e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Haziran 2004  Sayı: 122

 

Tabip odaları, Irak’taki işgale son verilmesini istedi

“Vahşeti lanetliyoruz”

İstanbul ve Ankara Tabip Odaları, Irak’taki işkence görüntülerinin basına yansımasının ardından yaptıkları açıklamalarda, ABD ve İngiltere’yi kınadılar.

Tıp Dünyası - ANKARA - İstanbul ve Ankara Tabip Odaları, işgal güçlerinin Irak’ta tutuklulara yaptıkları “insanlık dışı işkenceyi” kınadılar. İstanbul Tabip Odası (İTO), fotoğrafların, işgalcilerin “Irak’a demokrasi götürüyoruz” sözlerinin ne kadar gerçek dışı olduğunu açıklıkla gösterdiğini belirtirken, Ankara Tabip Odası (ATO) da, “Bu fotoğraflar emperyalizmin insanlığa biçtiği gelecektir” açıklamasını yaptı. 

ABD’nin Irak’ı işgal için kullandığı “kimyasal silah” bahanesinin büyük bir yalandan ibaret olduğunun daha önce ortaya çıktığını anımsatan İTO Yönetim Kurulu, yayınlanan fotoğrafların da “demokrasi götürüyoruz” sözlerinin ne kadar gerçek dışı olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi. İTO, Amerikan ve İngiliz hükümetlerinin “işkencenin belgelenmesi” karşısında yaptıkları “Bunlar münferit olaylardır” açıklamasının, dünyanın bütün işkencecilerinin kullandığı büyük bir yalan olduğunu belirtirken, işkencelerin istisnasız bütün sorumlularının yargı önüne çıkarılmasını; Irak’taki işkencelere ve işgale derhal son verilmesini istedi.

“İnsanlık dramı”

ATO da, Irak’ta yaşananların bir insanlık dramı olduğunu belirterek, “Bu vahşet tüm dünya halkları tarafından lanetlenmektedir” açıklamasını yaptı. Son günlerde basına yansıyan fotoğrafların ABD’nin Irak’ı işgalinin yeni bir yüzünü gün ışığına çıkardığının belirtildiği açıklamada, “Bunlar, binlerce yıldır dünyanın dört bir yanında, insanlık değerlerini yok etmenin, korkuyu hakim kılmanın, sindirmenin vazgeçilmez aracı işkencenin, Irak fotoğraflarıdır. Bu fotoğraflar, Irak işgalini destekleyenlerin, ona alkış tutanların neyi alkışladığını da gözler önüne sermiştir. Bu fotoğraflar, emperyalizmin insanlığa biçtiği gelecektir. Bu gelecekte insan ve onuru yoktur, işkence seanslarını fotoğraflayacak kadar pervasızlaşmış efendilerin, itaate zorladığı köleler vardır” denildi.

Bu vahşetin tüm dünya halkları tarafından lanetlendiğinin ifade edildiği açıklamada, insanın beden ve ruh sağlığının korunmasını, sürdürülmesini ve onurlu yaşam hakkını savunan bir meslek odası olarak ATO’nun da bu sistematik vahşeti kınadığı vurgulandı. Açıklamada, “Yıllardır taşımaktan onur duyduğumuz insan hakları savunucusu kimliğimiz ile sesimizi dünyadan yükselen sese katıyoruz. Uğrunda ülkemize ve tüm dünyada bedeller ödenmiş o yalın sloganı bir kez daha haykırıyoruz; ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecektir’” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, işkence mağdurlarını “onların da hiç mi suçu yok” diye suçlayan, kamuoyunu “stres altındaki” işkencecilerin psikolojilerini anlamaya çalışan, insan hakları savunucularını “vatan haini, dış güçlerin maşası” olarak göstermek isteyenlere tepki gösterilirken, şöyle denildi:

“Ülkemiz insan hakları ihlallerine yabancı bir ülke değil. Cezaevlerinde bir günde onlarca kişinin öldürüldüğü, Birtan Altunbaş, Metin Göktepe gibi nice insanın işkencede can verdiği, işkence davalarının zaman aşımı sınırlarına çekildiği, işkence raporu veren hekimlerin yargılandığı bir ülkede yaşıyoruz. Diyarbakır, Mamak, Metris cezaevlerinde yaşananların hala basılı fotoğrafları yok. O fotoğrafları binlerce insan hala belleklerinde taşıyor. İşkencenin gazetelerde basılı fotoğraflarını da, belleklerde saklı fotoğraflarını da unutmamalıyız. Tabip odamız dün de, bugün de, yarın da, Bağdat’taki işkencelere de, Manisa’dakine de, Diyarbakır’dakine de karşı çıkmanın onurunu taşıyor, taşıyacak. Çünkü her yerde yok edilmeye çalışılan insan ve onurudur. Bu değerlere sahip çıkan herkesi, dünyadan yükselen sese aktif olarak katılmaya çağırıyoruz.”

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön