e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Haziran 2004  Sayı: 123

 

Toplum ve Hekim’den…

“Adli Tıp Kurumu bugünkü yapılanması ile yeterli adli tıp hizmeti verecek durumda değil”

Toplum ve Hekim Dergisi’nin yeni sayısında yayınlanan araştırma, Adli Tıp Kurumu’nun bugünkü yapılanması ile yeterli adli tıp hizmeti verecek durumda olmadığını ortaya koydu.   Araştırmada, “Adli tıp hizmetleri bir sağlık hizmeti olup, sağlık kuruluşlarında sunulması gerekmektedir.ATK sağlık yapılanması içinde tanımlanmalıdır” saptaması yapıldı.

Tıp Dünyası - ANKARA - Toplum ve Hekim Dergisi’nin yeni sayısında yayınlanan “Adli Tıp Hizmetleri Kim Tarafından Sunulmaktadır/Sunulmalıdır: Sağlık Bakanlığı mı? Adalet Bakanlığı mı?” araştırmasında, Adli Tıp Kurumu’nun bugünkü yapılanması ile yeterli adli tıp hizmeti verecek durumda olmadığı saptaması ortaya kondu.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyeleri Yard. Doç. Dr. Başar Çolak ve Doç. Dr. Ümit Biçer ile Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Nilay Etiler tarafından hazırlanan araştırmada, Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu’na bağlı birimler ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ocaklarında verilen adli tıp hizmetleri 5 yıllık (1997-2001) bir dönemi kapsayacak biçimde karşılaştırıldı. Araştırmada ortaya konan saptamalar özetle şöyle:

- Adli olgularda rapor düzenlenmesi, hekimlerin temel görev ve sorumluluklarından birisidir. Adli Tıp Kurumu (ATK), merkezi yapılanması ve örgütlenme biçimi nedeniyle bu görevi yeterince yerine getirememektedir. Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ocakları ve diğer sağlık birimleri, adli tıp hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli bir görev üstlenmektedir.

- Otopsilerin yüzde 62.7’si, adli raporların yüzde 57.6’sı sağlık ocaklarında verilmektedir. ATK şube müdürlüklerinde verilen hizmetlerden yaralanma ve yaralanma iddialarına verilen raporların yüzde 72.8’lik oran ile birinci sırada olduğu, ikinci sırada ise yüzde 16.6 oranla, adli tıp uzmanının görev ve sorumlulukları arasında bulunmayan adliye çalışanlarının ve yakınlarının muayeneleri olduğu saptandı. Grup başkanlıklarına bağlı morg ihtisas dairelerinde yapılan otopsilerin ATK’na bağlı birimlerde yapılan toplam otopsilerin yüzde 87.2’sini oluşturduğu belirlendi.

- Adli tıp hizmetleri bir sağlık hizmeti olup, sağlık kuruluşlarında sunulması gerekmektedir. ATK sağlık yapılanması içinde tanımlanmalıdır. Adli tıp şube müdürlüklerinin ve adli tıp anabilim dallarının bulunduğu illerin otopsi merkezleri şeklinde çalışabilmesi için genelge çıkartılması otopsilerin pratisyen hekimlerce yapılmasını engelleyebilecek yeterli bir düzenleme olacaktır.

- Adli tıp hizmetlerinde hedeflenen değişikliklere karşın bugün mevcut olan merkezi bir yapılanma ile ATK’nun adli olgulara cevap verecek durumda olmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişilik hizmetinin günün koşullarına göre en uygun şekilde verilmesi, adil yargılanma hakkının önemli ayaklarından biri olarak kabul edilebilir.

- ATK ve Adli Tıp Anabilim Dalları resmi bilirkişilik kurumları olarak tanımlanmasına karşın adli tıp hizmetlerinin çok az bir kısmı bu kurumlarca verilmektedir.

- Adli tıp uzmanları dışında verilen raporlarda ortaya çıkan eksiklik ve hataların yargıyı olumsuz etkilediği bildirilmektedir.

- ATK şube müdürlüklerinde verilen hizmetler arasında adli tıp uzmanlarının görev alanında olmayan ‘kurum hekimliği’ önemli bir yer tutmaktadır.

- Adli olguların çoğu sağlık kuruluşlarına başvurmakta ilk tıbbi müdahale yanında, laboratuvar hizmetleri ve konsültasyonlar yapılmaktadır. Adli tıp uzmanlarının hastaneler dışında görev yapıyor oluşu nedeniyle sayıları artsa bile, adli raporların çoğunu diğer hekimlerin düzenlemesi engellenemeyecektir.

- ATK’nda yapılan otopsilerin büyük bir kısmı morg ihtisas dairelerinin kurulmuş olduğu merkezlerde yapılmaktadır.

- Adli tıp hizmetlerinin sürdürülmesinde pek çok olgunun aydınlatılabilmesinde multidisipliner çalışma birimlerine gereksinim duyulmaktadır.

Araştırmada, Türkiye’de adli tıp hizmetlerinin iyileştirilmesi için yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:

- Adli tıp hizmetleri bir sağlık hizmetidir ve sağlık kuruluşlarında sunulması gerekmektedir. ATK, sağlık yapılanması içinde tanımlanmalıdır.

- Adli tıp şube müdürlüklerinin, il sağlık müdürlüklerine bağlı olması ve adli hizmet birimlerinin temelde devlet hastanelerinde, devlet hastaneleri dışında yatak kapasitesine göre diğer hastanelerde de görev yapmaları uygun olacaktır.

- Hekimlerin rapor düzenleme konusunda zorlandıkları olgularda, raporların sonuç kısmında konunun adli tıp uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiği hususunda kanaat bildirmeleri hatalı adli rapor yazılmasını önleyebilecektir.

- Belli bölgelerde oluşturulacak “otopsi merkezleri” ile otopsilerin adli tıp uzmanı ve patologlar dışında yapılması yasal düzenlenme ile engellenmelidir. Geçiş döneminde Adli Tıp Şube Müdürlüklerinin ve Adli Tıp Anabilim Dallarının bulunduğu illerin otopsi merkezleri şeklinde çalışabilmesi için genelge çıkartılması yeterli bir düzenleme olacaktır.

- Sağlık Bakanlığı sertifikasyon programı ile bir uzmanlık alanı ve görevi olan adli tıp hizmetini pratisyen hekimlerin üstlenmesini zorlamak yerine, adli tıp hizmetlerinin yeniden yapılandırılması için yasal düzenlemelere destek verilmeli, adli tıp örgütlenmesinin yaygınlaştırılması, Adli Tıp Anabilim Dallarından etkin bir şekilde yararlanılması ve adli tıp uzmanlarının sayısının artırılması için kadro tahsis edilmesi gerekmektedir.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön