e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Temmuz 2004  Sayı: 124

 

dışarıdangöz...

Sosyal güvenlikten Sosyal sadakaya…

  Dr. Atilla Özsever*

Geçtiğimiz günlerde yeni bir sosyal güvenlik reformunun TBMM’ye sevk edileceği belirtildi. Bu reformun önemli bir konusu da, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ - Kur’dan oluşan üç sosyal güvenlik kurumunun “Sosyal Koruma Kurumu” adı altında birleştirilmesi girişimidir.

Üç kurum, tek çatı altında birleştirilirken emeklilik ve sağlık sigorta dalları da birbirinden ayrılıyor. SSK hastaneleri ve diğer sağlık kurumları, hastane işletmeciliği modeli denilen piyasa koşullarına göre hizmet verecekler. Özel sağlık kuruluşları ile piyasada rekabet edecekler, sigortalılar piyasa koşullarından doğan ek maliyetleri kendileri ödeyecek. Emeklilik sigortası da, asgari düzeyde belli bir gelir güvencesi sağlayacak, zaman içersinde de kişilerin bireysel tasarruflarından oluşan bireysel emeklilik sistemi özendirilecek.

Peki kamu sosyal güvenlik sistemi ne olacak derseniz, onu da şöyle açıklamak mümkün. Sisteme yeni giren sigortalılara asgari ücret düzeyinde bir emeklilik aylığı ödenecek. Yani, sigortalı asgari ücret düzeyinde bir emekli aylığı güvencesine sahip olacak. Mevcut sistemde kalan emeklilerin aylıkları ise, zaman içinde reel kayba uğrayacak, aylıkların satın alma gücü düşecek. Bu arada isteyen kendi tasarrufları ile bireysel emeklilik sigortasından yararlanabilecek. Bir dönem sonra zorunlu kamu sigortacılığı yerine gönüllülük esası gelecek ve kişinin bireysel emeklilik sistemini tercih etmesine olanak sağlanacak.

Öte yandan kamu sosyal güvenlik sistemi sağlık açısından sadece analık, iş kazası gibi sigorta dalları için söz konusu olacak. Hamilelik, iş kazası gibi riskler, sürekli ve belirli sigorta riskleri değildir. Gerektiğinde ve zaman içinde meydana gelen, belirsiz risklerdir. Kamu sosyal güvenlik sistemi, sadece bu sigorta dallarında bir sağlık hizmeti verecek.

Asgari düzeydeki bu sosyal güvenlik hizmetinin dışında esas itibariyle sistemin tümü, emeklilik ve sağlık sigortaları, piyasa koşullarına açılmış bulunacak. Pazar koşullarında bir sosyal güvenlik sistemi gündeme gelecek.

İşte “Sosyal Koruma Kurumu” denilen kurum da, bu sistemi denetleyecek. Fonların yönetiminde söz sahibi olacak. Aslında Genel Sağlık Sigortası ve Yapısal Dönüşüm Proğramı adı altında sağlık hizmetleri ile Emekli Sandığı, Bağ - Kur ve SSK fonlarının özel sektöre devri amaçlanıyor.

Sonuç itibariyle kamu sosyal güvenlik sisteminin piyasalaştırılması söz konusu. Oysa sosyal güvenlik, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak çalışanların, iktisaden güçsüz olanların sermaye karşısında korunması, varlıklı kesimlerden alınan vergilerle emeklilik, sağlık, işsizlik başta olmak üzere her türlü sosyal riske karşı güçlendirilmesi anlamını taşımaktadır.

Sosyal güvenlik, bir anlamda gelirin yeniden dağılımı, ikincil dağılımı demektir. Varlıklı kesimlerden vergi ve sigorta kesintileri yoluyla yoksul kesimlere aktarma yapmak demektir. Çalışanlar, ücretleri ile sınırlı düzeyde de olsa milli gelirden birincil düzeyde bir pay alırlar. Gelirin ikinci düzeyde dağılımı için de, sosyal güvenlik yoluyla yoksul kesimlere yeni bir aktarma yapılır. Sosyal güvenlik, milli gelirin adil dağılımı için önemli bir araçtır.

Şimdi tüm anlayıştan vazgeçilerek, sosyal güvenlik kavramının içi boşaltılarak, sadece bir “koruma” kavramına indirgenmektedir. Böylece liberal politikalara uygun, bu dönüşümü sağlayan yeni bir kavram da icat edilmiş olmaktadır. Sosyal güvenliğin bir “iane”, bir “sadaka” düzeyine indirgenmesi amaçlanmaktadır.

Bu kavramın seçilmesi dahi, bilinçli bir tercihtir. Öte yandan “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” kavramı da, “İş Sağlığı ve Güvenliği” kavramına dönüştürülmektedir. Yeni İş Kanunu’nda bu kavram vardır ve genel müdürlüğün adı da “İş Sağlığı ve Güvenliği” yönünde değişikliğe uğramıştır.

Başta sendikalar olmak üzere hekim örgütleri ve diğer demokratik kuruluşların sonbaharda TBMM’de yasalaşması öngörülen sözde “Sosyal Güvenlik Reformu”na karşı ciddi bir mücadele vermesi gerekmektedir…  

      

*Maltepe Üniversitesi Öğ. Görevlisi, gazeteci

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön