Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Nisan 2005  Sayı: 136

hukuk
köşesi

Avukat Ziynet Özçelik

Kulak memeleri, başhekim sizi çağırıyor!

Sağlık alanındaki kaotik ortamda başhekimler de şaşırmış durumda. Doğrusu başhekimlerin büyük bir çoğunluğu, her gün durmadan değişen genelgeler, yönergeler, dönemeyen dönerler, fişler, faturalar, vb. sorunlardan fena halde bunalmış durumdalar.

Ama bazı başhekimler ise bütün bu kaosun arkasında çok daha mühim işlerle meşgul.  Duyuyoruz emir buyurmuş bazı başhekimler,  tez bana hekimlerin, parmak izini, gözünü, irisini, kulak memesini getirin diye. Yeni bir sakatatçı türü mü ortaya çıkıyor diye düşündüyseniz, benimle birlikte yanıldınız derim. Ortaya çıkan şey yeni bir denetim türü.

Aslında ben başhekimlere hak veriyorum. Şimdi yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile sanık ve sanık dışında diğer kişilerden bile rızaları olmasa da, yani zorla bedenden örnek almak ve bunlar üzerinde moleküler genetik inceleme yapmak mümkün.  Keza sanıkların kimliklerinin tespiti amacıyla fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve ayak izi, sesi, görüntüsü, avuç içi, kulak, dudak  izleri alınabilecek.

Şimdi desek bazı mühim işlerle uğraşan başhekimlere; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 12. maddesine göre; “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.”

13. maddesine göre “Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli egemenliğin, Cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabilir.

Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz.

Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidir.”

Bırakın parmak, göz, kulak izi almayı, Anayasanın 20. maddesine göre; “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Adli soruşturma ve kovuşturmanın gerektirdiği istisnalar saklıdır.

Kanunun açıkça gösterdiği hallerde, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz.” desek başhekimlere. (!)

Ve yine desek bütün bu düzenlemeler göstermektedir ki; temel hak ve özgürlükler esas, özgürlüklerin ve kişilik haklarının sınırlandırılması  ise istisnadır. Parmak, göz, dudak vb. izleri almak için Yasa ile verilmiş özel yetki gerekir, size verilmiş bu konuda açık bir yetki var mı diye sorsak onlara.

Onlarda bize demez mi ki; şimdi bu beni atayan Sağlık Bakanlığı, zaten hekimleri köle gibi görüyor ve onları da her türlü güvenceden uzak, köle gibi çalıştırmak istiyor ve bunun için de Anayasa filan da tanımadan emirler buyruklar çıkarıyor, bana mı çok gördünüz bu kölelerin parmak, kulak izlerini almayı. Üstelik de amacım sadece denetlemek onları,  kesmiyorum ya orasını burasını.

Ne diyelim sizce?