e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Eylül 2004  Sayı: 125

gündem...

Dr. Füsun Sayek

Herşey aklıma gelmişti de…

Geçen yıl Ağustos ayında çıkan bir yasaya dayanarak; mesleki yaşantımızı olağanüstü etkileyecek değişiklikler yapılıyor…

Artık “sözleşecek”mişiz… kısa sürelerle, “performansımıza” bakılarak; doğurmayarak, hasta olmayarak, gelecek endişesini yüreğimizin en derininde hissederek “sözleşecekmişiz”… halkın ve mesleğimizin yararına olmayan her uygulamada olduğu gibi, burada da “en hızlı” olmaya and içen Bakanlık bir genelge çıkarmış, özetle, yöneticilere “aman, bu fırsatı kaçırmayın, hemen sözleşin” demiş… İstanbul’da, Denizli’de, Manisa’da… her yerde. Hem de taşeron firmalar aracılığıyla sözleşin… öyle yapın ki daha da aşağılansınlar… “kölelik” gibi… sağlık hizmeti alanında yapılamayacak (sağlık hizmeti sunanların yalnızca doktorlar olmadığı anlaşılıyor umarım; bir hasta odasını temizleyen destek elemanı da, bir hastaya enjeksiyon yapan da ameliyathane de steril malzeme hazırlayan da sağlık hizmeti sunmaktadır) süreklilik, nitelik vs. kaygısı taşımayan çok olumsuz bu uygulama nedeniyle Sağlık Bakanı ile görüştüğümüzde, “Doktorlar için haklı olabilirsiniz, onlar bu uygulamayı bazı şeyleri ‘by-pass’ etmek için kullanabilirler” diyerek bizim haklı ve asli eleştirilerimizle hiç ilgisi olmayan bir boyuta, hekimleri anlamayan bir duyguya yoğunlaşmış ve aslında uygulamayı da pek bilmediğini söylemişti…

Bu sabah gazetede okuduğum haberse dilimi yutturacak cinsten:

“Başhekime ihale dayağı

REYHANLI - Hatay’ın Reyhanlı İlçesi Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Demir, uğradığı taşlı ve sopalı saldırı sonucu yaralandı. Demir, saldırının ardından personel ihalesi nedeniyle bir süredir tehdit aldığını söyledi.

Muayenehanesinden evine giden 33 yaşındaki Demir, otomobilinden indiği sırada dört-beş kişilik grubun taşlı sopalı saldırısına uğradı. Hastaneye kaldırılan başhekim Demir’in kafasına sekiz dikiş atıldı. Sağ kolu kırılan demir, “Bana saldıranları tanımıyorum, ancak şüphelendiğim kişiler var” diye konuştu. Karakola başvurarak şikayetçi olan başhekim, son günlerde 11 kişinin alınacağı personel ihalesi ile ilgili sürekli tehditler geldiğini, saldırının da ihaleyle ilgili olabileceğini söyledi. (Radikal Gazetesi / 31 Ağustos 2004)”

Evet, herşeyi tahmin edebilirsiniz ama personel alım ihalesi (sizce adı bile itici değil mi?) nedeniyle bir meslektaşımızın saldırıya uğrayabileceğini düşünebilir miydiniz? Herşey “berbat olmuş”, bundan başka ne denebilir ki? Gelecek buysa, yazmaya konuşmaya gerek yok… sokaklar bizim olmalı.

Bugün 1 Eylül… eylül “merhametsiz” Ağustos’u yollarken şöyle diyor: “İnsanın kendisiyle arasını açtığı zamanlar vardır, bir gün de olabilir, bir ömür de, fakat hiçbiri hoyrat sayılmaz Ağustos kadar”. Evet, uzun ve üretimsiz, merhametsiz Ağustos gitti.  Ve barışı konuştuğumuz Eylül umutlarla geliyor… barış umuduyla. Barış “sağlık” için en önemli belirleyicidir. Barış yoksa aşı yoktur, barış yoksa süt yoktur, yemek yoktur, düzgün eğitim yoktur, iş yoktur, aş yoktur… bunların olmadığı yerde de  sağlık yoktur. Yeryüzünde savaşan ülkelerin hiçbirinde sağlık göstergeleri “iyi” denemez, insan yaşam göstergeleri “iyi” denemez… şiddetin yaşandığı toplumlara sağlıklı denemez.

Yazıya “iş barışı” ile başladık, barışı yaşamın -sağlık da içinde- tüm alanlarının vazgeçilmezi olarak belirlemeye vardık… biz hekimler kendimiz ve toplumumuz için barışı çok etkin biçimde istemeli ve sağlanmasına katkıda bulunmalıyız.

Bu duygularla ben de Prof. Dr. Şükrü Hatun ve Dr. Erdem Gönüllü’nün aşağıdaki sözleri ve çağrılarına yürekten katılıyorum:

“Yurdumuzun mayınlardan, mermilerden başka ihtiyaçları var… yiyecek ekmek, içecek temiz su, hastalanmamak için aşılar ve ellerin silah tutmaması için öğretilmesi gereken barış sözleri… 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, gelecek beş yılda doğu bölgesindeki binlerce çocuğun yaşamını kurtaracak çalışmalardan uzak bir ortam sağlanması için tüm ilgililere seslenmek istiyoruz ve bu kez çocuklar adına barış talep ediyoruz.”

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön