e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Mart 2004  Sayı: 118

 

Ankara Tabip Odası, hekimler hakkında açılan soruşturmaların ceza ile sonuçlanmasına tepki gösterdi:

“Ceza ayıbı tarihe geçecek”

ATO Yönetim Kurulu, üyesi bulundukları örgütlerin çağrısıyla haklarını arayan çalışanlara soruşturma açılıp ceza verilmesinin bir ayıp olarak tarihe geçeceğini bildirdi. Yapılması gerekenin sağlık çalışanlarının seslerine kulak vererek özlük haklarında iyileştirmelere gidilmesi olduğunu vurgulayan ATO Yönetim Kurulu, hükümet ve Sağlık Bakanlığı yetkililerini aklı selime davet etti.

Tıp Dünyası - ANKARA - Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu, Sağlık Bakanlığı’nın 5 Kasım uyarı eylemi sonrası hekimler hakkında açtığı soruşturmaların ceza ile sonuçlanmasına sert tepki gösterdi. Her fırsatta sivil toplumun ve demokratik katılım mekanizmalarının öneminden söz eden hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın uygulamada bunun tam tersi tavırlar sergilediğini bildiren ATO Yönetim Kurulu, bu durumu “garabet” olarak nitelerken, üyesi bulundukları örgütlerin çağrısı ile haklarını arayan çalışanlara soruşturma açılıp ceza verilmesinin “ayıp” olarak tarihe geçeceğini belirtti.

ATO Yönetim Kurulu, bir basın açıklaması yaparak 5 Kasım uyarı eylemi sonrası hekimler hakkında açılan soruşturmaların ceza ile sonuçlandırılmasını kınadı. 5 Kasım ve 24 Aralık eylemlerine yoğun katılım olduğunu gören Sağlık Bakanlığı’nın katılanları caydırmak için baskı yollarına başvurduğunun belirtildiği açıklamada, “Bilinmelidir ki, bu türden baskılar bizi yıldıramayacaktır” denildi. Açıklamada, eylemler sonrası açılan soruşturmalarda, 5’i hekim 7 çalışana otuzda bir maaştan kesim, 2 kınama ve 37 çalışana uyarı cezası verildiği anımsatılırken, bu cezaların hukuka uygun olmadıkları ve en temel insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle hukuki sürecin başlatıldığı bildirildi.

Cezalarda ilginç noktalar

ATO Yönetim Kurulu, soruşturmaların ceza ile sonuçlandırılması sürecinde bazı ilginç noktalara da dikkat çekti. Buna göre 5 Kasım’da mesaisi olmayan ya da ifadesinde eyleme katılmadığını bildiren ve hakkında katıldığına yönelik hiçbir bilgi olmadığı halde ceza verilen çalışanlar bulunuyor. Bu durumun ceza verilirken başka kriterlere göre hareket edildiği duygusu yarattığına işaret edilen açıklamada, “Yine demokratik bir toplumda çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen bir sağlık çalışanına ceza verilmesi gibi başka bir garabet yaşanmış durumda” denildi.

Verilen cezaların gerekçesinin “huzur ve güven ortamının bozulması” olarak gösterilmesini de değerlendiren ATO Yönetim Kurulu, buradaki çelişkiye de şöyle dikkat çekti:

“Silahlı kimselerin hastane basıp hekimleri ve diğer sağlık çalışanları tehdit etmesi huzur ve güven ortamını bozucu bir olay olarak algılanıp, gereği konusunda hiçbir adım atılmaz. Hatta bu türden olaylar polis kayıtlarına bile girmez. Ama sıra sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik talepte bulunmalarına gelince ‘huzur ve güven’in bozulacağına dair şiddetli bir endişe başlar yetkililerde. Derhal soruşturmalar açılır ve şiddetle cezalar verilir. Bilinmelidir ki, çalışma ortamlarının ‘huzur ve güven’ini bozanlar sağlık çalışanları değildir. Aksine sağlık çalışanları yetkililerin uygulamaları sonucu bozulan çalışma barışının yeniden tesisi için görevlerini yapmışlardır.”

“Aklı selime davet ediyoruz”

Açıklamada ayrıca, sağlık çalışanlarının yaşamları ve meslekleri üzerine kendilerinin onayı olmaksızın belirli sermaye çevrelerinin istemi ile yapılmak istenen düzenlemelere karşı çıkmaya devam edecekleri vurgulandı. Meslek örgütlerinin ve sendikaların demokratik toplumların olmazsa olmazlarından olduğuna işaret edilen açıklamada, üyesi bulundukları örgütlerin çağrısı ile haklarını arayan çalışanlara soruşturma açılıp ceza verilmesinin bir ayıp olarak tarihe geçeceği kaydedildi. Açıklama, “Sorumlu aranıyorsa bu örgütlerin yöneticilerine yani bizlere soruşturma açılmalıdır. Yetki kötüye kullanılmamalıdır. Doğrusu bu sese kulak verilmesi ve özlük haklarında iyileştirmelere gidilmesidir. Hükümet programlarında yazılan sözlerin samimiyeti ancak böyle anlaşılabilir. Bakanlık yetkililerini aklı selime davet ediyoruz” sözleriyle bitirildi.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön