e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Ocak 2004  Sayı: 116

 

Dünyadan Haberler...Dünyadan Haberler...

İlaç şirketleri ve eczanelerden Prozac hediyeleri

 Postayla Prozac yollamayı içeren bir pazarlama projesi, ABD Florida’da bir hastane, ilaç şirketi (Eli Lilly) ve büyük bir eczane zinciri hakkında dava açılmasına neden oldu. Postayı alanlardan SK isimli bir kişi, davada kişisel gizliliğinin ihlal edildiğini ileri sürüyor. Avukatları şirketleri, gizli tıbbi kayıtlardaki bilgileri paylaşmakla ve bir postalama listesi oluşturmak için kullanmakla suçluyorlar. Ayrıca ortada bir reçete olmaması da suçlama konusu.

Davada Holy Cross Medical Group’tan üç hekim de suçlanıyor. Hekimlerin,  şirketlerinin boş antetli kağıtlarını imzalayarak Eli Lilly satış temsilcilerine verdikleri, temsilcilerin boş sayfayı doldurdukları ve mektupların ilaçlarla beraber eczanelerce postalandığı anlaşılıyor. Mektupta “Antidepresan almanız için çok uygun bir yol sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Eğer Prozac’ı denemek isterseniz, şimdi kullandığınız antidepresanı bırakın ve bir gün sonra Prozac’a başlayın” yazıyor.

SK’nın avukatı kaç mektubun gönderildiğini bilemediklerini, ancak yüzlerce olabileceğini söylüyor. Mektubun postalandığı kişilerin çoğu, Holy Cross Medical Group’taki hekimlerin hastaları ve hepsi antidepresan kullanıyor.

Eli Lilly tarafından yapılan açıklamada, Lilly çalışanlarının katılma olasılığı bulunan bu projede, Lilly şirketinin bu olaydan etkilenen hastalardan özür dilediği, konunun kararlılıkla araştırıldığı, şirket politikalarının ihlal edildiği saptanırsa Lilly’nin gerekli adımları atacağı belirtiliyordu. Bu açıklamadan sonra şirket projeyi yürüten üç temsilcisini işte çıkardı. Temsilciler ise, şirket politikalarını uyguladıklarını öne sürerek şirkete dava açtılar. Holy Cross Medical Group yetkilileri, yargıya konu olan bir olay hakkında yorum yapmayacaklarını açıkladılar. Eczane zinciri Walgreen şirketinin bir yetkilisi ise, hastaların kendilerine ilaç gönderildiğinden haberdar olduklarını sandığını ileri sürdü.

Dava duruşmasında suçlanan hekimlerden biri, gönderilen reçeteler hakkında bilgisi olmadığını, böyle birşey için izin vermediğini ileri sürdü. Postalama listesinin nasıl oluşturulduğundan da haberi olmadığını söyleyen Dr.Lambert, proje ayrıntılarına yeterince dikkat etmediğini, olayın bu boyutlara erişeceğini düşünemediğini ekledi.

BMJ 2003;327:950

Dünyanın ilk kar amaçlı olmayan ilaç şirketi kuruldu

Varolan ilaç endüstrisinin temel özelliklerinden biri, az kar getiren hastalıklar için çok az yatırım yapılmasıdır. Ancak yeni bir kuruluş bunu değiştirebilir. Sınır Tanımayan Hekimler (MSF) birçok ülkedeki Sağlık Bakanlıkları ve enstitülerle birlikte, dünyanın ilk kar amaçlı olmayan ilaç araştırma şirketini kurdu. “Görmezden Gelinen Hastalıklar için İlaç Girişimi”nin (DNDI) planlayıcıları, 10 yıl boyunca yıllık 250 milyon dolar harcamayı ve uyku hastalığı, leismaniazis ve Chagas hastalığı için ilaçlar geliştirmeyi umuyor.

Dünyada her yıl yaklaşık 500.000 yeni leismaniazis olgusu görülüyor. Buna rağmen, varolan tedaviler uzun dönemli ve parenteral uygulanmak durumunda ve birçoğu pahalı. Yeni yaklaşımlara gereksinim var; çünkü ufukta yeni bir ilaç görünmüyor.

Peki para nereden gelecek? MSF eski başkanı Dr. James Orbinski, ilaç geliştirme harcamalarının ilaç şirketlerinin tipik harcamalarından daha az olacağını vurguluyor. Dr. Orbinski’nin belirttiğine göre ilaç geliştirme harcamalarını hesaplarken şirketler genellikle sermaye giderlerini ve pazarlama giderlerini ekliyorlar. Ancak DNDI için pazarlama önemli olmayacak ve araştırmalar yoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde, kamuda çalışan bilim adamlarınca yürütülecek. Bunun anlamı, maliyetlerin oldukça düşük olacağı.

DNDI ayrıca artık üretilmeyen ya da geliştrime aşamasında vazgeçilen ilaçlara da yatırım yapmayı planlıyor.

CMAJ, 2003;169(6)

Nazi ötanazi dosyaları kamuya açılıyor

Nazi rejiminin 1939-1944 yıllarına ait 200.000 ötanazi dosyası internet üzerinden kamuya açılıyor. Berlin’deki arşiv Almanya, Avusturya, Polonya ve eski Çekoslovakya’daki 300 arşivin biraraya getirilmesiyle oluşturuldu. Araştırma projesi kısmen Alman Tabipler Birliği’nce finanse edilmekte.

Nazi ideolojisine göre, engelli ya da toplumsal olarak kabul edilemez bulunduklarından 200.000 kişi gaz odalarında, ilaçlarla ya da aç bırakılarak öldürüldüler. Veritabanı Almanca ve kişilerin isimlerini içermiyor.

BMJ, 2003;327:832

Sırbistan’da hekimler maaş artışı için greve gidiyor

Sırbistan’da 13.000’den fazla hekim maaşlarının %40 artırılması için grev çağrısı yaptı. Yaklaşık 150 kurumda çalışan ve ülkedeki 20.000 hekimin üçte ikisini oluşturan hekimler, yaklaşık bir aydır çalışma saatlerini azaltarak iş yavaşlatıyorlardır. Artık tam grev çağrısı yapan hekimler, hastane temizlik işçilerinin 2.8 katı olan maaşlarının 4 kata çıkarılmasını talep ediyorlar. Sırbistan Tabipler ve Eczacılar Birliği sözcüsü, %40’lık bir artışın adil olacağına inandıklarını söylüyor: “Nitelikli, deneyimli hekimlerin niteliksiz işçiden dört kat fazla kazanması gerektiğine inanıyoruz”. İsminin belirtilmesini istemeyen sözcü, konsültan hekim olarak maaşının 20.000 dinar ($349; €297) olduğunu, 25 yıllık acil servis deneyimi bulunmasına rağmen hükümetin kendisine saygı göstermediğini belirtiyor.

Sırp hükümeti son açıklamasında hekim maaşlarına bu yıl için %3 zam yapıldığını, maaşların gelecek yıl %7 daha artırılacağını belirtti. Hükümet sözcüsü Nada Kristic, varolan ekonomik koşullarda hükümetin bundan fazlasını yapamayacağını ve enflasyon tahminlerine göre bunun makul bir artış olduğunu ileri sürdü. Ancak hekimler aynı fikirde değil: “Bu sadece parayla ilgili birşey değil, hükümetin bize uygun gördüğü düşük statü ile ilgili. Hekimler 10 yıl önce niteliksiz işçinin beş katı kadar maaş alıyorlardı”. Hekimler ayrıca modern tıbbi aygıtların ülkenin birçok bölgesinde bulunmamasına da dikkat çekmek istediklerini söylüyorlar: “Tüm sağlık sistemi acil olarak yatırıma gereksinim duyuyor, özellikle de büyük şehirlerin dışındaki bölgelerde...”

Birlik sözcüsü, hekimlerin içinde çalıştıkları koşulların hastalar için de kötü olduğunu, sunabildikleri hizmetin “sağlıksız” olduğunu belirtiyor. Bu arada hekimler, Sağlık Bakanlığı’nın hastaların sağlık hizmetleri için cepten ödemelerini öngören planlarına karşı olduklarını, bunun hastaları sağlık çalışanlarına yabancılaştıracağını söylüyorlar.

BMJ  2003;327:1010

Hollanda  hükümeti sağlık harcamalarını kısıyor

Hollanda’daki merkez sağ koalisyon hükümeti sağlık harcamalarında büyük kesintiler yapacağını açıkladı. Böylece ülke, Avrupa’da sağlığa en çok para harcayan üç ülke arasından çıkacak. Yıllık toplam 41 milyar euro’luk sağlık harcamasını 2.3 milyar euro’luk bir kesintiye uğratarak sağlık sarcamalarındaki sürekli artışı yavaşlatmak amaçlanıyor. Hollanda Kraliyet Tabipler Birliği bu düzenlemeyi “felaket” biçiminde yorumladı ve hastalar için de hekimler için de kötü olduğunu belirtti.

Kesintiyi, “kişisel sorumluluk yoluyla elde edebilirlik” sloganıyla duyuran hükümet, hastaların harcamalara katkıda bulunacaklarını açıkladı. Birçok sağlık hizmeti paralı hale gelecek, tedaviler nüfusun daha az varlıklı üçte ikisini kapsayan kamu sağlık sigortası kapsamından çıkarılacak. Ayrıca hükümet maaşların azaltılmasını ve hizmet verimliliğinin artırılmasını istiyor.

21 yaş üzerindeki kadınlar artık doğum kontrol hapları için para ödeyecekler. 1 Ocak 2004’ten itibaren kamu sağlık sigortası yetişkinler için diş sağlığı hizmetlerini, invitro fertilizasyon tedavisinin ilk aşamasını ve fizyoterapiyi kapsamayacak. Ambulans dışında hastaneye nakil ücretleri de kapsam dışında bırakılıyor. Bazı kronik hastalıklılar da uzun dönemli hastane ya da ev bakım hizmetleri için ödeme yapmaya başlayacaklar. Sağlık hizmeti harcamalarından tasarrufun, maaş kesintileri, azaltılmış hastalık izinleri, eczane ödeneklerindeki indirimler ve hasta bakım evleri ve örgütlerine getirilen harcama sınırlamaları ile sağlanması bekleniyor.

Sağlık Bakanı Hoogervorst, önerilerinin “hastalar ve sağlık kurumlarınca yüklenilmesi gereken kişisel sorumluluk”ta artış gerektirdiğini açıkladı. Hollanda Kraliyet Tabipler Birliği ise kesintilerin hastaların durumlarını zayıflatacağına ve sağlık sektörünün, gerekli araçlara sahip olmadan verimlilik konusunda daha fazla sorumlu tutulacağına inanıyor. Dahası, hekimler üzerinden artan baskı, mesleği daha az çekici duruma getiriyor. Hemşire örgütleri hemşireliğin daha üretken olmasının beklenmemesi gerektiğini açıkladılar. Amsterdam Akademik Tıp Merkezi’nden araştırmacılar ise, doğum kontrol haplarının kamu sağlık sigortası kapsamından çıkarılmasının,   180.000 kadının hapları kullanmaktan vazgeçmesine neden olacağını ileri sürdüler.

BMJ  2003;327:641

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön