e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Haziran 2004  Sayı: 122

 

Depremden 1 yıl sonra Bingöl

9.jpg (31643 bytes)Dr Adem Avcıkıran*, Dr Melikşah Ertem**, Dr Burhan Söker***- Diyarbakır Tabip Odası Üyelerince depremin 1 yıldönümünde Bingöl ilimiz ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretin amacı; depremin ilde sunulan sağlık hizmetlerine ne gibi etkilerinin olduğunu saptamak, ilde çalışan sağlık personeline moral destek sağlamak, gelişmeler hakkında bilgiler edinmek ve bu bilgiler ışığında öneriler geliştirmek olmuştur.

13 Mayıs 2004 tarihinde Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Adem Avcıkıran ve odamız üyesi Dr.Melikşah Ertem’den oluşan ekibimiz Bingöl’e karayoluyla 2 saat süren bir yolculuktan sonra ulaşmıştır. İlde sırasıyla Devlet Hastanesi, İl Sağlık Müdürlüğü, Düzağaç Sağlık Ocağı, Çeltiksuyu Yatılı Bölge Okulu (YBO), Verem Savaş Dispanseri, Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü, İl Valiliği ziyaret edilmiştir. Ziyaret edilen kurumlarda o sırada bulunan yetkiliklerle yüzyüze görüşülmüş, bilgiler edinilmiştir.

Bingöl Devlet Hastanesi:

01.Mayıs.2003 tarihinde olan depremden sonra Devlet Hastanesi hizmetlerini 8 ay boyunca ilde bulunan Doğum evinde sürdürmüştür. Bu süre boyunca depremde hasar gören bina onarılmış destekleme çalışmaları tamamlanmıştır. Kasım ayı sonlarında hastane asıl binasına taşınmış ve hizmet sunmaya başlamıştır. Hastanede Nöroloji, GKDC ve Anestezi uzmanları hariç tüm uzmanlık alanlarında hekimler bulunduğu belirtilmiştir. Anestezi hizmetleri teknisyenlerle yürütülürken, nörolojik ve GKDC ile ilgili sorunları olanlar Elazığ veya Diyarbakır illerine sevk edilmekte olduğu anlaşılmıştır.

Devlet Hastanesi Acil Servis deprem sonrası yeniden yapılandırılmıştır. Bu yapılandırma içinde 112 Acil Hizmetleriyle Devlet Hastanesi Acil Servis hizmetlerinin birleştirilmesi de yer almıştır. 112 Acil Devlet Hastanesinde deprem öncesinde hemşire lojmanı olarak kullanılan ve deprem sonrasında yenilenen binada hizmet sunduğu gözlenmiştir. 112 Acil ile Devlet Acilin birleştirilmesi sayesinde Devlet Hastanesi pratisyen hekim açığı azaltılmıştır.

Devlet Hastanesinde Yoğun Bakım ünitesi oluşturma çabaları sürdürüldüğü, bunun için gerekli yazışma ve ihalelerin bitmek üzere olduğu belirtilmiştir.

Depremden önce hastaların taşınmasında büyük sorunlar yaşanan diyaliz ünitesi giriş katına taşınmıştır. Diyaliz ünitesinde 11 Diyaliz makinesinin işlev içinde, 4 diyaliz ünitesinin de depoda hazır bulunduğu belirtilmiştir. Diyaliz ünitesinde 4 sertifikalı hekim görevlendirilmiş olduğu öğrenilmiştir. Şu an toplam 35 hastalarının olduğu, bu hastalara hijyen koşullarına uygun olarak en iyi düzeyde hizmet sunulduğu belirtilmiştir.

Devlet Hastanesi Başhekimliğinde yapılan görüşmelerde Sağlık Bakanlığından Hastaneye yeterli düzeyde maddi destek sağlandığı örneğin şu an genel bütçeden 600 milyarın aktarıldığı bilgisi edinilmiştir. Maddi desteğin bu şekilde olması Devlet Hastanesini deprem öncesinden çok daha iyi hale getirdiği öğrenilmiştir.

Tüm olumlu gelişmelerin yanında Devlet Hastanesinde yardımcı sağlık personeli açığı bulunduğu belirtilmiştir. Örneğin standart kadrosunda 200 hemşire olmasına karşın hastanede fiilen 54 hemşirenin görev yaptığı belirlenmiştir. Deprem sonrası hemşire ve pratisyen hekim sayılarında önemli düşüşler olduğu belirtilmiştir.

İl Sağlık Müdürlüğü:

İl Sağlık Müdürlüğü depremden sonraki 3 ay boyunca asıl binanın bahçesindeki konteynırlarda, sonraki 8 ay boyunca asıl binasında hizmet sunmuştur.  Bu binaya çeşitli kurumlarca farklı raporlar verildiğinden binanın günümüzde yıkılıp yıkılmayacağı konusunda doğrulanmış bir bilgiye ulaşılamamıştır. Hafif hasarlı şeklindeki raporlara dayanılarak şimdiye kadar binanın kullanımı sürdürülmüş ancak orta hasarlı şeklinde raporlar nedeniyle son 1 aydır Düzağaç Sağlık Ocağına taşınılmıştır. Küçük bir bina olan Düzağaç Sağlık Ocağı binası yetersiz kalmıştır. Zaten Müdürlüğün bazı birimleri farklı binalarda hizmet sunmaktadır. Çok yakında Eğitim Sağlık Ocağının biteceği ve Müdürlüğün geçici olarak buraya taşınacağı belirtilmiştir. Bugünkü haliyle Müdürlük tam anlamıyla işlevsel olamadığı anlaşılmıştır.

Bunun yanında İl Sağlık Müdürlüğünde yeterli sayıda yardımcı sağlık personeli ve özellikle pratisyen hekim bulunmadığı saptanmıştır. Deprem öncesi 80-90 pratisyen hekim varken deprem sonrasında pratisyen hekim sayısı 60’ın da altına inmiştir. Özellikle sözleşmeli personel olarak Doğu İllerinin dışında illere de personel alınmaya başlanması hekimlerin ilden ayrılmasında etken olmuştur. Sözleşmeli personel alınmasının Batı illerini de kapsamasının ardından ilden 20’ye yakın pratisyen hekim ayrılmıştır. İl sağlık müdürlüğünde İl Sağlık Müdürünün dışında bir hekim Sağlık Müdür Yardımcısını bulunduğu, diğer tüm müdür yardımcılarının ve şube müdürlerinin hekim dışı sağlık personeli olduğu belirlenmiştir.

Deprem öncesi dönemde, deprem sırası ve sonrası ilk 1-2 ay boyunca üstün gayretlerle çalışan, İlde bulaşıcı hastalık salgınları çıkmasını engellemede önemli çalışmaları olan müdürlük elemanları da kişisel sürtüşmeler ve kötü yönetim nedeniyle küstürülmüş kaçırılmıştır.

Yukarda sayılan nedenlerle İl Sağlık Müdürlüğünün Devlet Hastanesi kadar ilgi görmediği ve yetersizlikler içinde olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri yetersiz düzeyde kalmıştır.

İl merkezinde 5 sağlık ocağına ilaveten 1 sağlık merkezi (sadece poliklinik yapılan) bulunduğu belirlenmiştir. Depremden sonra belli bir süre çadırlarda hizmet veren sağlık ocakları kendi binalarında hizmet vermeyi sürdürmektedirler. Deprem sonrası Uydu Kent Sağlık Merkezi açılmış ve bu merkezin ilerde sağlık ocağına dönüştürüleceği belirtilmiştir.Henüz Uydu kent sağlık merkezine bölge verilmemiştir. İlde deprem öncesi bulunan AÇSAP merkezi hizmet sunmaya devam etmektedir.

 

İlde toplam 27 sağlık ocağı bulunmakta, bunların 6’sı kapalıdır. Kapalı sağlık ocaklarının açılması yolunda her hangi bir çalışma bulunmamaktadır.

Depremde en fazla hasar gören Ilıcalar Beldesi sağlık ocağı da depremde yıkılmıştır. Bu sağlık ocağının tekrar onarılması halen sürmektedir. Devlet Hastanesinin onarımındaki kararlılık ve üstün çaba sağlık ocakları için gösterilememiştir.

Sağlık müdürlüğünün yeni taşınmış olması nedeniyle Bingöl iline ait sağlık göstergelerine ulaşılamamıştır.

 

Çeltiksuyu Yatılı   Bölge Okulu (YBO):

Bingöl depreminde en fazla can kaybı olan Çeltiksuyu YBO kısa sürede yeniden inşa edilmiş yeni binasında hizmet sunmaya başlamıştır. Okulda şu an 453 öğrenci bulunmakta ve bunların 150’sinin yatılı okuduğu öğrenilmiştir. YBO’da depremzede öğrenciler önemli psikolojik sorunlar yaşadığı öğrenilmiştir. Öğrencilerin halen gece yatarken ışıkları söndüremediği, öğretmenleriyle aynı odada yatmak istedikleri, uyku bozuklukları yaşadıkları, bazı öğrencilerin yeterli sayıda yatak olmasına rağmen arkadaşlarıyla aynı yatakta yattıkları, ölümle ve depremle ilgili kötü şakalar yaptıkları, sık sık ölen arkadaşlarıyla ilgili anılarını konuştukları gibi tutum ve davranışlar sergiledikleri görüşülen öğretmenlerden öğrenilmiştir. Bu tutum ve davranışlar çocukların depremin psikolojik etkisini yoğun bir şekilde yaşadıklarını göstermektedir. Depremde enkaz altından çıkarılan öğrencilerinin yarıya yakını zaten okula artık gitmediği bir başka deyişle öğrenimini yarıda kestiği belirtilmiştir. Çöken yatakhanenin enkazının 1 sene sonra kapatılması, depremden şimdiye kadar enkazda çocukların oyun oynamasına neden olmuştur. Çocuklar enkazdan eski arkadaşlarına ait eşyaları bulup eski günleri anmalarına depremin acısını sürekli gündemde tutmasına neden olmuştur. Tüm bunların yanında Çeltiksuyu YBO’na psikolojik destek sağlanamamıştır. Şimdiye kadar olan destekler 1-2 günlük daha çok bilimsel araştırma amaçlı uygulamalar olmuştur. Ancak buradaki öğrencilere düzenli, sürekli, destekleyici bir psikolojik yardım yapılmamıştır.

 

Çeltiksuyu Sağlık       Ocağı:

Çeltik suyu sağlık ocağında hekim bulunmamaktadır. Sağlık ocağında 1 ebe, 1 hemşire, 1 sağlık memuru bulunmaktadır. Çok yakın olan YBO’ya sağlık hizmet desteği sunulamamaktadır. Sağlık ocağında hekim olmadığı için YBO’dan öğrencilerin ne gibi sağlık sorunları yaşadığına ilişkin bilgi edinilememiştir.

Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü:

Deprem sırasında ve sonrasında ilde çevre sağlığı hizmetleri sürdürülmüştür. Ancak depremden sonra yine Devlet Hastanesinin gördüğü ilgiyi göremeyen Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü imkansızlıklar içindedir. Şube müdürülüğünde yeterli sayıda laborant, çevre sağlığı teknisyeni bulunmamaktadır. Bakteriyolojik ve kimyasal numuneler Elazığ yada Diyarbakır’a gönderilmektedir. Laborantlar döner sermayesi olan Devlet Hastanesinde çalışmayı tercih etmektedirler. Uygulanan performans kriterlerinin içinde koruyucu hekimlik uygulamalarına yer verilmemesi, BBSH’lerinde çalışanlara döner sermaye verilmemesi Şube müdürlüğünün çalışmalarını olumsuz yönde etkilemiştir.

 

İl Valiliği:

İl Valiliğinde İl valisinin toplantısı olduğundan Vali Yardımcısıyla görüşülmüş edinilen izlenimler paylaşılmıştır. Vali Yardımcısından elde edinilen bilgilere göre ilde 6500 konut yapılmıştır. Bu konutların hemen hepsi bitmiş teslim edilme aşamasına gelinmiştir. Ancak bu konutların çoğuna bireyler taşınmamaktadır.

İnceleme ekibimiz Deprem konutlarını da gezmiş ve konuyla ilgili görüşler de almıştır. Deprem konutları çevre düzenlemesi, çocuk parkları, merkezi ısıtması, okul ve spor merkezleriyle modern bir kent görünümüne sahiptir. Ancak evleri hasarsız olan bireylerin de deprem konutu için baş vurmaları nedeniyle gereğinden fazla konutun yapıldığı anlaşılmıştır. Bireylerin hasarsız olan evlerini terk etmedikleri ve kendileri için yapılan deprem evlerini de kiraya vermek istedikleri anlaşılmıştır. Bireyler deprem evlerini küçük, alt yapısı kötü, iç mimarisini yetersiz bulduğunu belirtmektedirler. Toplu konut idaresince yaptırılan deprem evlerinin geri ödemesi de bireylere zor gelmektedir.

Kırsal alanda yapılan deprem konutları da çok moderndir. Ancak bireyler köylerinden uzak olan bu konutlara taşınma konusunda kararsızdır.

 

Sonuç ve Öneriler:

Sağlık Hizmetlerinin sadece medyatik bölümüyle ilgilenmenin bir sonucu olarak Birinci Basmak Sağlık Hizmetleri ve bağlı olarak koruyucu sağlık hizmetleri yetersizlikler içindedir. Bunda Sağlık Bakanlığının yanlış politikalarının büyük etkisi vardır. Sağlık Müdürlüğünün ve işlevlerinin ne olduğu göz ardı edilmekte imkansızlıklar içinde bırakılmaktadır. Bu durum sadece Bingöl iline ait değil, tüm bölge illeri için geçerlidir. Bingöl ilinde Sağlık Bakanlığının yanlış politikaları etkisini daha şiddetli göstermektedir. Bunun en belirgin göstergesi Devlet Hastanesindeki olumlu gelişmelere karşın Sağlık Müdürlüğü ve BBSH kurumlarındaki kötü durumdur. BBSH’leri desteklenmelidir. Sağlık Müdürlüğü yeniden yapılandırılmalı ve desteklenmelidir.

İlde toplu konut idaresince yapılan deprem konutları gereğinden fazladır. Deprem evlerinin kaç tane yapılacağı konusunda nasıl karar verildiğine ilişkin bilgiye ulaşılmalıdır. Bu planlamada yapılan yanlışlardan ders alınmalıdır. Toplu konut planlamasında bölgeyi tanıyan sosyal bilimcilerden yararlanılması unutulmamalıdır. Konutların nerede ve mimarisinin nasıl olacağı konusunda toplumun görüşü alınmalıdır.

Çeltiksuyu YBO’na zamanında ve yeterli psikolojik destek sağlanamamıştır. Bu desteğe günümüzde de gereksinim duyulmaktadır. Bu destek düzenli ve çocuk psikolojisinde uzman kişilerce sunulmalı, YBO’da görev yapan öğretmenlere konu hakkında eğitim yapılmalıdır.

Bingöl depremi sonrası birçok araştırmacı psikolog bölgede anketler uygulamış hizmet sunmuştur. Ancak bu hizmetler geçici ve çoğunlukla araştırma temelli olmuştur. Buna benzer çalışmalarda etik sorunlara önem verilmeli ve sınırlamalar getirilmelidir.

*Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi

**Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ABD Öğretim Üyesi.

***Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Bingöl Devlet Hastanesi.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön