e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Nisan 2004  Sayı: 120

 

Sağlık Bakanlığı’na göre 5 yıl içinde hekimleri işsizlik tehlikesi bekliyor…

Sorumlusu kim?

Hükümet-Sağlık Bakanlığı, YÖK ve DPT, “elele” işsiz hekimler yaratıyor. Sürekli olarak yeni tıp fakültelerinin açılması, her yıl tıp fakültelerinden 4 bin 500 civarında hekim mezun edilmesi ve sağlık alanında son dönemde uygulanan politikalar nedeniyle, hekim işsizliği giderek artıyor. İşsiz hekimler yaratılmasının baş sorumlularından biri olan Sağlık Bakanlığı, önümüzdeki 5 yıl içerisinde “hekim işsizliğinin” ciddi sorun oluşturacağını kabul ediyor.

1.jpg (14312 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA - Hükümet-Sağlık Bakanlığı, YÖK  ve DPT “elele” işsiz hekimler yaratıyor. Tıp fakültelerinin sayısının giderek artması, her yıl tıp fakültelerinden 4 bin 500 civarında hekim mezun edilmesi ve sağlık alanında son dönemde uygulanan politikalar nedeniyle, hekim işsizliği giderek artıyor. İşsiz hekimler yaratılmasının baş sorumlularından biri olan Sağlık Bakanlığı, önümüzdeki 5 yıl içerisinde “hekim işsizliğinin” ciddi sorun oluşturacağını kabul ediyor.

Bir fakültenin kurulması için önce ilgili üniversitenin bir komisyon oluşturarak, üniversite senatosuna göndermesi, senatonun kararını YÖK’e bildirmesi, YÖK’ün ilgili eğitim komisyonlarından ve ardından YÖK genel kurulundan geçirmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla TBMM’ye teklifi göndermesi gerekiyor. TBMM’de ilgili komisyonların teklifi görüşmesinin ardından, tasarı olarak Genel Kurul’a gönderiliyor ve yasalaşması durumunda fakülte kurulabiliyor. Kontenjanlar ise YÖK Genel Kurulu’nda belirleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı da kontenjanlara ilişkin görüş bildiriyorlar.

Ancak, TBMM kendisinden önceki sürece ilişkin olarak yetkilerin tümünü kullanarak fakülte kurulmasını önerebiliyor ve yet-kililer bugüne kadar pek çok tıp fakültesinin kurulmasında sürecin böyle işlediğini belirtiyorlar. Bu nedenle zaman içerisinde, altyapısı tamamlanmayan, hastanesi, laboratuvarı ya da kütüphanesi bulunmayan, hatta öğretim üyesi olmayan pek çok tıp fakültesi kuruldu ve bugün var olan 52 tıp fakültesinden her yıl mezun olan yaklaşık 4 bin 500 hekim, işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya.

Sağlık Bakanlığı kabul ediyor

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattih Aydın, şu anda tıp fakültelerinden mezun olan hekim sayısının henüz büyük bir sorun oluşturmadığını ancak önümüzdeki 5 yıl içinde hekim işsizliğinin çok ciddi sorun olacağını söyledi. Aydın, böyle giderse “işsiz hekimler” oluşacağını kabul ederken, bunun işaretlerinin şimdiden görülmeye başladığını bildirdi. Bu açıdan, sağlık alanında istihdam planlamasının iyi yapılması gerektiğini belirten Aydın, önümüzdeki yıllarda tıp fakültesi kontenjanlarının azaltılması gerektiğini söyledi ancak bunun için bir planlama yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi vermedi.

Aydın, diğer taraftan tıp fakültelerinin açıldığı yerlerde öncelikle eğitimi ön plana çıkaran bir sağlık kurumu anlayışının da götürüldüğünü savunurken, bu açıdan eğitim hastaneleri kurulmasını ve buralarda uzmanlık eğitimi verilmesini olumlu bulduğunu da söyledi. Aydın, buralarda mutlaka öğrenci yetiştirilmesinin ya da çok sayıda öğrenci yetiştirilmesinin gerekli olmadığını kaydetti. Sabahattin Aydın’ın, altyapı eksikliğinin tıp fakültelerindeki eğitime olan etkisine ilişkin görüşleri de şöyle: 

“Altyapı sorunu bütün ülkenin sorunu. Ama şöyle yapamazsınız: Ben her şeyi kuracağım, her şeyi tamamlayacağım, sonra bir gün bir açılış yapacağım, herkes çalışmaya başlayacak derseniz, bu ülke kaynaklarının çok büyük israfı anlamına gelir. Onun için bunlar modüler büyümeye mahkum. Altyapı sorunu her halükarda oluşuyor, bu doğal ama bunu büyük oranda gidererek öğrenci almak en doğrusu, buna katılıyorum. Ama şunu söyleyeyim; Doğu’da insanlarının büyük oranda sağlık sorununu üstlenenler, Erzurum’da tıp fakültesidir. Van’a tıp fakültesidir, Elazığ’da tıp fakültesidir. Bu fakülteleri buralara açmasaydık, şu anda büyük bir hasta göçü olacaktı, o hastaların çoğu erişemeyecekti. Tıp fakültesi tek çözümdür demiyorum, diğer hastaneleri de oraya götürmeliydik, ama götüremedik. Biz bakanlık olarak şimdi bölge eğitim hastaneleri yapalım diye çalışıyoruz. Baştan söyledim, öğrenci almakla eğitim hastanesi kurmak farklı anlamdadır. Dersanesi yokken, laboratuvarı yokken hemen öğrenci alınmamalıydı ya da kurduğunuz altyapının taşıyacağı kadar öğrenci alınmalıydı. Ama böyle olmadı. Fakülte kuruldu, ardından oraya gidip göreve başlayan öğretim üyeleri daha dersanelerini kurmadan öğrencilerle karşılaştılar. Bu sorunu çok net biliyoruz. Ama sonuçta bu soruna karşı çıkmanın, ülkenin mahrumiyet bölgelerine hizmet götürme anlamına gelen icraatı önlememesi lazım. Bu ikisini çok iyi ayırmak lazım. Sorunu yok etmek için oraya yatırım yapmamak, öğrenci göndermemek, öğrenci göndermemek için hastane kurmamak, hastane kurmamak için oraya tıp fakültesi açmamak gibi bir kısır döngüye girmemek lazım.”

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön