Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

1 Ekim 2004  Sayı: 126

Dünyadan haberler...Dünyadan haberler...

İtalyan doktorlar ceza ile karşı karşıya

Glaxo Smith Kline (GSK) ürünlerini reçete etmeleri karşılığında çeşitli hediyeleri kabul ettikleri iddia edilen 2 bin 500’ü genel pratisyen ve bin 700’ü uzman doktor olan yaklaşık 4 bin 400 doktor aleyhine açılan soruşturmanın ardından, İtalyan sağlık sendikaları, sağlık hizmetlerinin politikleştirildiği iddiaları ile gündemdeler.

İtalyan maliye polisi Guardia di Finanza’nın yaptığı açıklamaya göre, 2002’ye kadar olan 4 yıllık takip süresince yaklaşık 300 GSK çalışanı, doktorlara ve diğer sağlık görevlilerine sundukları bilimsel kongre adı altında düzenlenen yurtdışı seyahatleri, bilgisayarlar, kameralar ve nakit para şeklindeki çeşitli hediyeler ile 228 milyon euroluk bir yolsuzluğa dahil oldular. Bu soruşturma ile ilaç pazarlamasında şimdiye kadar yapılmış en büyük yolsuzluklardan biri ortaya çıkarılmış oldu.

İsimleri verilen 300 GSK çalışanından aralarında GSK’nin İtalyan yan kuruluşu eski yönetim kurulu başkanı Kenneth Dipangrazio’nun da olduğu 73 kişi rüşvet ve suçla ilişkili olarak şüphe altına alındı. Bu şüphelilere karşı dava açılma durumu ise şu anda İtalyan Adalet Bakanlığı’nın kararına bağlı.

Bu konu ile ilgili değişik taraflardan farklı görüşler bildirildi.

Sağlık sendikaları polisin söz konusu açıklamayı yapmak için seçtiği zamanı şüphe ile karşıladı. Çünkü açıklama, hükümetin yeni doktorların kontratlarıyla ilgili sorunları çözümlemedik başarısızlığı nedeniyle sağlık sendikalarının yeni bir grev çağrısında bulunmalarının ardından birkaç gün içinde geldi.

Ulusal hekimler birliği federasyonu başkanı Giuseppe del Barone ise yaklaşmakta olan Avrupa seçimlerini ve hazinenin İtalyan İlaç Sanayi Birliği karşıtı tutumu ile beraber şu anki açıklamaları garip bir kombinasyon olarak değerlendirdi.

Genel Pratisyen Hekimler Birliği (SNAMI) başkanı Pier Giuseppe Conti, yapılan bu açıklamaların doktorların kontratlarının yenilenmesi konusunun önem kazandığı bir zamanda yapılmış olmasının kendisinde büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

En büyük doktor sendikası olan FIMMG’nin başkanı Mario Falconi ise ilaç firmalarının faaliyetlerinin takip edilmesindeki fiyaskoda hükümetin de katkısının olduğunu, reçete denetleyecek komitelerin kurulması için hükümet ve bölgesel otoriteler arasında imzalanan yazılı anlaşmaya rağmen hala bu komitelerin oluşturulmadığını ve ayrıca ortaya çıkan manzaranın yeterli finansal desteği alamamış bu yüzden elindeki dar kaynaklarla bir takım fedakarlıklar yaparak yüksek performans göstermeye çalışan bir sağlık sisteminden çok yozlaşmış bir sağlık sistemi olduğunu söyledi.

GSK yetkilileri ise soruşturmanın hızlı ve etkili bir şekilde yürütülebilmesi için Şubat 2003’ten bu yana otoritelerle yakın ilişki içinde olduklarını ve GSK’nin bütün meslek uygulamalarını mümkün olan en yüksek düzeyde gerçekleştirildiğini söylediler.

Milan Mario Negri Enstitü Başkanı Silvio Garantini ise ilaçlar hakkındaki bilgilerin yüzde 90’ının doktorlara ilaç firmaları sayesinde ulaştığını, bu durumun doktorlar üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu, bu yüzden de daha bağımsız bilgi kaynaklarına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

(5 Haziran 2004/ The Lancet)

ABD, Irak’ta Radyo   Aktif Silah Kullanıyor!

Radyoaktif maddelerle kaplı bombalar nedeniyle, Iraklı sivillerle birlikte ABD askerlerinin de öldüğü ileri sürüldü. ABD ordusunun fakirleştirilmiş uranyum projesinin eski yöneticisi Binbaşı Doug Rokke:

“Halen kullanıyorlar... Felluce ve Bağdat’ta yoğun olarak kullanılıyor’’

El Cezire televizyonunun internet sitesinde “ABD’nin Gizli Nükleer Savaşı’’ başlığıyla verilen geniş kapsamlı araştırma haberde, Irak’ta kitle imha silahları bulunamadığı fakat bunların bizzat ABD tarafından Iraklılar’a karşı kullanıldığı ifade edildi. ABD’nin, radyoaktif bir yan ürün olan fakirleştirilmiş uranyumla kaplı mühimmata, zırhlarındelinmesi ve yeraltı sığınaklarının vurulmasında etkili olduğu için başvurduğu kaydedildi. Haberde, “Baş suçlu ABD olduğu için bu ülke ve müttefikleri gerçeği gizlemeye çalışıyor’’ denildi. Fakirleştirilmiş uranyumlu bomba ve mermiler, daha önce eski Yugoslavya’da, Afganistan’da ve 1991 Körfez Harbi esnasında kullanılmıştı. Bilim adamları bu tür bombaların ufak bir parçasının bile tehlikeli olduğunu; kanser, felç, sakat doğumlar ve ölümle neticelendiğini ifade etti.(2004-09-16  08:28/ Haberzade)