e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Haziran 2004  Sayı: 123

 

Özlük haklarımız, iş güvencemiz, meslek onurumuz ve sağlık hakkı için;

Umuda beyaz yürüyüş

2.jpg (39251 bytes)TTB, "özlük hakları, iş güvencesi ve sağlık hakkı" için "umuda beyaz yürüyüş" başlatıyor

16 Haziran'dan itibaren Türkiye'nin çeşitli yerlerinden yürüyüşe geçen hekimler, 19 Haziran günü Ankara'da "forum" tarzında gerçekleştirilecek genel kurula katılacaklar. Genel kurul sonrasında hazırlanan deklarasyon, katılımcıların Sağlık Bakanlığı önünde yapacakları açıklama ile kamuoyuna duyurulacak.

“Umuda Beyaz Yürüyüş” basın toplantısıyla duyuruldu

“Bu çağrı sağlık alanını tam bir kaosa dönüştürme girişimlerini engelleme çabasıdır”

Tıp Dünyası - ANKARA - “Özel Bir Dönemi Birlikte Yaşama Çağrısı” programı kapsamında yaklaşık bir yıldır “özlük hakları, iş güvencesi ve sağlık hakkı” için faaliyet yürüten hekimler, “umuda beyaz yürüyüş” başlatıyorlar. 16 Haziran’dan itibaren Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yürüyüşe geçen hekimler, 19 Haziran günü Ankara’da “forum” tarzında gerçekleştirilecek genel kurula katılacaklar.

Türk Tabipleri Birliği, hekimlik, sağlık ve ülke ortamına katkıda bulunmak amacıyla “umuda beyaz yürüyüş” başlatıyor. Program kapsamında tüm Türkiye’den Ankara’ya gelen hekimler 18 Haziran 2004 Cuma akşam üzeri ATO tarafından Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı’ndaki “Umuda Beyaz Yürüyüş Koordinasyon Merkezi”nde karşılanacaklar.         

Forum tarzındaki genel kurula başta sağlık çalışanları olmak üzere sağlık alanının diğer aktörleri de katılacaklar. Genel kurul sonunda hekimlik ve sağlık ortamına ilişkin bir program deklare edilecek ve bu program genel kurul katılımcıları ile Sağlık Bakanlığı önünde yapılacak bir açıklamayla Sağlık Bakanlığı’na iletilecek.

Türk Tabipleri Birliği’nden konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, TTB’nin iyi hekimlik değerleri ışığında gerek hekimlerin nitelikli, uygun çalışma ortamlarının yaratılması, gerekse de halkın eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hakkına ulaşması için yıllardır çaba gösterdiği belirtilerek, bütün bu çabaya karşın sağlık ortamında yaşanan tahribatın dayanılmaz boyutlara ulaştığı bildirildi. Herkesin yakındığı bu tahribatın son 20-25 yıldır uygulanan politikalardan kaynaklandığına dikkat çekilen açıklamada, bu politikaların, sağlık hizmetlerini ve hekimler dahil tüm sağlık çalışanlarını “devletin sırtında yük” görerek piyasanın insafına terk etmeyi amaçladığı belirtildi.

TTB’nin tüm içtenliği ve yapıcı önerileriyle hükümet ile her tür müzakere ortamı için yoğun çaba harcadığının anımsatıldığı açıklamada, ne yazık ki 18 aydır iktidarda olan hükümetin TTB’nin tüm önerilerine karşın bu politikaları sürdürmekte ısrarcı olduğu belirtildi. Hükümetin,  Türkiye’nin gerçek gündeminde yer alan; hekimlerin ve sağlık çalışanların nesnel ölçülere göre istihdam edilmemesi, kadrolaşma,  bütçeden sağlığa yeterli pay ayrılmaması, toplumun dezavantajlı kesimleri başta olmak üzere büyük çoğunluğunun sağlık hizmetlerinden yararlanamaması gibi konular yerine, hekimleri suçlayarak, TTB’yi hedef göstermeye çalışarak, kimi yüzeysel girişimlerde bulunduğu kaydedildi. Bütün bunların üzerine, hekimlik mesleki bağımsızlığını tehdit eden, iş güvencesini ortadan kaldıran sözleşmeli personel uygulamaları, sağlığı kamusal bir hak olmaktan çıkarıp, bütünüyle piyasaya devreden, o arada tüm yetkiyi yürütmede toplayan,  “Kamu Yönetimi Temel İlkeleri Kanunu”, “Sağlık Kanunu” ve herkes için ek vergi anlamına gelen “Genel Sağlık Sigortası Kanunu” tasarıları ile hekimlik ve ülke ortamının geleceği büyük bir tehlikeye girdiği uyarısında bulunuldu. .

TTB’nin böyle bir ortamda tüm sağlık çalışanları ile birlikte “özel bir dönemi birlikte yaşama çağrısı” başlığında “ücretimiz, iş güvencemiz ve sağlık hakkı” temel talepleri ile bir süredir faaliyet yürüttüğünün anımsatıldığı açıklamada, bu faaliyetin bir devamı olarak “umuda beyaz yürüyüş” gerçekleştirileceği açıklandı.

“Eskişehir’den açıklama”

Eskişehir-Bilecik Tabipler Odası’ndan yapılan açıklamada da, daha nitelikli sağlık ortamı, daha uygun çalışma koşulları ve daha yaşanabilir bir ücret talep eden doktorların tüm çabasına rağmen sağlık ortamının daha da tahrip olduğu, çalışma koşullarının her geçen gün ağırlaştığı ve ücretlerin adeta sefalet ücreti haline geldiği belirtildi.

Doktorların, yıllarca süren zorlu eğitim sürecinin sonunda ağır çalışma koşulları ve yoksulluk sınırının altında bir maaşla yaşamak zorunda bırakıldığı bildirilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Hekimler olarak bize sunulan bu maaşı, hekimliğe yönelik bir saldırı, tüm hekimlere karşı yapılan haksızlık olarak görüyor ve yaptığımız zorlu işe, aldığımız eğitime uygun bir gelir istiyoruz. Bu doğrultuda, hak ettiğimiz ücreti ve çalışma koşullarını yaratabilmek için 16 Haziran’da başlayıp 19 Haziran’da Ankara’da sona erecek yürüyüş başlatıyoruz. Bu yürüyüşü, hakkımızı alana kadar sürdüreceğiz.”

 

“Umuda Beyaz Yürüyüş” basın toplantısıyla duyuruldu

1.jpg (20049 bytes)“Bu çağrı sağlık alanını tam bir kaosa dönüştürme girişimlerini engelleme çabasıdır”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, bir basın toplantısı düzenleyerek “Umuda Beyaz Yürüyüş” programını duyurdu. Toplantıda bu yürüyüşün aslında 5 Kasım’da başladığı belirtildi.

Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, bir basın toplantısı düzenleyerek “Umuda Beyaz Yürüyüş” programını duyurdu. Ankara Tabip Odası yöneticilerinin de katıldığı toplantıda, bu yürüyüşün aslında 5 Kasım’da başlatıldığı belirtildi.

TTB Merkez Konseyi adına II. Başkan Dr. Metin Bakkalcı’nın okuduğu açıklamada, “Umuda Beyaz Yürüyüş”ün, günde 500 bin hasta muayenesi ve 5 bin cerrahi işlem başta olmak üzere, sayısız sağlık hizmetini gerçekleştiren bir meslek grubunun insani bir çağrısı olduğu belirtildi.

Bu çağrının sağlık alanını tam bir kaosa, felaketi kıyamete dönüştürme girişimlerini engelleme çabası olduğunu belirten Metin Bakkalcı, “Biz sadece mesleğimizin en temel değerleri ışığında mesleğimizi yerine getirmek istiyoruz” diye konuştu.

Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Semih Tatlıcan da, bu yürüyüşün aslında 5 Kasım’da başladığını belirterek, 18 Haziran’da Ankara’daki program hakkında bilgi verdi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek de, 5 Kasım’dan bu yana Türkiye sağlık ortamında hiçbir şeyin düzelmediğini tam aksine ortamın giderek daha kötü hale geldiğini belirtti. Farklı çıkar gruplarının gözüyle bakıldığı zaman ortamın iyi gittiğini söylemenin mümkün olabileceğini ifade eden Sayek, “Ama TTB bu ortama halkın gözüyle, sağlık çalışanlarının gözüyle bakıyor” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı’nın, TTB’nin kısa süre önce yaptığı “Türkiye’de Sağlık Ocaklarında Aşı ile İlgili Sorunlar” araştırmasına ilişkin olarak bir açıklama yaptığını anımsatan Sayek, bakanlığın bu araştırmayı “yanlı” olarak nitelediğini bildirdi. Sayek, “Yaptığımız her şey yanlı kabul ediliyor. Biz hekimlik onurumuz doğrultusunda böyle bir iş yapıyoruz. Bize kimse hekimlik onurumuzu, hekimlik sorumluluğumuzu öğretemez. Asıl bunları söyleyenler sorumluluklarını yerine getirmiyorlar” değerlendirmesini yaptı. Füsun Sayek, TTB olarak yılmayacaklarını ve eksik gördüklerini söylemeye devam edeceklerini vurguladı.

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön