e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Nisan 2005  Sayı: 136

 

İzmir Tabip Odası’ndan açıklama:

“Sürgün” genişliyor; eğitim hastaneleri satılıyor mu?

İzmir Tabip Odası, hükümete hızla faciaya giden “sağlıkta dönüşüm trenini” durdurma; kamuoyuna da bu facianın olmaması için “tasada ve kıvançta bir olma” çağrısı yaptı

2.jpg (16824 bytes)Tıp Dünyası - İZMİR - İzmir Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı’nın eğitim hastanelerinde görev yapan uzman ve başasistan atamalarının, SSK hastanelerinde çalışan hekimler de kapsama alınarak genişletilmesi hazırlıklarına tepki gösterdi. İzmir Tabip Odası, bu hazırlığın, eğitim hastanelerinin içinin boşaltılarak, “kolay satılabilir” hale getirilmek istendiği kuşkularını artırdığını açıkladı.

İzmir Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, “Bölgelerimizde referans hastanesi olan yoğun hizmet yükü altındaki bu hastanelerimizin kamu hizmetinin aksaması nasıl dengelenecek?”,

“Her yıl 1500 yeni uzman hekim arkadaşımızın mezun olduğu, buna rağmen 850 açık yer için, eğitim hastanelerindeki 2500 kadronun iptali ne anlama geliyor?” soruları soruldu.

Bu uygulamanın, bakanlığın hekimleri bir eşya gibi oradan oraya kaldırıp koyabileceği anlamına geldiği kaydedilen açıklamada, “Hekimler bir özne ve birey olarak değil nesne olarak değerlendirilmiş kendilerine ve mesleki etkinliklerine yönelik hürmetsiz bir üslup kullanılmıştır. Aile birliği dikkate alınmamıştır. Bahsi geçen hekim arkadaşlarımızın mesleki hizmet süreleri ortalama 15 yıldır. Dolayısıyla tamamına yakını mecburi hizmetlerini yapmış hekimlerdir. Bu genelge ile birlikte kendileri, adı konulmamış yeni bir mecburi hizmet uygulaması ile karşı karşıya bırakılmaktadır” denildi. 

İzmir’in 7 büyük hastanesi olan Atatürk Eğitim, Göğüs, Behçet Uz Çocuk, Tepecik, Bozyaka ve Doğumevi Hastanelerinde çalışan yüzlerce hekimin kadrolarının iptal edildiğine dikkat çekilen açıklamada, kentin ve Ege Bölgesi’nin sağlıkta canlı belleği olan bu kadroların tasfiyesiyle, kent ve bölge halkı güç durumda bırakıldığı, halkın sağlık hizmeti almasının daha da zorlaştırıldığı kaydedildi.

GSS ile vatandaşın sağlık hakkının geriletildiği, sosyal güvenlik yasa önerileriyle tüm çalışanların emeklilik haklarının küçültüldüğü, kamu sağlık hizmetlerinin giderek daha kötüye gittiği, Sağlık Bakanlığı’nın kamu sağlık hizmeti sunmaktan çekilmesiyle sosyal hukuk devletinin önemli bir dayanağının ortadan kaldırıldığı vurguları da açıklamada yer aldı.

“Sağlıkta dönüşüm treni durdurulmalı”

Açıklamada şöyle denildi:

“Hızla ‘zarar ettin’ diye kapatılacak sağlık ocaklarının, hastanelerin ve paran bu kadarına yetiyor diye geri çevrilecek hastaların, vatandaşların yaşadığı bir ülke olmaya doğru gidiyoruz. Bir toplumu bir arada tutan en önemli duygu tasada ve kıvançta bir olmaktır. Birçok eşitsizliğe tahammül edilebilir, ancak tahammül edilmesi en zor eşitsizliklerden biri de sağlıktaki eşitsizliklerdir. Zaten var olan eşitsizlikleri düzeltmeye çalışacağına, daha da artıran böyle bir tercih toplumumuza da, ülkemize de çok zarar getirir. Hükümetimiz bu hızlandırılmış Sağlıkta Dönüşüm Trenini derhal durdurmalıdır. Hepimiz facianın olmaması için çalışalım. Sağlıktaki eşitsizlikler azaltmaya, düzeltmeye çalışalım. Bugün toplumumuza da, ülkemize de yapılacak en faydalı işlerden biri de budur. Bu nedenle biz hekimler ve sağlık çalışanları 21 Nisan 2005 Perşembe günü acil ve bakımı zorunlu hastalarımızın dışında kalan zamanlarımızda bir kez daha aydınlatma G(ö)REV’indeyiz.”

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön