Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Nisan 2005  Sayı: 136

21 Nisan’da yeniden G(ö)REV’deyiz!

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, acil hizmetler ile çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanserli hastaların her türlü tıbbi tedavisinin aksatılmaması kaydıyla, 21 Nisan Perşembe günü sağlık hizmeti sunulamayacağını açıkladı.

Tıp Dünyası – ANKARA – Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, acil hizmetler ile çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanserli hastaların her türlü tıbbi tedavisinin aksatılmaması koşuluyla, 21 Nisan 2005 Perşembe günü, sağlık hizmeti sunulamayacağını açıkladı.

TTB Merkez Konseyi, 12 Nisan günü bir basın toplantısı düzenleyerek, 21 Nisan’da  gerçekleştirilecek G(ö)REV etkinliğiyle ilgili bilgi verdi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, bugün sağlık ortamında yaşananların gösterilenden çok farklı olduğunu, sağlık hizmetine ulaşmanın giderek daha da güçleştiğini belirterek, “Gün geçmiyor ki, yeni bir taslak, yeni bir yönetmelik karşımıza çıkmasın. Sağlık ortamında, sağlık hizmetini almaya-vermeye engel olan pek çok gerçeklik var” diye konuştu. Hem hastalar hem de hekimler için bu gerçeklikleri düşünmek ve dile getirmek zorunda olduklarını kaydeden Sayek, “Amacımız ‘biz demiştik’ demek değil. Ama, bazı şeyler vardır ki, sözle düzeltilemez. Bu nedenle 21 Nisan 2005 Perşembe günü pek çok gerçeği ifade etmek üzere, acil hastalar ve önceden belirlenen hasta grupları dışında normal muayene için başvuran hastalarımıza hizmet veremeyeceğiz. Bunun yerine görevimizi yapacağız ve hastalarımıza ‘Bakın başınıza bunlar gelecek’ diyeceğiz” diye konuştu.

TTB İkinci Başkanı Dr. Metin Bakkalcı da, hükümetin 25 yıldır uygulanagelen politikaları sürdürmekte ısrar ederek, sağlığı piyasanın vahşi koşullarına teslim etme girişimleri karşısında, hekimlik mesleğinin moral değerlerinin ve çalışma ortamının tahrip olduğunu,  halkın sağlık hizmetine ulaşabilmesini zorlaştığını belirterek, “İtirazımız, isyanımız bunadır. Bu, mesleğimizin olduğu kadar, insana ve bir topluma ait temel değerlerdeki tahribata karşı ‘nereye kadar’ çığlığıdır. Bu çağrı, hekimlik, sağlık ve ülke ortamındaki bu tahribatı durdurmak ve hayatı güzelleştirmek için ‘artık yeter’ kararlılığıdır” diye konuştu. Bakkalcı, çözümün insanı, bilimi, aklı ve ahlakı esas alan politikalarla olanaklı olduğunu da sözlerine ekledi.

Hekimlerin talepleri 

Bakkalcı, hekimleri taleplerini şöyle açıkladı:

-Sürgünlerin önünü açan Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinin kaldırılması, kalıcı çözümler için gerekli ortamın yaratılması,

-İş güvencesiz, sözleşmeli istihdamı sağlayan “Kamu Personel Kanunu Taslağı” dahil, girişimlerin durdurulması,

-İnsanca yaşayabilecek, adil bir ücretlendirme politikasının sağlanması,

-15 yeni Tıp Fakültesi açma girişimlerinin durdurulması,

-Sağlığı bir hak olmaktan çıkarıp kişilerin sorumluluğuna bırakan çağdışı uygulamaların, özel olarak TBMM gündeminde olan ve ek sağlık vergisi olmasının ötesinde sağlıkla ilgili tüm değerleri yok eden “Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısının” geri çekilmesi,

- Nitelikli, eşit, ulaşılabilir, parasız sağlık hizmetinin sağlanabilmesi için;

- Ülke kaynaklarının akıldışı bir şekilde, çok küçük bir kesime “borç faizi” adı altında aktarmaktan vazgeçilerek, bu ülkenin ezici çoğunluğunun, başta sağlık olmak üzere temel ihtiyaçlarına yönlendirilmesi.