e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Ocak 2004  Sayı: 116

 

Sağlık çalışanları “ücretimiz, iş güvencemiz ve sağlık hakkı” talepleriyle 24 Aralık’ta sonuç alıcı takvimi başlattı

“Oyun oynamıyoruz!”

1.jpg (27942 bytes)Sağlık çalışanları “ücretimiz, iş güvencemiz ve sağlık hakkı” talepleriyle, 5 Kasım’dan sonra 24 Aralık’ta bir kez daha “g(ö)rev”deydiler. Tüm Türkiye’de gerçekleştirilen etkinliklere katılım büyük olurken, 5 Kasım’da olduğu gibi yine çok sayıda yurttaş destek verdi. Sonuç almakta kararlı olduklarını gösteren hekimler hükümete “Oyun oynamıyoruz. Mesleğimizi yapmak istiyoruz” mesajını gönderdi.

Tıp Dünyası - ANKARA - Hekimler ve sağlık çalışanları “insanca yaşayabilecek maaş artışı, iş güvencesi, ücretsiz, eşit, ulaşılabilir sağlık hakkı için” için 5 Kasım’dan sonra bir kez daha, 24 Aralık’ta “g(ö)rev”deydiler.

Ankara’daki etkinlikler kapsamında, çeşitli hastanelerden gelen sağlık çalışanları sabah saatlerinden itibaren Numune Hastanesi’nin bahçesinde toplandılar. Poliklinik sayısının son derece azaldığının gözlendiği Numune Hastanesi’nde hekimler, gelen az sayıda hastayı da  bir önceki eylemde olduğu gibi karanfillerle karşıladılar ve onlara eylemin gerekçeleriyle ilgili bilgi verdiler.

Üzerinde “G(ö)revdeyiz” yazılı beyaz önlükler giyen ve yakalarına “Ücretimiz, iş güvencemiz ve sağlık hakkı için g(ö)revdeyiz” yazılı kokartlar takan hekimler, “AKP sağlığa zararlıdır”, “Herkese eşit ücretsiz sağlık”, “Müşteri değil hasta, ticarethane değil hastane”, “Tüccar siyaset sağlımızı pazarlıyor” yazılı dövizler taşıdılar. Hekimlere ve sağlık çalışanlarına KESK Genel Başkanı Sami Evren, TMMOB Genel Başkanı Kaya Güvenç, CHP İçel Milletvekili Hüseyin Güler, CHP Hatay Milletvekili Zübeyir Amber ve AKP Milletvekilleri Mahmut Koçak ile Seyfi Terzibaşıoğlu da destek verdiler.   

Burada, Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Ankara Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) ortak açıklamasını okudu.

Adıyaman, sağlık emekçilerinin yoksulluk sınırının altındaki ücretlerine, gittikçe ağırlaşan çalışma koşullarına, mesleki tatminden uzaklaşmış ve bitkinleşmiş bir ruh hali içinde olmalarına karşın, ellerinden geldiğince hizmet sunmaya devam ettiklerini belirten Adıyaman, bu koşullarda sağlık emekçilerini umutlandıracak hiçbir gelişme olmadığını söyledi. Adıyaman, aksine “sağlıkta dönüşüm programı” çerçevesinde atılan her adımın kazanılmış bir özlük hakkının geri kaybedilmesi ile sonuçlandığını kaydetti. Sözleşmeli çalışma ile iş güvencesi ve mesleki bağımsızlığın, performansa dayalı ücretlendirme ile de sağlık emekçileri arasında olması gereken ekip ruhunun zedelendiğini ve çalışma huzurunun bozulduğunu belirten Adıyaman, bu tür uygulamaların sonunda da “dayanışma”, “toplumsal rekabet” gibi kavramların yerini “rekabet”, “kar” gibi kavramların aldığını, hastaların ise müşteri olarak görülmesinin istendiğini vurguladı.

“Kararlıyız!”

2.jpg (25523 bytes)Sinan Adıyaman, bu tür uygulamalar sonucunda vatandaşın da sağlıklı yaşam hakkının gaspedilmesi sonucu mağdur olduğunu, çoğu zaman hastane kapılarında süründüklerini aktardı. Bütün bu ortam içinde Türk Tabipleri Birliği’nin ve SES’in hükümeti uyardığını anımsatan Adıyaman, sağlık çalışanlarının son derece haklı ve insani taleplerinin yetkililerce anti demokratik baskıcı yöntemlerle reddedildiğini, soruşturmalarla sağlık emekçilerinin sesinin kısılmak istendiğini kaydetti. Adıyaman, şöyle devam etti:

“Taleplerimiz dikkate alınmalıdır. Bu yönde ciddi bir adım atıldığını görene değin, sonuç alana dek mücadele etmekte kararlıyız. Buradan yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz: Sağlık çalışanlarının sesine kulak verin, IMF’nin değil. Baskıcı yöntemlerle bizleri susturmaya çalışmaktan vazgeçin. Bugün Türkiye’nin her tarafında binlerce sağlık emekçisi seslerini duyurmaya çalışmakta ve halktan da bu konuda büyük destek almaktadırlar. Bu sesi duyun. Sağlık emekçilerinin içerisinde bulundukları tüm olumsuz koşullara rağmen nasıl fedakarca çalıştıklarını görün ve hakaret etmekten vazgeçip biraz olsun anlamaya çalışın. Unutmayın bu sese kulak vermeyenlerin sonu hep aynı olmuştur. Sandıkta tasfiye olmuşlardır. Bütçeyi halkın ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemenizi bekliyoruz. Aksi halde sizi de bekleyen son aynı olacaktır.”

“Muhatabımız hükümet”

Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek de, tüm taleplerini elde edinceye kadar eylemliliğin süreceğini bildirdi. “Amacımız emeğimizin karşılığını almak ve halkın sağlık hizmeti almasının önündeki engellerin azaltılarak yok edilmesini sağlamak” diye konuşan Sayek, AKP’li milletvekillerinin eyleme katılmalarını nasıl karşıladıklarının sorulması üzerine de,

“Hekim milletvekili arkadaşlarımız da sağlık alanının sorunlarını görüyorlar. Hekimmilletvekillerinin katkılarını çok doğal karşılıyoruz. Ancak bizim muhatabımız hükümettir. Konu artık Sağlık Bakanlığı’nı da aşmıştır. Başbakan’ın 5 Kasım’da bize söylediği gibi biz hükümetle görüşmeye hazırız” yanıtını verdi.

AKP Afyon Milletvekili Mahmut Koçak da sorular üzerine uzlaşma zemini aramak ve güçlü, doğrudan diyalog kapısı oluşturmak amacıyla geldiklerini söyledi.

CHP İçel Milletvekili Hüseyin Güler de, “Hekimlerimiz maalesef seslerini önceki eylemde duyuramadı. Sağlık Bakanı ‘Gereken adım atılacak’ dedi, ama hiçbir şey somuta indirgenmemiştir” diye konuştu. Sağlığın sosyal devletin temel adımlarından biri olduğunu vurgulayan Güler, “Sağlık hizmetleri ulaşılabilir ve ucuz olmalıdır. Hükümeti somut adımlara davet ediyoruz, sadece söylemek yetmiyor” dedi.

 

Hastaların bakımı aksatılmadı

Tıp Dünyası - ANKARA - 24 Aralık günü tüm Türkiye’de gerçekleştirilen g(ö)rev etkinlikleri, 5 Kasım’da olduğu gibi, büyük duyarlılık içinde yürütüldü.

Acil servisler dışında tüm birimlerde yürütülen iş bırakma eylemi için belirlenen kurallara göre, tüm hekimler, her yaştaki acil hastalar ve çocukların tıbbi zarar görmemeleri için özel dikkat gösterdiler. 

Bu amaçla, birinci basamak sağlık hizmeti sunan birimler dahil, acil tanı ve tedavi endikasyonu olan hastaların bakımı aksatılmadı.

Acil servisler, eylem süresince polikliniklerde görevli hekimlerce takviye edildi. Çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım hastalarının ve kanserli hastaların acil olmasa bile, her türlü tıbbi tedavisi aksatılmadan sürdürüldü.

Servislerde yatarak tedavi gören hastaların her türlü tıbbi işleminin aksatılmadan yürütülmesini sağlayabilecek sayıda sağlık personeli, mesai dışı sürelerde olduğu gibi servislerde hazır bulundu.

Hastane bahçesi ve binasında davul, zurna çalınması, halay çekilmesi gibi davranışlarda bulunulmamasına özen gösterildi.

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön