Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Şubat 2005  Sayı: 132

Tabip odalarından tepki…

“Sanki nükleer santral!”

Başbakan’ın sözleri tabip odalarınca da tepkiyle karşılandı. İstanbul ve Ankara Tabip Odalarınca yapılan açıklamalarda, “sağlık hakkı kat karşılığı müteahhitlere verilemez” denildi.

Tıp Dünyası - İSTANBUL/ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu hastanelerini kat karşılığı işadamlarına devretmek istemesini tabip odaları da tepkiyle karşıladı. İstanbul ve Ankara Tabip Odaları’nca yapılan açıklamalarda, Başbakan’ın hastaneleri şehir dışına taşıma isteği eleştirilerek, “Hastaneler nükleer reaktörler veya akaryakıt dolum tesisleri gibi çevre sağlığına zarar veren ve tehlike saçan kurumlar değil; topluma sağlık hizmeti veren kuruluşlardır. Bu hizmeti vermenin doğal gereği olarak da dünyanın her ülkesinde olduğu gibi şehir merkezlerinde yer alırlar” denildi.

“Kelepirci tüccar”

İstanbul Tabip Odası’nca Erdoğan’ın Şişli Etfal Hastanesi’ni “satılığa çıkarmasının” ardından yaptığı açıklamada, “Bir Başbakan’ın kelepirci tüccar üslubuyla kamu sağlık kurumlarını pazarlamaya çalışmasını fevkâlade ayıplıyor ve kınıyoruz. Başbakanların görevi mevcut kamu hastanelerini özel hastane patronlarına satmaya çalışmak değil, sağlık hizmetlerini geliştirmek için daha fazla hastane, daha fazla sağlık ocağı, daha fazla yatırım yapmaktır” denildi.

Başbakan’ın sözlerinin sağlıkta yapılmak istenenleri bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, bugün Sağlık Bakanlığı’na devredilen SSK hastaneleri de dahil olmak üzere tüm kamu hastanelerinin özel sektöre satılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.

“Satışın altyapısı da          hazır”

İstanbul Tabip Odası, açıklamada AKP Hükümeti’nin bu satışların yasal altyapısını da hazırladığını anımsattı. Hükümetin 14 Temmuz 2004 tarihinde çıkardığı 5220 sayılı “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un “Sağlık Bakanlığı’na tahsisli Hazine mülkiyetindeki taşınmazlar ile Sağlık Bakanlığı kullanımında bulunan diğer taşınmazlardan gerekli görülenlerin, mülkiyetinin Hazineye bedelsiz devrinden sonra, Sağlık Bakanlığı ile mutabık kalınarak tahsislerini kaldırmaya ve 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 24üncü maddesine bağlı olmaksızın satmaya Maliye Bakanı yetkilidir” biçimindeki ikinci maddesi, bu satışlara yasal zemin oluşturuyor.

“Burası hastane, nükleer santral değil”

Ankara Tabip Odası da, 9 Şubat günü Numune Hastanesi’nin önünde SES ile ortak bir açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Selçuk Atalay, “Numune bir nükleer santralin değil, hastanenin adıdır. Tüm dünyada geniş halk kesimlerine hizmet veren tam teşekküllü hastaneler şehir merkezlerinde yer almaktadır. Hükümet bu ülkede yaşayan geniş halk kesimlerinin hastanelere özel şoförlü arabaları ile değil, dolmuşla, belediye otobüsü ile geldiğini bilmiyor mu?” dedi.

Atalay açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ülkemiz gelir dağılımı konusunda tarihinin en kötü günlerini yaşamaktadır. Yoksulluk bir mikrop gibi yayılmakta, yaygınlaşmaktadır. Her geçen gün insanların alıp güçleri azalmakta, yoksulluk sınırında olanlar açlık sınırına doğru sürüklenmektedir. Bugün bu ülkede kamusal sağlık hizmetini yok etmeye çalışmak ateşle oynamaktır. Bugün ülkemizde yedi gün 24 saat görev başında olan hekimler ve sağlık personeli tedirgindir, yarınını görememektedir. Hükümet sağlık alanında yaptığı ve yapmaya çalıştığı düzenlemelerle sağlık alanını tahrip etmektedir.”