e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2005  Sayı: 135

 

Dünyadan Haberler...Dünyadan Haberler...

Hindistan’da jenerik ilaca veda

Hindistan Parlamentosu’nun alt kanadı, şirketlerin ucuz muadil ilaçlar üretmesini durdurabilecek olan tartışmalı bir yasayı onayladı.

Sağlık sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, hükümetin yasa tasarısında değişiklik yapması için büyük bir mücadele vermişti. Bu gruplar yasanın milyonlarca kişi için ucuz ilaçlara ulaşma şansını ortadan kaldıracağını öne sürüyor. Dünyanın dört bir yanında HIV virüsü taşıyanların yarısı Hindistan’da üretilen ucuz ilaçları kullanıyor. Bu ilaçlar piyasadaki patentli orijinalleri ile aynı içeriğe sahip ancak çok daha ucuz olduğu için tercih ediliyor. Hindistan yasaları şu ana kadar aynı üretim tekniği kullanılmadığı sürece kopya ilaçların üretimine izin veriyordu.

Paris merkezli Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, 20 kuruluş adına yaptığı açıklamada Hindistan hükümetini kaygılara kulak vermemekle suçladı. Yardım kuruluşu Oxfam da yasanın pek çok gelişmekte olan ülkede domino etkisi yaratacağını savundu. Yeni patent yasası Hindistan mevzuatının Dünya Ticaret Örgütü kuralları ile daha uyumlu hale gelmesi amacıyla çıkarıldı. Muhalefetteki milliyetçi BJP partisi milletvekilleri, yasanın ülkeyi uluslararası ilaç şirketlerine satmak anlamına geldiğini öne sürerek meclisteki oturumu terkettiler. Hükümet ise yasa çıkarılmazsa, ülkenin Dünya Ticaret Örgütü’ne üye diğer ülkelerin misillemesiyle karşılaşabileceğini savundu. Yasanın yürürlüğe girmesi için parlamentonun üst kanadından da onay alması gerekiyor.

(BBC, 25 Mart 2005)

Sağlık görevlilerinden Libya’ya temyiz

Beş Bulgar hemşire ve Filistinli bir doktor, Libya’da 426 çocuğa HIV virüsü bulaştırdıkları suçlamasıyla çarptırıldıkları idam cezasına karşı temyiz başvurusunda bulundu.

Hemşireler, 1999 yılından beri tutuklu bulunuyor.

HIV bulaşan çocukların yakınları mahkeme binası dışında, üzerlerinde “Çocuk katillerine ölüm” yazılı pankartlar taşıyarak protesto gösterileri düzenlediler.

HIV virüsü bulaşmış çocuklardan bazıları da protesto gösterilerinde yer aldı.

1999 yılından beri tutuklu bulunan sağlık görevlileri masum olduklarında ısrar ediyorlar.

Savcılar, sağlık görevlilerinin bir deney kapsamında çocuklara HIV virüsü karışmış kan enjekte ettiklerini söylüyor.

Savunma avukatları, sağlık görevlilerinin Bingazi Hastanesi’nde çalışmaya başlamalarından önce, çocuklara HIV virüsünün bulaşmış olduğunu savunuyor.

Mahkeme, dava hakkındaki kararını 31 Mayıs tarihinde vereceğini duyurdu.

Libya lideri Muammer Kaddafi sağlık görevlilerine af tanınmayacağını söyledi.

Cezayir’de yapılan Arap Ligi toplantısında kendisine sorulan bir soruya yanıt veren Kaddafi, “Çocuk katillerini nasıl özgür bırakabiliriz?” dedi.

Dava, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin Bulgaristan’ın hemşirelerin serbest bırakılması yönündeki çabalarını desteklemesi sonucu uluslararası gerginliğe neden olmuştu.

Uluslararası uzmanlar, HIV virüsünün bulaşmasının nedeninin hastanedeki hijyen eksikliği olduğunu söylüyor.

Birkaç ay önce, Trablus hükümeti Bulgaristan’dan tazminat talebinde bulunmuştu.

Ancak Bulgaristan, bunun suçun kabulü anlamına geleceğini belirterek, tazminat ödemeyi reddetmişti.

Öte yandan, sağlık görevlililerinin kendilerine işkence yaptığını iddia ettikleri 10 Libya polisinin davası ikinci kez ertelendi.

Hemşirelerden ikisi ve bir doktor, suçlarını itiraf etmeleri için kendilerine elektrik şoku uygulandığını ve dövüldüklerini söylüyorlardı.

(BBC / 30 mart 2005)

Dünyada 100 Milyondan fazla evsiz var

Dünyada evsizlerin sayısı 100 milyondan fazla. Bunların 20-40 milyonu kent merkezlerinde. BM raportörü Kothari’ye göre devletler yoksullara barınma desteği konusunda sürekli geri adım atıyor. Evsizlik ve ırk ayrımcılığı artıyor.

BİA (Cenevre) - Birleşmiş Milletler’in (BM) Yeterli Barınma konusundaki özel raportörü Miloon Kothari, dünyada bir milyarı aşkın kişinin yeterli barınma koşullarından yoksun olduğunu, 100 milyonu aşkın kişinin de evsiz olduğunu açıkladı.

BM İnsan Hakları Komisyonu’nun hâlâ süren yıllık toplantılarına katılan Kothari, “gelişmiş ülkelerde, hükümetlerin yoksulların barınma koşullarını karşılamasına yardımcı olacak destek ve eylem politikalarından vazgeçtiğini, bunun da bir yandan evsizliği, bir yandan da ırk ayrımcılığını artırdığını” söyledi.

Örneğin Amerika’da, “Afrika kökenli Amerikalılar gibi düşük gelir gruplarını etkileyen politikalar var. Bunlar yoksul bölgelerde yaşamaya zorlanıyorlar, bu da ‘varoşlaşmayı’ artırıyor.”

Yoksulların barınması  için  yatırım yok

Gelişmekte olan ülkelere gelince, barınma konusundaki en “akut” sorunlardan biri, kentlerdeki plansız, gelişigüzel büyüme. Bu gelişigüzellik, gecekondulaşmaya ve zorla evden çıkarmalara yol açıyor.

Kothari’ye göre, Hindistan’da Kasım 2004’le Ocak 2005 arasında, 80 bin ev yıkıldı. Bundan 300 bin kişi etkilendi. Bunların çoğu bir yere yerleştirilmedi ve şu an sokakta yaşıyor.

Bu durumun en rahatsız edici yanıysa, bu evden çıkarmaların kentlerde, “zenginlerin oyun alanlarının” yükseldiği yerlerin yanı başında gerçekleşmesi.

“İçeri para geliyor, orta sınıf büyüyor, böylece yatırım alışveriş merkezlerine ve pahalı evlere yapılıyor. Ama yoksulların barınması için pek yatırım yapılmıyor.”

Kothari’nin tahminlerine göre, kent merkezlerindeki evsizlerin sayısı, bütün dünyada 20 ila 40 milyon arasında. BM istatistiklerine göre, “en az gelişmiş ülkelerde” (EAGÜ), nüfusun yüzde 78’i gecekondularda yaşıyor.

Kırsalda da evsizlik var

Fakat yetersiz barınma, gelişmekte olan ülkelerde, yalnızca kentlere özgür bir sorun değil. Dünyanın en yoksul insanlarının -toplamda 900 milyon kişi- yaklaşık yüzde 75’i kırsal bölgelerde, tarıma bağlı olarak yaşıyor.

Kothari, “Gelişmekte olan ülkelerde hızlı toprak ve tarım reformlarının yapılmamasının, küçük çiftçi ve balıkçılara destek verilmemesinin, evsizlik ve topraksızlığı kırsal alanlarda da artırdığını” söylüyor.

(31/03/2005)

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön