e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Mart 2004  Sayı: 118

 

Türkiye’den Avrupa’ya Organ Ticareti

“Bir gece beni aldılar. Dört katlı bir klinikte bir hemşire geldi. Operasyon odasına aldılar. İki doktor ve bir hemşire vardı. Narkoz verdiler. Sağ tarafımda büyük bir acı ile uyandım.” Moldovyalı Viktor, İstanbul’da organı çalınanlardan yalnızca biri.

BİA (Milano) - Çağdaş  köle ticaretinde organ nakli en önemli dallardan biri. Bu alanda uluslar arası trafik Avrupa-Türkiye arasında işliyor. İtalya’da yürütülen bir soruşturmaya göre, Moldovya  ve Ukranya (organ veren ülkeler) ile Türkiye (organ nakli operasyonlarının gerçekleştiği ülke) arasında faaliyet gösteren bir şebekenin varlığı ortaya çıktı. Bir böbreğin yaklaşık 2500-3000 dolardan satıldığı, organ nakli operasyonlarının ise 150-200 bin dolar karşılığında yapıldığı anlaşıldı.

İsviçreli parlamenter Ruth-Gaby Vermont-Mangold’un geçtiğimiz haziran ayında yaptığı araştırmaya göre, Avrupa’da halen diyalize bağlı olarak yaşamını sürdüren 120 bin, böbrek nakli için sırada bekleyen 40 bin hasta mevcut. Rapora göre 15-30 hasta her yıl organ nakli bekleyişinde yaşamını yitiriyor. 2004’te bir hasta gerekli organ nakli için 3 yıl beklerken 2010 yılında bu bekleme sürecinin 10 yıla tırmanacağı ileri sürülüyor.

İsviçreli parlamenterin raporuna göre, organ veren kişilerin sağlığı zaman içinde kötü beslenme, sağlık hizmetinin yetersizliği, alkolizm ve çetin yaşam koşulları gibi farklı nedenlerle bozuluyor. 0rganlarını para karşılığında veren hastaların çoğu ya diyalize bağlı olarak yaşamak durumunda kalıyor.

Avrupa’daki araştırma, organ nakli ticaretinde yoksul bir ülke olan Moldovya’nın önemli bir merkez olduğu gerçeğini de yansıttı. Bu ülkede organlarını satan kişilerin daha sonra aldıkları paraları ailelerinin geçimi, kullanılmış araba ve alkollü içecek satın almak için kullandıkları görüldü.

Molodovyalı Viktor’un çalınan böbreği

Moldovya vatandaşı Viktor Salomon Moldovya-İstanbul hattında yaşadığı ürkünç deneyimi  La Repubblica gazetesinde yayımlanan söyleşisinde şöyle anlatıyor: “Daha önce böbreğini 2.700 eurodan satan bir arkadaşımı dinleyerek ben de böbreğimi satmaya karar verdim. Moldovya’da Kisinau’dan Türkiye için vize alarak diğer üç kişi ile birlikte temmuz 1998’de İstanbul’a geldim. Şehir dışında hangarımsı bir yere götürüldük. Ütü atölyesi olarak faaliyet gösteriyordu. İki Romanyalı ile aynı mekanı paylaştım ve burada böbreğim alınana kadar gerekli işlemler için bir ay geçirdim.

Bir gece beni aldılar. Köprüden geçtik, çünkü gişede para ödedik. Oldukça şık döşenmiş, dört katlı bir kliniğe geldik. Bu kliniğin adını hiç öğrenemedim. Bana İstanbul’da Nazım adlı bir Türk yardımcı oluyordu. Daha sonra Nazım gitti, bir hemşire geldi. Beni operasyon odasına aldılar. İki doktor ve bir hemşire vardı. Narkoz verdiler ve uyudum. Sağ tarafımda büyük bir acı ile uyandım. Odada Rusça konuşan hemşireler vardı. ‘Rus musunuz’ soruma kimse cevap vermedi. Odadan çıktılar, bir daha da dönmediler.”

Salomon ertesi gün tekrar ütü atölyesinin yolunu tuttu, aynı akşam da İstanbul’dan Moldovya’ya 27 ağustos 1998 tarihinde otobüsle geri döndü. Moldovya’da kendisine 2.700 Euro yerine 2.600 Euro para ödendi

Özellikle böbrek nakli uluslar arası düzeyde bir tür endüstriye dönüştü. İnternet de dahil olmak üzere organ nakli ticaretine dair pek çok haber yayımlanıyor. Bu ticaretin en kirli tarafı ise ölen kişilerden alınan organların nakli. Örneğin Çin’de ölüme mahkum edilen kişilerden alınan organ nakli skandalı bir süre önce tüm dünya medyasına konu oldu. Çin’in yanı  sıra benzer uygulamalar Güney Amerika, Asya, Afrika ve Doğu Avrupa ülkelerinde de biliniyor.

Böbrek nakli ticaretinin ulaştığı boyutlar ise  bir hayli ürkütücü. Asya ülkelerinde yaşayan zengin kişilerin  böbrek satın almak amacı ile Hindistan ve başka Asya ülkelerine ilk defa 1980’lerin başında gitmeye başladıkları biliniyor. Aradan geçen zaman içinde uluslar arası böbrek ticareti yeni arterlere yöneldi. Bu yönde Brezilya, Filipinler ve bugün böbrek satan güney-doğu Avrupa ülkeleri organ ticaretinin en önemli kavşak noktaları oldu.

Uluslar arası anlaşmalara göre her türlü organ nakli yasak olmasına karşın pek çok ülkenin ülkenin yasalarında organ nakli yapmak bir suç teşkil etmiyor. İsviçreli parlamenterin hazırladığı rapor bu gerçeğe dikkat çekerek Avrupa Konseyi’ne, yasadışı organ nakli trafiğini önleyecek özel bir anlaşmanın yasa maddesi olarak yer almasını öneriyor. (AK/EK)

(Kaynak: BİA Haber Merkezi/Aslı Kayabal - 17.02.2004)

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön