e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

8 Aralık 2004  Sayı: 129

 

Ankara Tabip Odası’ndan “SSK Gerçeği”...

“AKP, ulus ötesi mali kuruluşların, özel sigorta şirketlerinin çıkarlarını koruyor”

Ankara Tabip Odası’nın hazırladığı broşürde, SSK’nin devri ardında yatan gerçekler anlatılırken; AKP Hükümeti’nin, ulus ötesi mali kuruluşların, özel sigorta şirketlerinin, özel hastanelerin ve ilaç tekellerinin çıkarlarını koruduğu, ülkenin geleceğini ise kararttığı belirtildi.

8.jpg (24671 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA - Ankara Tabip Odası, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrini öngören yasa tasarısına ilişkin soru işaretlerini gidermek amacıyla “SSK Gerçeği” başlıklı bir broşür hazırladı. SSK’nin devri ardında yatan gerçeklerin gözler önüne serildiği broşürde, AKP Hükümeti’nin, ulus ötesi mali kuruluşların, özel sigorta şirketlerinin, özel hastanelerin ve ilaç tekellerinin çıkarlarını koruduğu, ülkenin geleceğini ise kararttığı belirtildi.

Broşürde “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesine dair kanun tasarısı”na ilişkin olarak yer verilen bazı dikkat çekici unsurlar şöyle:

- 28.10.2004 tarihinde Bakanlar Kurulunca TBMM’ye gönderilmiştir. Yasa tasarısı, “Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler, Türk Silahlı Kuvvetleri, üniversiteler, mahalli idareler ve mazbut vakıflara ait sağlık birimleri ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne ait sporcu eğitim ve sağlık merkezleri hariç olmak üzere, bakanlıkları, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarını ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarını” kapsamaktadır.

- Tasarı, bir yandan Anayasa’nın 56. maddesine dayanarak sağlık hizmetlerinin tek elde toplanması gereğinden söz etmekle birlikte, yukarıda sayılan kurumların sağlık birimlerini kapsam dışında tutmaktadır. Burada sayılmayan ama kapsam dışında kalan bir grupta “özel hastanelerdir”. Bu haliyle yasa, gerekçesi de göz önüne alındığında Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır.

- Anayasa’nın 56. maddesi, gerekçede söz edilen tarzda bir görevi Sağlık Bakanlığı’na  vermemektedir. Öte yandan zaten Sağlık Bakanı, aslında bu tesislerin tek elden idare edilmeyeceğini, KYTİK ile beraber tüm bu tesislerin yerel yönetimlere devredileceğini kamuoyuna açıklamıştır.

- 21.07.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5220 Sayılı “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile; Maliye Bakanlığı, “Sağlık Bakanlığı’na tahsisli taşınmazlar ile Sağlık Bakanlığı kullanımında bulunan diğer taşınmazlardan  gerekli görülenleri”, “mülkiyetinin Hazine’ye bedelsiz devrinden sonra”, satmaya yetkili kılınmıştır. Yani AKP Hükümeti, Sağlık Bakanlığı’na ait tüm sağlık kuruluşlarını satma yetkisini Maliye Bakanı Unakıtan’a vermiştir. O halde başta SSK olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi ile, bunlara ait sağlık tesislerinin de “satış listesi”ne konulmasının önü açılmış olmaktadır.  Bu devir Yasa Taslağı ile Sağlık Bakanlığı’na aslında, “sağlık hizmetlerinin tek elden yürütülmesi” görevi değil, “kamu sağlık kuruluşlarının satışının tek elden organize edilmesi” görevi verilmektedir.

- Yasa Tasarısı, devir esnasında yaşanacak  “anlaşmazlık ve tereddütlerin giderilmesi” konusunda tek yetkili olarak “Başbakanı” göstermektedir. Bilindiği üzere “başbakan” bir kurum değil, kişidir. Üstelik Türkiye bir hukuk devletidir ve hukuki sorunlar hür mahkemelerde çözülür. Bu haliyle bu Yasa Tasarısı bir hukuk garabeti olarak karşımıza çıkmaktadır.

SSK’ye yıllarını   vermiş çalışanların geleceği

- Bu Yasa Tasarısı, aynı zamanda, SSK sağlık kurumlarında çalışan, yıllarca bu sağlık kuruluşlarında hizmet vermiş,  53.985 sağlık personeli de önce Sağlık Bakanlığı’na, sonra İl Özel İdarelerine ve belediyelere, binalar, araçlar gibi cansız nesneler muamelesi görerek devredileceklerdir.

- “Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığı’na Devredilmesine Dair Yasa Tasarısı”nda, devredilecek sağlık birimlerindeki işçi, memur ve sözleşmeli personeli 15 Ekim 2004 tarihi esas alınarak belirlenmiştir. Buna göre, devredilen sağlık birimlerinde sürekli işçi kadrolarında çalışanlar, devir tarihi itibariyle kadroları ile birlikte Sağlık Bakanlığı’na devredilecek, Bakanlığa geçmek istemeyen işçilerin kanuni hakları ödenerek kurum ile ilişikleri kesilecektir.

- Sağlık Bakanlığı’na devredilen sağlık birimlerinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak çalışan memurlar, devir tarihi itibariyle kadroları ile birlikte Sağlık Bakanlığı’na devredilecektir. Ancak, devredilen kadro unvanlarından, Bakanlıkça ihtiyaç duyulmayan kadro unvanlarında çalışan personel, durumlarına uygun diğer kadrolara atanacaktır.

- Bilindiği üzere bir süre önce Sağlık Bakanlığı, Ankara Trafik Eğitim ve Araştırma Hastanesi yerine açılan Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne personelin tamamının geçişini yapmamış ve bunun yerine başka hastanelere ve başka illere atamalar yapmıştır. Bırakın başka kuruma geçmeyi sadece hastanelerinin binası değişen hekimlerin bile önemli bir kısmının atamasının başka hastanelere yapıldığı bu örnek üzerinden düşündüğümüzde, devirden sonra SSK sağlık çalışanlarının durumunun belirsiz olduğu ortadadır.

- Tasarıya göre, personel, kadrosu ile birlikte Sağlık Bakanlığı’na geçmekte ama hangi ilde ve hangi hastanede çalışacağı belirsiz kalmaktadır. Tasarıdaki “Bakanlıkça ihtiyaç duyulmayan kadro unvanlarında çalışan personel, durumlarına uygun diğer kadrolara atanacak” ibaresinin personelin ne kadarını kapsayacağı da soru işaretlidir.

Hekimlere bir     parmak bal

- Bu Yasa Tasarısının en önemli yönlerinden birisi de, SSK sağlık personelinin devirden sonra Sağlık Bakanlığı’nda  atandığı kadronun maaşını almaya başlayacak olmasıdır. Bunun tek istisnası devredilen personel arasında yer alan sözleşmeli personelin döner sermaye ödemesinden yararlanacak olmasıdır. Yasa tasarısında ikramiyeden söz edilmediği gibi, devir olacak personel için performans ücretlendirmesinden de söz edilmemektedir.

- “Sağlık Yasa Tasarısı”  hatırlanırsa, “Performansa dayalı ek ödeme sisteminin” bir ek ödeme yöntemi olarak uzun sürdürülmeyeceği  anlaşılmaktadır. Kamu Yönetimi Temel İlkeleri Kanunu ve Sağlık Kanunu Tasarısının yasalaşması ile hastaneler sağlık işletmesine dönüşecek olup döner sermaye varlığı işletmenin ilk sermayesine katılacaktır. Dolayısı ile, aslında  Sağlık Bakanlığı’nın, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hekimlere  döner sermaye ve ondan yola çıkarak ödenen performans ücretlerini sürdürmeye niyeti yoktur.  

- Sağlık Bakanlığı hastanelerinde performans ödemelerinin kaynağı, sosyal güvenlik kurumlarından hastane döner sermayelerine yaptığı transferlerdir. Hükümet uyguladığı politikalarla (sağlığı özelleştirme, piyasalaştırma v.b.) sosyal güvenlik kurumlarının finansman yapısını daha da bozacak adımlar atmakta ve geri ödeme mekanizmalarını kilitleme yolunda ilerlemektedir.

- Bu süreç aynı zamanda kamu hastanelerinin döner sermayelerini de etkileyecek, çalışamayacak duruma gelecek kamu hastaneleri Hükümet tarafından karalanacak ve özelleştirmenin yada özel sektöre kiralamanın yolu hazırlanacaktır. Sağlık Bakanlığı’nın hekimlere fazla para vermek gibi bir niyetinin olmadığı açıktır ve performans ücreti olarak  uzun süreli tatminkar bir ödeme yapılması, mevcut ekonomik tabloda zor görünmektedir.

- AKP hükümeti halka, çalışanlara düşman politikalar üretmeye devam etmektedir. Hükümetin niyeti sağlık hizmetlerini tek elde toplamak değil, devleti sağlık hizmeti sunumundan tamamen çekmek ve bu topraklarda yaşayan insanların sağlık hakkını piyasaya teslim etmektir.

- SSK 1946 yılında kurulmuş ve işçilerin emeği, birikimi ve alın teriyle bugünlere gelmiştir. SSK’nın bütün sağlık kuruluşlarının, bütün taşınır ve taşınmaz mallarının sahibi; işçisi, emeklisi ve onların yakınlarıdır.

- AKP Hükümeti, ulus ötesi mali kuruluşların, özel sigorta şirketlerinin, özel hastanelerin, ilaç tekellerinin çıkarlarını korumakta, ülkemizin geleceğini karartmaktadır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön