e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Aralık 2003  Sayı: 115

 

İnsan hakları günü “buruk” kutlandı

Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği’nce 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yapılan açıklamada, bir kez daha ve bu kez çocuklar için “savaşa hayır” denildi.

Savaş ve çatışmalardan en çok çocukların etkilendiğine dikkat çekilen açıklamada, çocukların savaşlardan ya doğrudan etkilenerek yaşamlarını yitirdikleri ya sakat kaldıkları ya da yoksulluk, göç, beslenme yetersizliği, bulaşıcı hastalıkların artması, temel sağlık hizmetlerinin ve temizlik altyapısının çökmesi, okula gidememe, çocuk işçiliğinin ve çocuk suçlarının artması gibi savaşın dolaylı sonuçlarıan maruz kaldıkları vurgulandı. Açıklamada, Filistin kaynaklarına göre 29 Eylül 200 tarihinden bu yana ikinci intifada öldürülen Filistinliler’in yüzde 45’ini çocukların oluşturduğu, UNICEF’in akdardığına göre Irak’ın işgalinden sonra çocuklarda akut beslenme bozukluğu sıklığının ikiye katlandığı anımsatılarak, şöyle denildi:

“Amerika’nın Irak’a saldırısı haksız ve ahlak dışıdır. Irak’taki her ölümün (Iraklı çocuklar kadar kendi askerlerinin de) sorumlusu onlardır. Bu nedenle Amerikalı barış eylemcilerinin 11 Eylül 2003 günü Washington’daki Ulusal Basın Kulübü’nde ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’e ‘Sizin dış politikanız yalanlara dayanıyor. Irak savaşı adil değil, meşru değil ve Irak’ı işgal ahlaka aykırı. Askerlerimizi eve geri getirin’ şeklindeki seslenişlerinden sonra sordukları soruyu bizim de sormaya devam etmemiz gerekir: ‘Hey Rumsfeld! Bugün kaç çocuk öldürdün?’”

 

TTB, İstanbul’daki bombalama eylemlerini kınadı

Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği, 15 ve 20 Kasım tarihlerinde İstanbul’da arka arkaya meydana gelen bombalı saldırı eylemlerini kınadı.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nce 20 Kasım günü yapılan yazılı açıklamada, şiddet ve terörün önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekilerek, bu tür dönemlerin yaşanabileceği psikolojik etkiler konusunda uyarılarda bulunuldu. Bu olağanüstü dönemin ilk 72 saatinde insanlarda uyuşukluk, korku, güvensizlik, evini terk etmede gönülsüzlük, karar verme güçlüğü, yaygın endişe, suçluluk duygusu gibi durumlar olabileceğinin belirtildiği açıklamada, sağlık çalışanları, aile üyelerinden kaybı olanlar, mağdurlar, 5-10 yaş grubu çocuklar ve yüksek riskle baş etmede zorluğu olanların ruh sağlığı açısından özel bir risk grubu oluşturduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, şu önerilerde bulunuldu:

“Hepimiz korktuk, öfkelendik ve isyan ettik. Şimdi sizler de kendi duygularınızı tanımaya çalışın, kendi duygularınızla ilgili olarak dayanışarak rahatlamayı sağlamak üzere başkalarıyla konuşun, yalnız değilsiniz. Bu, stresinizin azalmasına ve paylaşmanıza yardım edecektir. Gerektiğinde ilgili mesleklerden yardım isteyin. Yeterince dinlenin, açık havada yürüyüş gibi fiziksel aktiviteler yapın. Tedirginlik ve kızgınlıklara karşı hoşgörülü olun. Çünkü bu dönemlerde herkes stresli olur.  İlk hafta sonrası ise, farklı sorunlara, farklı çözümler gerekebilecektir.”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, bu korkunç ve acımasız şiddeti bir kez daha kınarken, hekimler ve sağlık çalışanlarının her zaman olduğu gibi bu olağanüstü dönemde de halkın doğabilecek sağlık sorunları konusunda ellerinden gelen herşeyi yapmaya hazır olduğu vurgulandı ve “Bu dönemi hep birlikte, ortak insanlık değerlerine sahip çıkarak aşacağız” denildi.

 

Hatay’da “Sağlık’ta Dönüşüm” toplantısı

Tıp Dünyası - HATAY - Hatay Tabip Odası’nca 9 Aralık 2003 tarihinde “Sağlıkta Dönüşüm Programı” konulu toplantı düzenlendi. TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Eriş Bilaloğlu, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ümit Erkol ve Aydın Tabip Odası Büyük Kongre Delegesi Eralp Atay’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıyı, Mustafa Kemal   Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Ahmet Nedim Yanat ve Hatay Belediye Başkanı İris Şentürk’ün yanı sıra 150’yi aşkın hekim izledi. Toplantıda, “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile önerilen sistemin, toplumun sağlığını kötüleştireceği, hekimlerin çalışma koşullarını ve özlük haklarını olumsuzlaştıracağı somut göstergelerle anlatıldı.

 

CHP’den TTB’ye destek

Tıp Dünyası - ANKARA - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türk Tabipleri Birliği’nin sağlık alanındaki olumsuzlukları protesto etmek amacıyla başlattığı, 5 Kasım 2003 günü tüm Türkiye’de halkın da katılımıyla devam eden eylem programına ve TTB’nin işyeri hekimliği yönetmeliği konusundaki çabalarına, gerek TBMM çatısı altında yapılacak girişimlerde, gerekse dışarıda yürütülen etkinliklerde destek verdiğini açıkladı.

CHP Grup Başkanvekili Prof. Dr. Haluk Koç tarafından yapılan açıklamada, AKP’nin ve Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’deki sağlık dahil her kamu hizmetini yabancı yatırımcılara ve piyasaya açılmasını öngören bir sistemi “halkı aldatarak” devreye sokmaları karşısında, ülke hekimlerinin en demokratik, en güleryüzlü tepkisini verdiği belirtildi. Hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın böyle bir tepkiye bile tahammülsüzlüklerini, eyleme katılanları kıyımla, sürgünle, soruşturmayla tehdit ederek gösterdiğini belirten Koç, Türkiye’yi AKP’ye ve savundukları sisteme; sağlıksızlığa ve eğitimsizliğe teslim etmeyeceklerini, TTB öncülüğünde başlatılan ve devam edecek olan eylemlilik sürecini desteklediklerini ve destekleyeceklerini kaydetti.

CHP’li hekim milletvekilleri ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca hazırlanan işyeri hekimliği yönetmeliği konusunda da TTB’nin yanında olduklarını dile getirdiler.

 

Bakkalcı, “Kamu Yönetiminde Reform” panelinde konuştu

Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Mülkiyeliler Birliği tarafından düzenlenen “Kamu Yönetiminde Reform” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin 144. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen panelde, AKP Hükümeti’nin yaşama geçirme hazırlığında olduğu “Kamu Yönetimi Temel Yasası” tasarısı çeşitli yönleriyle değerlendirildi. Metin Bakkalcı, tasarının sağlık alanını nasıl etkileyeceğine ilişkin olarak yaptığı konuşmada, tasarının en başta Sağlık Bakanlığı’nın taşra örgütlenmesini ortadan kaldırdığını, il özel idarelerine devrettiğini, kimi yerlerde belediyelere de devredilebileceğini öngördüğünü bildirdi. Tasarının, sağlık çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıracak biçimde “sözleşmeli çalışmayı” öngördüğünü anlatan Bakkalcı, bunun mesleki bağımsızlığı da ortadan kaldıracağını kaydetti. Bakkalcı, tasarının vatandaşlar açısından da sağlık hizmetlerinden yararlanırken, bu hizmetin bedelini ceplerinden karşılama anlamına geldiğini vurguladı.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön