Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Şubat 2005  Sayı: 132

hukuk
köşesi

Avukat Ziynet Özçelik

Sağlık Bakanlığı Eğitim Hastanelerini Ne Yapsın (!)

Aralık 2003 tarihinde TBMM’ne sevkedilip sonrasında kabul edilen, ancak Cumhurbaşkanı tarafından iade edilen “Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı”na göre, Sağlık Bakanlığı’na ait Eğitim Hastaneleri dışındaki sağlık kuruluşları il özel idarelerine devredilecekti. Böylece Eğitim Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na bağlı kalmaya devam edeceğinin planlandığını anlıyorduk.

En son Sayın Başbakanımızın Numune Hastanesine özel sektörden   alıcı aradığını beyan etmesi ile  planda değişiklik mi oldu, yoksa plan hep aynı plandı da tezahürü mü bizi yanılttı  diye düşünmekteyiz.

Şimdi hükümetimizin, eğitim hastaneleri ile ilgili ortaya konan icraatlarını gözden geçirip gelecek falına bakalım.

* Sağlık Bakanları tarihinde müstesna bir yer sahip olan Osman Durmuş’un, 1999 yılından itibaren defalarca değiştirdiği, özellikle atama yolu ile eğitici atamasına ilişkin Tababet Uzmanlık Yönetmeliği değişikliklerine devam edildi.

* Eşit, adil, objektif bir sınav sisteminin bulup ortaya çıkaramayacağı özel yeteneklerin keşfedilip atanmasına devam edildi.

* Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün ve Yargı kararlarının işaret ettiği ve YÖK ile birlikte hazırlanmasını öngördüğü Yönetmelik yerine,  Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyacına denk düşen bir Yönetmelik hazırlanıp yayınlandı.

* Yargının verdiği iptal kararları sonucunda uygulanacak hali kalmayan 2002 Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün, uygulanamaz halde varlığını sürdürmesi sağlandı.

* Bir Tıpta Uzmanlık Tüzüğü Tasarısı hazırlanıp, devletin gizli belgelerinden bile daha gizli bir biçimde tartışmaya açıldı. Yalnız akıbeti hakkında rivayet muhtelif.  

* Bu arada eğitim gören asistanların eğitimlerinin nasıl sürüp, bitirileceği her kurumun kendi basiret ve tercihine emanet edildi.

* Eğitim hastanelerindeki önce başasistanların, devamında ise hem başasistanlar, hem de uzmanlar fazla olduğu tespit edildi. Ağustos ve 14 Eylül 2004 tarihlerinde yapılan bir dizi değişiklikle bir çok uzmanın kadrosu kaldırıldı.   Şimdilik kadrosuz bir biçimde çalıştırılmaları uygun görüldü.

* Doğru düzgün açılmış bir sınava bile giremeden yıllarını geçirmiş başasistanların, gereksiz yere kadro işgal ettiği düşünülüp, atamalara esas olacak bilgileri kurumlardan istendi. Şimdilik bu bilgilerin muhafaza edilmesi uygun görüldü.

Yargı da bu arada peş peşe kararlar verdi.Kararlarında dedi ki; eğitici kadrolarına atama yapmada üç aşamalı sınav sistemini kaldırman hukuka aykırı, doğrudan atama yapman hukuka aykırı, tababet uzmanlık alanı ile ilgili yönetmelik düzeyindeki düzenlemeleri Yüksek Öğretim Kurumunun uygun görüşünü almadan yapman hukuka aykırı, başasistanlara ilişkin Yüksek Öğretim Kurumunun uygun görüşünü almadan düzenleme yapman hukuka aykırı. Bütün bu kararların verildiği davaları da ya TTB, ya Uzmanlık Dernekleri ya da hekimler bireysel olarak açıyor.

Sağlık Bakanlığı aylardır yazılı dilekçelerinde ifade ediyor. Ben bu hekimler ve TTB’nin açtığı davalar yüzünden icraat yapamıyorum diyor.

Şimdi Başbakan bu hastaneleri satmasın da ne yapsın (!)