e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Ocak 2004  Sayı: 116

 

Amaç çalışanlara bir bütün olarak daha az para vermek!

“Performans Devri” başladı

Sağlık Bakanlığı’nın 21 Nisan 2003’te 9 hastanede pilot olarak başlattığı “performansa göre döner sermaye” uygulamasının 1 Ocak’tan itibaren tüm Türkiye’de başlatılacağı duyuruldu. Buna karşın, henüz ilgili yönerge kurumlara iletilemedi. 9 aydır pilot olarak sürdürüldüğü yerlerde ciddi olumsuz sonuçlar veren uygulamaya hekimler çalışma ortamını bozduğunu belirterek karşı çıkıyorlar.

Tıp Dünyası - ANKARA - Sağlık Bakanlığı’nca 21 Nisan 2003 tarihinde yayımlanan    “Döner sermayeden performansa dayalı ek ödeme yapılmasına ilişkin usul ve esaslar” yönergesi ile 9 hastanede pilot olarak başlatılan “performansa dayalı döner sermaye” uygulamasının Ocak ayından itibaren tüm Türkiye’de yürürlüğe konulacağı bildirildi. Buna karşın, 9 Ocak tarihi itibarıyla yeni yönerge henüz kurumlara iletilmedi.

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaları doğrultusunda uygulamaya tüm Türkiye’de geçileceği beklenirken, Sağlık Bakanlığı’na bağlı başta hastaneler olmak üzere bütün birimlerde gerek idari personel, gerekse de çalışanlar uygulamanın yaratacağı sıkıntıların huzursuzluğu içindeler. Bu huzursuzluğun, 9 aydır pilot olarak sürmekte olan uygulamanın, uygulandığı hiçbir hastanede olumlu sonuç vermediğinin görülmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.

Ayrıca, 2003 yılı içinde yürütülen pilot çalışmanın sonuçlarıyla ilgili ve 2004 yönergesinin hazırlığı amacıyla, Aralık ayı başında Sağlık Bakanlığı’nda yapılan toplantıda da katılımcılarının çok büyük çoğunluğu uygulamayı eleştirmişlerdi. Uygulamanın sağlık çalışanlarının verimliliklerini artırmak yerine çalışanlar arasında huzursuzluğa yol açtığı belirtilmiş, uygulama ile çalışanla çalışmayanın ayrılması bir yana; bir ekip anlayışı içinde çalışanların mağdur oldukları ortak saptama olarak dile getirilmişti.

Sağlık Bakanlığı’nın çalışanların özlük haklarını düzeltmek için maaşlarda gerçek anlamda bir iyileştirmeye gitmemesi tepkiyle karşılanırken, yaşanan tüm olumsuzluklara ve hekimlerin tüm karşı çıkışlarına karşın bu tarz bir düzenlemeyi yaşama geçirmekteki asıl amacın çalışanların arasını açmaya dönük olduğu belirtildi.

Müjde: Performansa dayalı döner uygulaması artık tüm yurtta!

“..pilot olarak başlatılan ve 10 kurumda uygulanan personele hizmete katkısı oranında döner sermaye ek ödemesi yapılmasına ilişkin uygulama 8 ayını..” doldurmuştu. Artık bu uygulamayı 1 Ocak 2004’ten başlayarak bütün yurda yaymaya sıra gelmişti. Bu amaçla (raslantı olacak) 5 Kasım sonrası herkesin görüşlerini almakta, Bakanlıkça yarar görülmüştü. Bakanlık 4 Aralık 2003 tarihinde Müsteşar Yardımcısı Sabahattin Aydın  başkanlığında bir toplantı (aynı zamanda son) tertiplemişti. Türk Tabipleri Birliği de dahil olmak üzere 11 kurum (sendika, meslek örgütü, dernek) ve 9 bakanlık hastanesi temsilcisi çağırılmıştı.

Toplantının başlangıcında  müsteşar yardımcısı bir toparlama yaptı: Uygulama, verimi arttırabilmek, maaş-özlük hakkı ile desteklenemeyen sağlık çalışanlarını desteklemek amacıyla yapılıyordu. Yönerge amacında yazan “..sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun teşvik edilmesinin sağlanması..” hedeflerinden kaliteli hizmetin bu yolla sağlanamayacağını bildiklerini söylüyordu. Yöntem olarak bir kritere ihtiyaç olduğu, bu kriterin ölçülebilir ve nesnel olmasının gerektiği, bunun da hekimler üzerinden girişimler olarak belirlendiğini ekliyordu. Dolayısıyla hekimlerin yaptıkları işlerin puanlaması yoluna gidilmişti. Zorunlu olarak fiilen yapılan işlerin bir kısmı puanlanmamıştı. Yatan hastalar bunlardan biri olup nesnellik açısından sıkıntılı idi, sonuç olarak puanlanmamıştı. Eşitlik için adalet feda edilmemişti, ilke olarak. Bu uygulama bir girdi analiziydi. Part-time çalışan hekimlerin katsayısı -gelen eleştiriler üzerine-  0.5’ten 0.7’ye çekilecekti. Ancak uygulama  1 Ocak’ta mutlaka yürürlüğe girecekti o nedenle ana mantıktan saptıracak önerilere açık değillerdi.

Toplantı katılımcıları mevcut uygulamanın hekimleri koruyan bir yanı olduğu tespitiyle de yaklaşımlarda bulundular. Bu da bakanlığın istediği bir çerçeve idi. Çünkü böylece asıl amaç yani bütün sağlık çalışanlarının şu anda hastanelerde mevcut şirket elemanları statüsüne getirilmesi gizlenebiliyordu.

Sonuç olarak toplantıya katılan temsilcilerin hemen tamamının olumsuz görüş bildirdiği değerlendirmelerde kritik soru başlıkları ortada -halen:

1) Uygulama sonuç olarak sağlık çalışanlarına bütçeden daha fazla kaynak ayrılmasını mı doğuracaktır? Bir başka ifadeyle “çalışanla çalışmayanın ayrılacağı” bu uygulamada herkes çalışırsa daha fazla para mı verilecektir? Böyleyse bunun tahmini karşılığı bir yere konmuş mudur?

2) Bu uygulamada temel amaç bir bütün olarak sağlık çalışanlarına daha az para vermek değil midir? Gerçekte yaşanacak olan birileri daha fazla alırken diğerlerinin daha az alması olmayacak mıdır?

3) Bu tablo sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini (hizmet ekip işi ise) nasıl sağlayacaktır?

4) Sonuç olarak bütün sağlık çalışanları birbirlerine “düşecek” ve bakanlık gerçek amacına ulaşmış mı olacaktır?

5)          Temel amaçlardan bir diğeri yerel yönetimlere/il özel idarelerine devredilen “sağlık işletmelerinde” sözleşmeli çalışan sağlık çalışanları hedefine ulaşmak ise iş güvencesi ve özlük haklarında gerçek iyileştirme dışındaki her türlü “çözüme” evet demenin sonu kendi kuyumuzu kazmak değil midir?

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön