e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Şubat 2005  Sayı: 131

 

“Hükümet yurttaşı kandırıyor”

“Üzülerek söylüyorum ki, bu yasa AKP milletvekillerinin, hükümetinin hazırladığı yasa değildir. AKP hükümeti dahil, yirmibeş yıldan bu yana, hükümetler, adına reform denilen, sağlık ve sosyal güvenlik alanında ne kadar tasarı hazırlamışlarsa, hepsi İngilizce’dir.”

Tıp Dünyası - ANKARA - CHP Kocaeli Milletvekili ve TBMM Aile, Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi İzzet Çetin, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’nı devredilmesindeki amacın, sağlık kuruluşlarının birleştirilmesi değil, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi olduğunu söyledi. 2004 Temmuz ayında çıkarılan bir yasa çerçevesinde, Maliye Bakanlığı’nca bu kurumların satışının önünün açıldığına dikkat çeken Çetin, hükümetin vatandaşları kandırdığını dile getirdi.

İzzet Çetin, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri konusunu Tıp Dünyası’na değerlendirdi. Çetin, “Üzülerek söylüyorum ki, bu yasa AKP milletvekillerinin, hükümetinin hazırladığı yasa değildir. AKP hükümeti dahil, yirmibeş yıldan bu yana, hükümetler, adına reform denilen, sağlık ve sosyal güvenlik alanında ne kadar tasarı hazırlamışlarsa, hepsi İngilizce’dir. Altında IMF ve Dünya Bankası’nın imzası vardır” diye konuştu.

Dünya Bankası’nın 2002 Haziran ayı Türkiye raporunun, bunu somut olarak ortaya koymaya yettiğini belirten Çetin, metnin bu yasayla aynen özdeşleştiğini kaydetti. Dünya Bankası raporunda yer alan, “Hastanelerin verimliliğini iyileştirmek için, tüm Sağlık Bakanlığı ve SSK hastanelerine hem idarî ve malî özerklik tanınmalıdır. İlk aşamada, hastane kurumunun geneline özerklik tanınmalı, ikinci aşamada ise, herkese ayrı ayrı özerklik tanınmalı; çünkü, sağlık tesislerinde bulunan tüm personel, ilgili kurumun sözleşmeli personeli olacak” ifadesini de aktaran Çetin, böylece personelin işten çıkarılmasının da kolaylaşacağına dikkat çekti.

Kötü olan SSK hastaneleri değil, yönetim anlayışı

“Kötü olan SSK hastaneleri değil, yönetim anlayışıdır” diye konuşan Çetin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında, SSK hastanelerini ayakta tutmak için 22,5 katrilyonluk kaynak aktarıldığını söylediğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“SSK hastanelerine 22,5 katrilyonluk kaynak aktarılmıyor; tüm sosyal güvenlik kuruluşlarına aktarılan kaynağın miktarı bu ve SSK’nın bunun içindeki payı 6 katrilyon. Ama, kötü yönetimler, beceriksiz yönetimler ve siyasi iradenin egemen güçleri kayırma sevdası karşısında, bugün SSK’nın özelden ve kamudan prim alacağı miktarı 7,5 katrilyon civarındadır. Zaten, SSK’nın sosyal güvenlik kurumu olarak sağlık işlemlerinde açığı yok, tüm kötü yönetimlere rağmen açığı yok, tüm müdahalelere rağmen açığı yok. Yapılan katkı SSK hastanelerine yapılan katkı değil. Emekli Sandığı ve Bağ-Kurluların sağlık giderlerine yapılan harcamayı sadece SSK’ye yapılıyormuş gibi aktarmasının, Başbakanın da yanıldığını ortaya koyduğunu düşünüyorum.”

SSK hastanelerinin devrini “gasp” olarak nitelendiren Çetin, “Bir mala devlet tarafından hukuka aykırı bir biçimde el konulmasının adı gasp değil de nedir” diye sordu. Çetin, yapılması gerekenin SSK’nin siyasi vesayetten uzak, özerk bir yapıya kavuşturulması ve özgürce yönetim kurulu kararıyla yönetilebilir hale getirilmesi olduğunu da sözlerine ekledi.

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön