Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

1 Eylül 2004  Sayı: 125

17 Ağustos depreminin üzerinden 5 yıl geçti…

Unuttuk mu? Hiç hatırlamadık mı?

“Eşitsizlikler, hukuksuzluklar, çiğnenen temel insan hakları… İnsan onurunun ayaklar altına alınması… Yaşanmakta olmaması gerekenler. Arttı “çıkar” ve “rant” birliktelikleri, arttı suskunluklar. Genişledi aynı koro, yine nezaket ve hürmet istemekte bizlerden. Yetmiyormuşçasına suskunluklar, ‘sen de sus’ denilmekte… Daha büyük sarsıntılara gebe ülkem ve Kocaeli!”

Tıp Dünyası - ANKARA - 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi, 5. yılında, aynı güne rastlayan ve İstanbul’da yaşamı felç eden sel felaketinin gölgesinde anıldı. 5 yıldır, bölgeden hala benzer haberler yansıyor, prefabriklerde ve hasarlı binalarda yaşamlar sürüyor, toplum yeni depremlere alıştırılmak isteniyor ancak kalıcı önlemler alınamıyor.

Bölge hekimlerinden Hüseyin Usta’nın Türk Tabipleri Birliği adına kaleme aldığı değerlendirme, 5 yıl sonra bölgede hiçbir değişikliğin olmadığını ortaya koyuyor: “Beş yıl önce bugün onbinlerce can verdik bir kez daha Gölcük merkezde… Enkazlara, cenazelere ulaşamadık günlerce; vicdanlara ulaşamadığımız gibi… Vergi gerekti devlete; “afet bölgesi” olamadı Kocaeli ve Sakarya… Bölgemiz enkaz altında ve “bizler” yine deprem bölgesindeydik…”

Felaketin acısı tazeyken, dikkatler depremle ilgili gelişmelere yönelmişken, “depremden mal kaçırma” hevesinde olan dönem hükümetinin bir gecede iş yasasını nasıl çıkarıverdiğini anımsatıyor Hüseyin Usta: “Bizler enkaz başındayken, yönetenler sabahlara kadar çalıştılar; gündemlerinde temel hakları budamak vardı. Taleplerimiz karşısında nezaket ve hürmet istedi yönetenler bizden. Gücümüz yetmedi nezaketsizliğe, gücümüz yetmedi sağlık birimlerinin kışa dayanıklı çadır ile karşılanmasına, gücümüz yetmedi enkaz altından gelen çığlıklara… Gücümüz yetmedi enkaz çevresinde çaresiz dolaşanların acılarını dindirmeye… Gücümüz yetmedi dünyanın en büyük sanayi kazalarından birinin (AKSA) sağlığımıza etkisini öğrenmeye, anlatmaya.”

Ve “olağanüstülüğün” bölgede nasıl “olağanlaştığını” anlatıyor Usta: “Yaşatmaktan biçare, cenaze kaldırmakta mahiriz bizler… Demir, çimento, plan/proje, sağlıklı yaşam alanları hepsi eksikti. Enkaz altındakileri de yaşatamadık yeterince, kimileri dua okudu, kimileri de sustu sadece… Hiç eksikliği duyulmadı 17 Ağustos sonrası formolün, mezar kazıcısı ekskavazörün ve mezar yerlerinin. Üçer üçer, onar onar da olsa örtüldü üzeri canların… Küllenmeye bıraktık bu büyük acıyı hep birlikte…”

Değişen bir şey olmuş mu peki, geçen 5 yılda?: “Eşitsizlikler, hukuksuzluklar, çiğnenen temel insan hakları… İnsan onurunun ayaklar altına alınması… Yaşanmakta olmaması gerekenler. Arttı “çıkar” ve “rant” birliktelikleri, arttı suskunluklar. Genişledi aynı koro, yine nezaket ve hürmet istemekte bizlerden. Yetmiyormuşçasına suskunluklar, ‘sen de sus’ denilmekte… Daha büyük sarsıntılara gebe ülkem ve Kocaeli!”

“Son söz” yerine diyor, Usta: “Yeni 17 Ağustos’lar, yeni raydan çıkmalar, yeni felaketler, yeni acılar yaşamamak için hepimize kolay gelsin… Bu çok uzun bir yolculuktur ve onlarca zor, olağandışı durumları aşmak zorundayız… İyi ki, unutmayan, olağandışılığı olağan görmeyen, kırılacak ve kıracak kadar esnemeyen, her raydan çıkma vakasında göreve koşan, temel insan hakları için mücadele edenlerimiz de varlar ve az değiller. İyi ki varsınız. Onbinlerce canın acısı ve ödenen bunca bedelin öfkesi arasında, umudumuzu yarına taşıyabilmekteyiz hep birlikte.”

Kocaeli’de 17 Ağustos’un Yıldönümünde Forum

Tıp Dünyası - KOCAELİ - TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu, 17 Ağustos 1999 günü meydana gelen Marmara depreminin 5. yıldönümünde “Depremin Yarattığı Sorunlar; Olası Depremlere Hazır mıyız” konulu bir forum düzenledi. Gazeteci-yazar Ufuk Saka’nın yönettiği ve TMMOB II. Başkanı Oğuz Gündoğdu’nun da katıldığı forumda Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Coşkun Ova Şeyhoğlu da konuşmacı olarak yer aldı.

Depremle su yüzüne çıkan sorunların yanısıra, depremden kaynaklanan sorunların tartışıldığı forumda katılımcılar kentin sorunlarından pek çoğunun hala çözülememiş olduğuna, dahası bu sorunların üzerlerinin örtülmek istendiğine dikkat çektiler.

Gerçek can kaybının ve depremle ilgili pek çok gerçeğin kamuoyundan gizlendiğini ileri süren konuşmacılardan bazıları, depremin pek çok sorunun üzerini örtmek amacıyla kullanıldığını ve yeni rant kaynakları ortaya çıkardığını ileri sürdüler.

Depremden sonra ortaya çıkan duyarlılığın gün geçtikçe vurdumduymazlığa dönüştüğüne dikkat çeken konuşmacılar gelecekteki olası depremlere karşı gerçekçi bir eylem planının geliştirilememiş olduğu konusunda hemfikir oldular.

Forumda söz alan Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Coşkun Ova Şeyhoğlu da, aradan geçen beş yılın depremin açmış olduğu yaraları sardığını ya da unutturduğunu, ancak Türkiye Sağlık Ortamı’nın AKP iktidarı eliyle yaratılan Sağlıkta Dönüşüm Depremi nedeniyle, yalnız bugünün değil, gelecek kuşakların da onyıllar boyunca temizlenemeyecek bir enkazın altında kalacak olduğunu, bir hak olmaktan çıkarılarak, bir mal haline getirilen sağlıkta ortaya çıkan “yeni” tablonun olası tüm depremlerin yaratabileceğinden daha öldürücü olduğunu aktardı.

Foruma yaklaşık 80 kişi katıldı.