e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Eylül 2004  Sayı: 125

 

Hızlı tren felaketini iki ayrı tren kazası daha izledi…

Raydan çıkan ne?

Son bir ay içinde Türkiye 3 tren kazası ve 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümüne rastlayan bir sel felaketi yaşadı. Yaşanan trajediler, AKP Hükümeti’nin bilime, insana verdiği önemi ve “yönetme tarzını” ortaya koyuyor. AKP Hükümeti’nin bu tutumunu sürdürmesi “yeni felaketlerin habercisi” olacak gibi görünüyor.

Tıp Dünyası - ANKARA - 22 Temmuz 2004 günü Sakarya’da meydana gelen ve 37 kişinin yaşamını yitirdiği “hızlı tren” kazasının ardından, Türkiye iki tren kazası ve 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümüne rastlayan bir sel felaketi yaşadı. Onlarca kişi yaşamını yitirdi, ağır maddi zararlar meydana geldi. Ardı ardına yaşanan felaketlerde, uyarıların dikkate alınmaması ve ihmallerin öne çıkması AKP Hükümeti’nin bilime, insana verdiği önemi, yönetme tarzını ortaya koyuyor ve akıllara tek bir soruyu getiriyor: Raydan çıkan ne?

1.gif (60583 bytes)Kamuoyunda “apaçık bir cinayet” olarak nitelendirilen tren kazasının ardından Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası (İTO) da birer açıklama yaparak, dikkatleri bu felaketlere zemin hazırlayan AKP Hükümeti’nin “yönetme tarzına” çektiler. İTO Yönetim Kurulu, hızlı tren “cinayetinin” bütün sorumlularının açığa çıkarılmasını istedi,

İTO’dan yapılan açıklamada, “Türkiye kamuoyunun yakından tanık olduğu ve haklı olarak büyük tepki gösterdiği gibi bu olay bir kaza değil, apaçık bir cinayettir. Bu cinayetin sorumluları gerekli altyapı yatırımlarını yapmadan ve tehlikeye işaret eden uyarılara aldırmadan hızlı tren projesini acele ile hayata geçiren yöneticilerdir” denildi.

“Siyasi şovcuların aczi”

37 kişiyi ölüme sürükleyen hızlı tren trajedisinin aynı zamanda AKP Hükümeti’nin yönetme tarzını açığa çıkardığının belirtildiği açıklamada, “Bu olay, iktidardaki bir buçuk yılını ülkenin sorunlarını çözmek yerine pervasızca bir kadrolaşma ve siyasi şovlarla geçirenlerin aczini de gözler önüne sermiştir. Sağlık Bakanlığı’nın kazadan hemen sonra ölü sayısını 139 olarak açıklamasındaki basiretsizlik de bu yönetme tarzının bir yansımasıdır” ifadelerine yer verildi.

Açıklama şöyle sürdürüldü:

“Hiçbir yetkilinin bu göz göre göre gelen cinayetin sebebini Allah’a havale ederek açıklaması, ya da bütün suçu tren makinistlerine yükleyerek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Öte yandan; Başbakan Tayip Erdoğan’ın kendisine soru yönelten gazetecileri ‘Haddinizi aşmayın’ diyerek azarlaması da demokratik bir ülkede hiçbir şekilde kabul edilemez bir üsluptur. Ve olsa olsa üslup sahibinin gerçekleri toplumdan gizleme telaşının bir göstergesidir. İstanbul Tabip Odası olarak 37 yurttaşımızın yaşamına malolan hızlı tren “cinayeti”nin bütün sorumlularının derhal açığa çıkarılmasını istiyoruz.”

“İnsan eliyle yapılmış    felaket”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi de, söz konusu kazanın “insan eliyle yapılmış bir felaket” olduğunu belirterek, “Uzman görüşlerini dinlemeyerek insanlarımızın hayatını tehlikeye atanlar hesap vermelidir” açıklamasını yaptı.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön