e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Ekim 2005  Sayı: 138

 

Dünyadan Haberler... Dünyadan Haberler... Dünyadan Haberler...

Alman hekimler grev yaptı

Alman Hastane Hekimleri Birliği Marburger Bund, sayıları 146,000’i bulan hastane hekimlerini, hastanelerde daha iyi çalışma koşulları ve mevcut maaşlarda %30 oranında artış için protesto eylemine çağırdı. 5 Ağustos günü Almanya’nın her yerinden 3,000’i aşkın hekim, Berlin’de bir protesto yürüyüşü için biraraya geldi. 

Eylemin merkezi Alman eyaletlerinden Baden-Wurttemberg ve Hessen, ve son zamanlarda üniversite hastanelerinde çalışan bir çok hekimin yaklaşık %10 oranında ücret kesintilerini ve daha uzun çalışma saatlerini kabul etmek zorunda kaldıkları Berlin Üniversitesi hastanelerinde çalışan hekimler, üniversite hastanesinin kendisi tarafından değil, genellikle doğrudan devlet tarafından çalıştırılmakta. Almanya’daki ekonomik gerilemenin bir sonucu olarak bazı eyaletler, geleneksel Noel ikramiyesini kesme ve haftada 38.5 saat yerinde 42 saat çalışmayı gündeme getirme kararı aldı. 

Baden-Wurttemberg’teki dört (Heildelberg, Freiburg, Tübingen ve Ulm) ve Hessen’deki iki üniversite hastanesinde (Frankfurt ve Giessen-Marburg), diğer bir çok hastane hizmetinin halen sunulmasına rağmen, acil servisler ve acil ameliyat ve girişimler hafta boyunca durma noktasına geldi. Adı geçen hastaneler, randevuların ve ayırıcı tanı için yapılan ameliyatların ileri bir tarihe atılacağını ya da erteleneceğini duyurdu. Berlin Üniversitesi Hastanesi Charité 5 Ağustosta greve katıldı.   

Hekimler grevleri ve protesto eylemleriyle, sonunda, tüm Almanya’da hastalara ve üniversite tıbbına iyi hizmet verir duruma gelebileceklerini söylediler. Heilderberg Üniversitesi Cerrahi Hastanesi’nden Dr. Marc Martignoni, “Çoğu hekim daha iyi koşullar bulacakları yurtdışına gidiyor. Yakında Almanya’da ciddi bir hekim açığı başgösterecek.” dedi. Martignoni, geride kalan hekimlerin artan klinik iş yükü ve bürokratik işlemler ile başedemeyeceğinden kaygı duyuyor.

 Yine de bir çok üniversite hekimi, Marburger Bund’un görüşlerinin aksine, normal çalışma saatlerinin ücretleri tatmin edici şekilde karşılandığı takdirde, araştırmalara ve klinik işlere fazla mesai ayırmaya hazır olduklarını ifade ediyorlar. Heidelberg Üniversitesi Pediatri Hastanesi yoğun bakım ünitesi şefi Dr. Jochen Meyburg “Saat başına 18 avroya [£12; $22] sekiz çok hasta çocuğun gündüz ve gece boyunca tıbbi bakımından sorumluyum.” diyor. 

 Baden-Württemberg, Hessen, ve Berlin’deki politikacılar hekimlerin koşulları ile ilgilendiklerini ifade etmelerine karşın, devlet tarafından çalıştırılan hekimlere özel ödemeler yapılması konusunda henüz hiçbir irade göstermediler. Baden-Württemberg’de üniversite hastaneleri hekimlere ikramiye verebiliyorlar ancak devletten ek finansman almıyorlar. Bir çok üniversite hastanesi yönetimi grevdeki hekimlerin yanında olduklarını ifade etti, çünkü genç doktorlar ayrılırsa Alman akademik tıbbının gerilemesinden korkuyorlar. 

Ne var ki, eylemi eleştirenler hekimlerin görüşlerinin gerçek durumu yansıtmadığını söylüyorlar. Örneğin, sağlık ekonomisti ve Alman Sağlık Bakanlığı danışmanı Cologne Üniversitesi’nden Profesör Karl Lauterbach, Marburger Bund’u, aynı zamanda kötü hastane yönetimini, iyi işlemeyen vardiya sitemini ve danışmanların yüksek ücretlerini protesto etmediği için eleştirdi. Lauterbach, hekimlerin Almanya’da sadece özel hastalar üzerinden yeterince kazanabileceğini kaydetti.

 (BMJ 2005;331:310)

 

Lancet dergisi      uluslararası bir    silah fuarına ev   sahipliği yaptığı için sahibini eleştiriyor

Lancet dergisi, sahibi ve yayıncısı olan Reed Elsevier’i küresel silah ticaretine bulaşmakla eleştirdi. Reed Elsevier, bu hafta içinde Londra’da, dünyadaki en büyük askeri sergilerden biri olan savunma sistemleri ve ekipmanları uluslararası sergisine (DSEi) ev sahipliği yapan   Spearhead Exhibitions şirketinin sahibi. Geçenlerde yayımladığı bir editör yazısında, Lancet, “savaş ve şiddetin sağlığa yan etkileriyle ilgili yüklü kayıtlara sahip olduklarını” belirtti. Derginin editörleri, “dergi ve silah ticareti arasında, her ne kadar teğet bir kesişme niteliğinde olsa da, herhangi bir bağlantının olmasına tamamen karşı çıkıyorlar.” ( Lancet 2005;366: 868).

 Yayıncının silah endüstrisi içindeki varlığı, editörlerin değerlendirmelerine göre: “onun sağlık-bilimi yayıncısı sıfatına açıkça zarar vermekte.” Editörler, “Reed Elsevier’den kendisini, özellikle siviller olmak üzere insanları ve sağlığı tehdit eden ticari ilgilerinden soyutlamasını talep ettiler.” Derginin editörleri, yayıncılarının bağlantılarını, derginin son sayınlarından birinde yayımlanan, bir grup doktor ve bilim adamı tarafından kaleme alınmış bir mektup aracılığıyla ancak son zamanlarda öğrendiler.

Mektuba göre Reed Elsevier, şirketlerin “insan hakları ihlallerine karışmamış olmalarını şart koşan” Birleşmiş Milletler’in etik ticaret uygulamalarına dair küresel sözleşmesini onaylamakta.

Reed Elsevier’in şirket sekreteri Stephen Cowden, şirketinin bağlantısını savunduğu (2005;366:889-90) bir yazısında, “demokratik değerlerin korunması için ulusal güvenliğin güçlendirilmesi amacına dönük bir savunma endüstrisinin gerekli olduğunu” yazdı.

Reed Elsevier’in sözcüsü Catherine May, kendisine, temsilcileri fuara katılan bazı ülkelerin “demokratik değerlerinin korunması” ile ilgilenip ilgilenmedikleri sorulduğunda, hangi ulusal delegasyonların katılacağının Savunma Bakanlığı tarafından belirlendiğini ve şirketin bu konuda söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti.

(BMJ 2005;331:591)

 

Rusya’da Çocuk ve Annelere HIV      Ayrımcılığı

HRW, Rusya’da HIV pozitif anne ve çocukların sağlık kurumlarında ve okullarda ayrımcılığa maruz kaldığını, damgalandığını bir raporla açıkladı. Rapora göre, yasal yaptırım olmasına karşın hükümet HIV-pozitif anne ve çocuklara ayrımcılığa karşı harekete geçmiyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW), Rusya’da HIV/AIDS vakaları artarken, hastalığa yakalanan anne ve çocukların yaygın biçimde ayrımcılığa uğradığını açıkladı.

Örgüt, söz konusu istismara karşı yasalar bulunduğunu fakat hükümetin sağlık ve çocuk bakım hizmeti verenlerce, çocuk ve kadınları ayrımcılığa karşı korumak için harekete geçmediğini söyledi.

“Kesin Olarak Terkedilmiş: Rusya’da HIV-Pozitif Anne ve Çocuklarına Ayrımcılık ve Damgalama” başlıklı rapor çocuk ve kadınların karşılaştığı ayrımcılığa yoğunlaşıyor.

HRW, bugün Rusya’da HIV’in yüksek risk gruplarından çıkarak genel nüfus içinde de yaygınlaştığını; artan sayıda anne ve çocuğun virüse yakalandığını söyledi.

Örgüt, büyük çoğunluğu 2002’den beri olmak üzere, 1997’den bu yana yaklaşık 10 bin HIV-pozitif kadının doğum yaptığına dikkat çekti.

Toplumda yayılan HIV/AIDS korkusunun, HIV-pozitif kadınların izole olmasına yol açtığını belirten HRW, çoğunun durumu yakın arkadaşlarından ve akrabalarından bile sakladığını vurguladı.

Kadınların en fazla yardıma ihtiyacı olduğu yerel sağlık kurumlarında da ayrımcılık olduğunu belirten HRW, sağlık personelinin kadınları tedavi hakkında eğitmek yerine sessiz kalarak doğum yapmalarına izin verdiğini söyledi.

HRW’nin konuştuğu kadınlar doktorlar ve hemşireler tarafından yaygın olarak sözlü tacize maruz kaldıklarını, kimi zaman tedavi edilmediklerini anlattı.

Örgüt, HIV-pozitif olan çocukların da okullar da ya da kreşlerde ayrımcılığa uğradığını; bu yüzden çocukların kapatıldığı özel olarak kurulmuş yetimhaneler oluştuğunu belirtti.

(BİA Haber Merkezi 15 Temmuz 2005)

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön