e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Ekim 2002  Sayı: 91

 

TTB sağlık sistemi için ne öneriyor?

Gerçekten ulusal  sağlık politikası, ülkemizde yaratılan kaynakların geliştirilmesini, dışarıya kaynak aktaran baskılara karşı korunmayı temel ilke edinmelidir.

TTB Değerleri

3.gif (20468 bytes)Herkes için eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti temel ilke alınarak sağlıktaki eşitsizliklerin kademeli olarak giderilmesi, tümü ile ortadan kaldırılması ve toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesi hedeflenmelidir.

Sağlıktaki eşitsizliklerin giderilmesi ve toplumun sağlık düzeyinin düzeltilmesi sadece sağlık hizmetleri alanında yapılacak düzenlemelerle gerçekleştirilemez. Sağlığı doğrudan ve dolaylı etkileyen ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerde dezavantajlı toplumsal sınıflar lehine köklü değişiklikler yapılmadan  sağlıkta eşitlik ve toplumsal gelişme mümkün değildir.

Gerçekten ulusal bir sağlık politikası, ülkemizde yaratılan kaynakların geliştirilmesini, dışarıya kaynak aktaran baskılara karşı korunmayı temel ilke edinmelidir.

2.gif (44816 bytes)Sağlık düzeyini yükseltmek için yürütülecek her türlü çalışma sağlık hizmetini alanlarla bu hizmeti sunanların merkezi ve yerel düzeylerde katılımını sağlamayı ve özendirmeyi hedeflemelidir.

İnsan gücünden kurumsal altyapıya kadar bütün alanları içeren, kaynakları ve hedefleri gözeten gerçekçi ve samimi bir planlama kavramı yerleştirilmeli ve yapılmalıdır. Ulusal bir sağlık politikası, Türkiye'deki sınıfsal-bölgesel eşitsizliklerin ağırlığını gözönüne alarak, kaynakların oluşumunda merkezi bütçe kaynaklarını esas almalı, hizmet sunumu ve finansman tek elde toplanmalıdır.

Ülkemizde sağlık hizmeti sunumunda temel sağlık hizmeti üreten kurumların performansını artırmak ilk hedef olmalıdır.

Sağlık insan gücü ülke ihtiyaçlarına uygun yetiştirilmeli ve kullanılmalıdır. Hizmet içi ve sürekli eğitim öncelikle temel sağlık hizmetlerinde çalışanların ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemelidir.

Örgütlenmede

Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin alt yapısının eşitsiz dağılımı dikkate alınarak merkezi-bölgesel kaynakların paylaşımı buna göre değerlendirilmelidir. Sağlık hizmet sunumu sürekliliği, basamaklandırılmış hizmeti, ekip çalışmasını, ulaşılabilirliği, riskli gruplara önceliği, entegrasyonu sağlayan örgütlenme tedbirlerine dayanmalıdır. İkinci basamak sağlık kurumlarında kar ve maliyetten önce bu kurumlara bağlı olan, bu kurumların beslendiği temel sağlık hizmeti kurumlarının ihtiyaçlarını sağlayacak düzenlemeler esas olmalıdır.

Denetimde

Sağlığa ayrılan kaynakların kullanımı çalışanların denetiminde olmalı; hizmeti yöneten, hizmeti veren ve alanların birbirlerini denetlemeleri üzerine kurulmalıdır.

4.gif (20378 bytes)Kurumlar ve kişiler arasında rekabet yerine işbirliğini ve dayanışmayı ve karşılıklı yardımlaşmayı esas alan ilişkiler geliştirilmelidir. Kaynakların kullanımında akılcı olmalı; harcama-etkinlik ve yararlılık faktörleri göz önünde tutulmalıdır.

Kazanımların Korunması

2002 itibariyle, yıllardır yürütülen kamu sağlık hizmetlerini çökertme politikalarına rağmen yasal ve/veya yaşamsal düzeyde halen var olan, Türkiye'de uzun yıllar süren mücadelenin sonucunda kazanılmış ve toplumun geniş kesimleri lehine olan sağlık alanındaki kazanımların korunması hedeflenmelidir.

Temel sağlık hizmetlerinin ve kamu hastanelerinin genel bütçeden finansmanı, sosyalleştirmenin belirli ilkeleri ve özellikle sağlık ocaklarının kırsal bölge ve küçük kentlerdeki maddi başarı ve kazanımları, maaşlıların ek vergi vermeksizin sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkı, SSK'nın hem finanse eden hem de hizmet sunan bir kurum olarak varlığının devamı, sağlık çalışanlarının 657'de tanımlanmış iş güvencesi gibi kazanımların korunması öncelikli başlıklar olarak öne çıkartılmalıdır.

TTB’nin çözüm önerileri

Finansman

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'na (Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği) en az yüzde 10'luk bütçe payı ayrılmalıdır.

Sağlıkta finansman modeli genel vergilerle oluşan genel bütçe sistemi olmalıdır. Özel sağlık işletmelerine ve özel sağlık sigortalarına tanınan her türlü kolaylaştırıcılık ortadan kaldırılmalı, kaynaklar ve kolaylaştırıcı yaklaşım kamu sağlık hizmetlerine kaydırılmalıdır. Mevcut kaynaklar kamu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve genişletilmesine ayrılmalıdır. Birinci basamak sağlık hizmetlerini ücretli hale getiren her türlü uygulama sonlandırılmalıdır. Kamuya ait sağlık kurumlarındaki vakıf/dernekler kapatılmalı, varlıkları kamuya devredilmeli, döner sermaye yerine genel bütçeden kaynak sağlanmalıdır.

Hizmet Sunumu

Hizmet sunumu ile finansman tek elde toplanmalıdır.

Birinci basamak sağlık hizmetleri özendirilmeli, öncelenmelidir. Bölgesel dağılım ve ihtiyaçlar göz önüne alınarak sağlık ocağı sayısı ilk elde 7.000'lere, sağlık evi sayısı 13.000'lere çıkarılmalıdır.

Kamu hastanelerinin yapımı ve donanımı (sayı ve bölgesel eşitsizlikleri azaltacak, ihtiyacı karşılayacak ve sevk zinciri içerisinde çalışacak) bir düzenleme ile artırılmalıdır. Kamu hastanelerinin sayısı yukarıdaki anlayış çerçevesinde 1.100'e çıkartılmalıdır.

Halen yürürlükte olan 224 sayılı yasada öngörüldüğü şekilde sağlık ocakları çalıştırılmalı, sevk zinciri mutlak uygulanmalıdır. Öncelikle sağlık ocakları olmak üzere kamu sağlık hizmeti sunan kurumlar alt yapı/donanım açısından desteklenmeli ve düzeltilmelidir.

Hekimlere tam süre çalışma getirilmelidir. Çalışma koşullarının düzeltildiği, emeğin ücret olarak karşılığının alındığı, grevli toplu sözleşmeli koşullarda bir tam süre uygulaması gerek halka sunulan hizmetin niteliğinin yükseltilmesinde, gerekse de hekimlik pratiğindeki etik kirlenmenin önlenmesinde önemli bir çözüm olarak görülmelidir.

Adli tıp hizmetlerinin gerek sağlık hizmeti gerekse de adaletin doğru bir şekilde yürütülmesindeki önemi bilinerek çalışma ortamı ve koşullarına ilişkin her türlü düzeltici önlem ve korunma gerçekleştirilmelidir. Adli tıp hizmetleri bir angarya olmaktan çıkartılmalıdır.

Türkiye'de bulaşıcı hastalıkların, aşıyla korunabilir hastalıkların sıklığı ve nüfus artışı göz önüne alındığında bağışıklamaya özel bir önem verilmelidir.

Sağlık İnsan Gücü

Mevcut hekim sayısı yeterlidir. Sorun hekimlerin bölgesel dağılımındaki eşitsizlik olarak yaşanmaktadır. Hekimlerin ülke düzeyinde dağılımındaki dengesizlikleri azaltacak, çalışma ortamlarını da gözeten özendirici bir istihdam politikası izlenmelidir.

Ülke ihtiyacına uygun bir eğitimle hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının sayısı ve nitelikleri artırılmalı, dağılımdaki eşitsizlik düzeltilmelidir. Sağlık hizmetlerinin ihtiyacı olan kadrolar açılarak istihdam edilmelidir.

Hekim ve diğer sağlık çalışanlarının ücretleri düzeltilmeli, geçim kaygısı duyulmayacak düzeyde iyileştirilmeli, bölgesel dağılımı düzeltecek şekilde özendirilmeli, birinci basamakta çalışanlar ile eğitim rolü üstlenen personel ayrıca desteklenmelidir.

Tıbbi Teknoloji-İlaç

Yurtdışından ithal edilen, ileri teknolojik aygıtlarla ilgili olarak ciddi, bilimsel bir planlama yapılmalı, ülkemizin gereksiz bir teknoloji çöplüğüne dönüşmesi önlenmelidir. Kamu tarafından bir teknoloji ve ilaç sanayi kurulması değerlendirilmelidir. Ulusal aşı üretim merkezi hedeflenmeli ve öncelik tanınmalıdır.

Tıp Eğitimi

Mezuniyet öncesi tıp eğitimi müfredatı ülkenin sağlık sorunlarını önceleyen ve bilen, ihtiyaca uygun bir içerikle gözden geçirilmeli ve topluma dayalı, problem çözmeye yönelik eğitim yöntemleriyle yürütülmelidir.

Gereksiz nitelik tartışmalarına ve kaynak israfına yol açan planlamadan yoksun tıp fakültesi açılması politikası sonlandırılmalıdır. Mevcut tıp fakülteleri ihtiyaca uygunlukları ve her türlü donanımları açısından gözden geçirilmeli, uygun olmayanların eğitim vermeleri değerlendirilmelidir.

Tıp fakültelerinin eğitim araştırma bölgeleri açılmalıdır.

Mezuniyet sonrası eğitimde, mezuniyet sonrası eğitimin asgari çerçevesini standardize edecek ve niteliği artıracak düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

Tıp eğitiminde sürekli eğitimin önemi herkesçe kabul edilerek bu alanda meslek örgütünün yaptırımcı ve düzenleyici olması anlamında ilgili kurumlar kolaylaştırıcı bir işlev üstlenmelidir.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde pratisyen hekimliğin kritik rolü ışığında Genel Pratisyenlik Enstitüsü desteklenmelidir.

Demokratikleşme

Türkiye sağlık ortamı -kurumlar düzeyinde ve çalışanlar için- demokratikleştirilmelidir. Sağlık çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendikal hak tanınmalıdır.

Çalışanların özlük hakları ve çalışanların sağlığı boyutunda düzenlemeler yapılmalıdır.

Kamu sağlık kurumlarında baskı, rotasyon, sürgün, angarya gibi uygulamalara son verilmelidir.

Toplum Katılımı

224 sayılı yasada öngörülen sağlık ocakları düzeyinde toplum katılımına olanak sağlayan sağlık kurulları çalıştırılmalı ve yine aynı yasada belirtilen genel kurul en kısa sürede -bir ilk adım olarak- toplanmalıdır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön