e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Aralık 2003  Sayı: 115

 

“İşçi sağlığı ve işyeri hekimliği ruhu yok sayılıyor”

5.jpg (6364 bytes)TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Haluk Başçıl, işyeri hekimlerinin görev ve çalışma esaslarını düzenleyen yönetmeliğin işçi sağlığını yok saydığını söyledi. Yönetmeliğin İş Yasası’na, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın teşkilat yasasına ve ülkede çeşitli yasalara aykırılıklar içerdiğine dikkat çeken Başçıl, “Yönetmeliği hazırlayanların bilgi düzeyinin bu olması bizim açımızdan son derece üzücüdür” dedi

Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Haluk Başçıl, işyeri hekimlerinin görev ve çalışma esaslarını düzenleyen yönetmeliğin, işyeri hekimliğinin ruhunu olduğu kadar işçi sağlığını da yok saydığını söyledi. Başçıl, yönetmeliğin, kısa süre önce çıkarılan İş Yasası’nın mantığı çerçevesinde işvereni işçi sağlığı konusunda zora soktuğu düşünülen kuralların ayıklanmasından ibaret olduğunu belirtti.

TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Haluk Başçıl, “İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” taslağını Tıp Dünyası’na değerlendirdi. Başçıl, yaz aylarında çıkarılan yeni İş Yasası’nın tam anlamıyla işçi yerine işvereni korumak üzere düzenlendiğini anımsatarak, aynı “mantık kaymasının” bu yönetmelik için de geçerli olduğunu söyledi. Birçok kesimin, TTB’nin en çok yönetmeliğin işyeri hekiminin eğitimini düzenleyen hükümlerinden rahatsız olduğunu düşündüğünü belirten Başçıl, “Ancak bu doğru değildir. Bu yönetmelikle işyeri hekimliğinin ruhu ortadan kaldırılmaktadır. İşyeri hekiminin yürüttüğü hizmeti engelleyen bir tarza bürünmüştür” diye konuştu.

Başçıl, işyeri hekiminin “kamusal” bir iş yaptığına dikkat çekerek, mesleğini layıkıyla yerine getirebilmesi için mutlaka “özgür” olması gerektiğini, aksi halde hekimlik mesleğinin hekimlik olmaktan çıkacağını kaydetti. Başçıl, bu nedenle gelişmiş birçok ülkede işyeri hekimlerine yönelik koruyucu özel yasal düzenlemeler olduğunu, Türkiye’de de işyeri hekimini koruyucu düzenlemelere ihtiyaç bulunduğuna işaret etti. Yeni yönetmelikte tabip odalarının etkinliğinin ve yetkilerinin ortadan kaldırıldığını anımsatan Haluk Başçıl, bu düzenlemenin işyeri hekimlerini tamamen işverenin inisiyatifine bıraktığına işaret etti.

Başçıl ayrıca, yeni yönetmelikte iş kazalarına ilişkin tek bir tümcenin dahi bulunmadığını,

50’nin altında işçi çalıştıran yerlerin de işçi sağlığı ve güvenliği hizmetlerini tamamen dışladığını söyledi.

Haluk Başçıl, işyeri hekimlerinin eğitimin TTB’den alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na verilmesiyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

“Türk Tabipleri Birliği işyeri hekimlerinin eğitimi 1988’den bu yana sürdürmektedir ve bu alanın disipline edilmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. İşyeri hekimliği bugün tartışılıyorsa, TTB’nin bu konudaki ısrarlı çalışmaları sonunda, işyeri hekimliğinin önemli bir noktaya getirmesi nedeniyledir. Bundan sonra, yani işyeri hekimliği hizmetlerinin özellikle de işyeri hekimlerinin eğitiminin daha da ileriye götürülmesi için  yapılması gereken, işyeri hekimliğinin uzmanlık eğitimi haline getirilmesidir. İşyeri hekimliğinin, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde tıp fakültelerinde anabilim dalının kurulması ve uzmanlık olarak tanımlanması gerekmektedir. Durum böyleyken, TTB’nin yıllardır yürüttüğü bir eğitime, verdiği sertifikaya göz dikmenin bir anlamı yoktur.”  

Başçıl ayrıca, işyeri hekimlerinin eğitimine soyunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın böyle bir yetkisinin de bulunmadığını vurguladı. Bakanlığın, bu düzenlemeyi tamamen yasalara aykırı bir biçimde yaptığını belirten Başçıl, “Meclisten alamadığınız bir yetkiyi yönetmelikle almaya çalışmak, tam bir hukuk tanımazlıktır, ‘ben bildiğimi yaparım’ anlayışıdır” diye konuştu.

İşyeri hekiminin hizmet süresinin de yeni yönetmelikte son derece karışık bir hale getirildiğini ifade eden Haluk Başçıl, karmaşık bir risk gruplamasının yanı sıra, henüz işyerlerinin bir risk analizi temelinde sınıflandırılmadığını, olmayan bir sınıflandırmaya göre işyeri hekimlerinin çalışma sürelerinin belirlendiğini ifade etti. Varolan düzenlemeye göre, işçi başına “ayda” ayrılan15 dakika sürenin, yeni taslakta “yılda” 30 dakika olarak düzenlendiğini bildirirken, bunun da kabul edilemeyeceğini kaydetti.

Başçıl, Türkiye’deki 20 milyon 287 bin çalışanın ancak 1 buçuk milyonunun varolan düzenlemeden yararlanabildiğini belirtirken, yeni yönetmeliğin bu sayıyı 500 bin civarında çalışanın yararlanabileceği bir düzeye indirdiğini bildirdi. Başçıl son olarak, yönetmeliği hazırlayanların ne iş yasasından, ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın teşkilat yasasından ne de ülkedeki diğer mevzuattan haberdar olduğunu belirtirken, “Yönetmeliği hazırlayanların bilgi düzeyinin bu olması, bizim açımızdan son derece üzücüdür” dedi.

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön