını sağlık ocakları, %21'ini Sağlık Müdürlükleri, %16'sını iş sağlığı ile ilgili birimler ve %9'unu hastaneler oluşturmaktadır.

On dördüncü gezici eğitim semineri için seçilen bölge, Türkiye'de sağlıkta eşitsizliklerin en yoğun yaşandığı yerlerden biridir. Bölgede sağlık personeli yardımı olmadan yapılan doğumların oranı Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Bölgede bağışıklama oranları ise çok düşüktür.

Bu gezinin amacı;  halk sağlığı asistanlarıyla birlikte Van, Hakkari ve Muş illerinde kamu sağlık hizmetlerinin durumunu saptamak, bölgede sağlık hizmeti sunumunda yaşanan sorunları belirlemek ve bu sorunların çözülmesine yönelik öneriler geliştirmektir. Gezi sırasında bölge halkının sağlık düzeyi ile bölgede sağlığı etkileyen bileşenlerin (Gelir dağılımı, işsizlik, yaşama biçimi vb) gözlenmesi de amaçlanmıştır. 

 Geziye 9 farklı üniversiteden 15 halk sağlığı asistanı ve 1 halk sağlığı uzmanı ile eğitim sorumluları olarak üç akademisyen (2 halk sağlığı profesörü ve 1 halk sağlığı yardımcı doçenti) katılmıştır. Geziler sabah 8:30 da başlayıp 17:00 de bitecek şekilde planlanmış   ve gezi için beş gün ayrılmıştır. Gezi, 27 kişilik küçük bir otobüs ile yapılmıştır. Gezi, ziyaret edilen kurumlarda yapılacak gözlemler, incelenecek kayıtlar ve  katılımcıların ziyaret edilecek kurumun sorumlusu ve/veya kurumda çalışanlara soracakları sorular ve alacakları yanıtların değerlendirilmesi biçiminde tasarlanmıştır.

Gezide Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı, Van İl sağlık Müdürlüğü, Van Frengi-Lepra Savaş Başkanlığı, Muradiye Kaymakamlığı, Muradiye Sağlık Ocağı, Hoşab Sağlık Ocağı, Başkale Sağlık Grup Başkanlığı ve Başkale Sağlık Ocağı, Hakkari İl Sağlık Müdürlüğü, Hakkari  Halk Sağlığı Laboratuvarı, Hakkari 1 Nolu Merkez Sağlık Ocağı, Edremit Sağlık Ocağı, Vanet Tesisleri, Gevaş Sağlık Ocağı, Muş 1 Nolu Merkez Sağlık Ocağı ve  Muş İl Sağlık Müdürlüğü ziyaret edilmiştir.   

6.gif (33570 bytes)Gezi, doğudaki hem kentsel hem de kırsal profili netleştirecek sağlık hizmeti örneklerini içermesi ( Hakkari merkez sağlık ocağı, Van ilçe sağlık ocakları ) hem de   sağlık dışı yöneticilerle (kaymakamlar, Van-et yöneticileri, rektör) görüşme ortamı yaratarak   sadece sağlık hizmetlerinin değil eğitim, sanayi, merkezi otorite  kavramlarının yöredeki dinamiklerine kısa da olsa bir göz atma şansı vermesi ile amacına oldukça yönelik ve hatta kimi zaman kapsamını bir hayli de zorlayan bir yoğunlukta geçmiştir.

14. Gezici Eğitim Seminerinin son günü tüm katılımcılar  gezi boyunca görüşme yapılan kaymakamlar,. sağlık müdürleri, sağlık ocağı hekimleri, sağlık ocağı personeli, sağlık ocakları,           sağlık hizmetleri ve kayıtlar’a yönelik genel bir değerlendirme yapmış topluma yönelik ise aşağıdaki çerçevede ortaklaşılmış saptamalarda bulunulmuştur.

Demografik açıdan bölgede gelişmekte olan ülkelerin nüfus özellikleri izlenmektedir. Bebek ve genç nüfus fazladır. Bölgede doğurganlık yüksek düzeylerdedir. Bölgede egemen olan feodal ve ataerkil yapı yüzünden kadınların toplumsal statüsü düşüktür. Çoğu kadın eğitimsizdir ve  kendi isteği ile değil, ancak eşinin ya da babasının izni ile sağlık hizmetlerine ulaşabilmektedir. Bu durum bölgede doğurganlığın yüksek olmasının önemli nedenlerinden biridir. Ayrıca fazla çocuk toplumsal gücü arttıran bir olgu olarak algılandığından doğurganlığı kontrol etme eğilimi düşüktür. Sağlığın en önemli belirleyicilerinden biri olan gelir durumu da bölge için önemli bir sorundur. Bölgede kişi başına düşen ulusal gelir düşüktür ve gelir dağılımda adaletsizlikler yaşanmaktadır. Halkın geçim kaynakları arasında kaçakçılık önemli yer tutmakta, hayvancılık ve tarımın bölgede fazla bir etkisi hissedilmemektedir. Tarım ve hayvancılığın artık önemli bir geçim kaynağı olmamasının nedeni, terör ve OHAL uygulamalarıyla birlikte halkın köylerini terk etmek zorunda kalması olarak gözlenmiştir.  Olağanüstü halin sona ermesine karşın bölgede toplum ve devlet kurumları arasında güvensizlik hakimdir. Bizimde sıkça karşılaştığımız şehre giriş ve çıkışlarda yapılan güvenlik kontrolleri bir baskı aracı olarak algılanmaktadır. Bölgede yaşanan  terör  ve OHAL uygulamaları sağlık çalışanları ile toplum ilişkisini olumsuz etkilemiş, toplumun sağlığını daha da bozmuştur.(Raporlaştırılan geziye ilişkin bütünlüklü bir değerlendirme Toplum ve Hekim dergisinde yayınlanacaktır).

 Doğu'da ve Kır'da sağlık gezisi, gerek bilgi ve deneyim katması, gerekse doğal ve tarihsel güzelliklerin görülmesi açısından oldukça verimli geçmiş ve herkesin belleğinde unutulmaz izler bırakmıştır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön