e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Aralık 2003  Sayı: 115

 

TTB, Sağlık Bakanlığı’nın “aile doktorluğu”nda bir son dakika dayatmasını önledi

“Aile doktorluğu kabul edilemez”

Sağlık Bakanlığı’nca sağlık ocaklarına gönderilen ve pratisyen hekimlerden aile doktoru olup olmama konusunda karar vermeleri istenen yazıya hekimler ve Türk Tabipleri Birliği tepki gösterdi. Konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanı Akdağ ile görüşen TTB Merkez Konseyi üyeleri, aile doktorluğunun ve bu tür dayatmaların kabul edilemeyeceğini bildirdiler.

Tıp Dünyası - ANKARA - Sağlık Bakanlığı’nın, 7 Kasım 2003 akşamı sağlık ocaklarına göndererek, 10 Kasım 2003 tarihine kadar “ya seçersin ya da hekimlik yapamazsın” dayatmasıyla gönderdiği “Aile Doktorluğu” genelgesi, Türk Tabipleri Birliği’nin müdahalesiyle geri çekildi. Bakanlık, sağlık müdürlükleri aracılığıyla yapılan tebliğin uygun olmadığını kabul ederek yeni bir genelge yayınladı. Yeni genelgede, hekimlerin kısa zamanda bir tercihe zorlanmadığı, bunun “yanlış anlamadan” kaynaklandığı belirtildi.

Sağlık Bakanlığı, 7 Kasım 2003 Cuma günü akşam saatlerinde sağlık ocaklarına aile doktorluğu ile ilgili bir yazı göndererek, pratisyen hekimlerin gelecekleri ile ilgili çok önemli bir konuda 10 Kasım 2003 Pazartesi günü mesai bitimine kadar karar vermelerini istedi. Yazıda, pratisyen hekimlerden nerede ve nasıl çalışılacağı, ne iş yapılacağı belirtilmeden bir tercih yapmaları istendi.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, bu dayatmaya tepki göstermek amacıyla Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan acil randevu talebinde bulundu. 12 Kasım 2003 günü, Akdağ ile bakanlıktaki makamında bir görüşme yapan TTB Merkez Konseyi üyeleri, bu genelgenin kabul edilemeyeceğini dile getirdiler. Görüşmede sağlık müdürlükleri aracılığıyla hekimlere yapılan tebliğin uygun olmadığı kabul edilerek, yeni bir genelge yayımlanacağı bildirildi.

13 Kasım 2003 tarihinde yayımlanan genelgede ise, önceki yazının “yeterince açıklayıcı” olmamasının “yanlış anlamalara” yol açtığı belirtilerek, aslında aile doktorluğu konusunda bilgilendirme ve uyum eğitimine talebi belirlemenin amaçlandığı bildirildi.

Aile doktorluğuna tepki

Genelgenin ardından TTB’den tabip odalarına gönderilen yazıda, “Çalışma güvencemizi, mesleki geleceğimizi tehdit eden ve vatandaşın sağlık hakkını sınırlayan hiç bir uygulamayı kabul etmemiz söz konusu olamaz” denildi.

Hükümetin aile doktorluğuyla ilgili olarak, yeni bir kaynak tanımlanmaksızın, mevcut sosyal güvenlik kurumlarından gelecek ödemelerle daha çok ücret alınabileceğini iddia ettiğinin belirtildiği açıklamada, bunun aksine üniversite, hastane ve eczanelerin sosyal güvenlik kurumlarından almaları gereken  parayı alamadıkları için hizmet veremez duruma getirildikleri anımsatıldı. Açıklamada şunlara yer verildi:

“Birinci basamak sağlık hizmetlerinin döner sermaye kanalıyla ticarileştirilmesi ve özlük haklarına nasıl yansıdığı çok taze bir örnekken; hizmet satın alma ve sağlık hizmetinin ticarileştirilmesi “aile doktorluğu” sistemi ile kuvvetlendirilmektedir. Her yıl yenilenecek  tek yanlı sözleşmelerle iş güvencesine son verilmekte, sağlık hizmetlerinin sürekliliği zedelenmektedir. Çeşitli kamu kurumlarında çalışan yaklaşık 40.000 hekimin büyük çoğunluğunu işsiz bırakacak bir uygulama, çalışacaklara  daha yüksek ücret rüşveti ile kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Hastalarımızın sağlığı üzerinden ticaret yapmayı kabul etmiyoruz. Yöneticilerin “uygun görmesi” ile sınırlı “teminat paketi” adı altında halkın sağlık hakkının kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Mesleki dayanışma yerine, bizleri piyasa rekabetinin piyonu haline getirecek bir yarışı reddediyoruz.”

 

Aile doktorluğu nedir, ne getiriyor?

1) Aile doktoru olmanın kriterleri nelerdir?

Aile doktorları isteyen pratisyen hekimlerin daha kısa süreli bir eğitimle sertifikalandırılması ile yetiştirilecektir. Görevleri aile hekimleriyle aynı olacaktır. Aile hekimliği uzmanlarının sayıları yeterli düzeye ulaştığında ise aile doktoru istihdamından vazgeçilecektir.

2) Aile doktorları hangi mekanlarda çalışacak?

Sağlık istasyonu denilen odalarda çalıştırılacaklardır. Burada, ekip çalışması yerine bireysel ve hekime dayalı bir çalışma hakim olacaktır. Dayanışmaya değil, rekabete dayalı bir sistem oluşturulacaktır.

3) Aile doktorunun görevleri nedir?

Aile doktorunun görevi bireye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile ayaktan tedavi edici sağlık hizmetleri olarak belirtilmiştir.

4) Nasıl, ne kadar, ne sürede çalışacak?

7 gün 24 saat çalışacaklar. Her aile hekimi yaklaşık 3000 kişilik bir nüfustan sorumlu olacaktır. Bireyler istedikleri aile hekimini seçmekte serbest olacaklardır. Resmi tatil günlerinde diğer aile hekimleriyle koordinasyon halinde hizmetin sürekliliği sağlanacaktır. Ücretsiz izin kullanılamaz.

5) Aile doktoru hangi ekiple çalışacak?

Aile doktorlarının amirleri il genel meclisi üyeleri, muhtarlar vs olacak. Kendileri de, diğer sağlık personelinin yapması gereken tüm işleri de üstlenerek “sağlık istasyonlarında” tek başlarına çalıştırılacaklar.

6) Kadrolu mu, sözleşmeli mi çalıştırılacaklar?

Aile doktorları sözleşmeli personel olarak çalıştırılacaklar ve iş güvencesi tamamen ortadan kaldırılacak. Sözleşme sistemi, ve nüfus yapısı farklılıkları aile hekimlerini hasta kapma, poliklinik ve laboratuar hizmetlerini artırma, hizmet kalitesini düşürme ve sonuçta da etik, mesleki değerleri çiğneme yönünde davranışlara yönelten nesnel bir zemin oluşturmaktadır.

7) Özlük hakları nasıl biçimlenecek?

Aile doktorluğu hekimler açısından iş güvencesizliği ve işsizlik demektir. Aile doktorluğu sağlık emekçileri açısından örgütsüzlüktür. Aile doktorluğu sisteminde ücretler tamamen belirsizdir. Sistem hekim emeğini ve ücreti, sınırlanması gereken maliyet unsuru olarak görmektedir. Sistem içinde aile doktoru işletmeci durumuna getirilmektedir. Bu sistem hekimler arasında ücret eşitsizliği yaratacaktır.

8) Aile doktorunun ücreti nasıl belirlenecek? Vatandaştan katkı payı alınacak mı?

Aile doktoru, sabit bir maaşa ek olarak kendisine bağlı olan kişi sayısına göre kişi başı ücret alacak. Aile doktorunun hastasına yaptığı girişimler ve laboratuar tetkiklerinin her biri için vatandaş hizmet başına ödeme yapacak.  Her hizmete katkı payı verecek olan vatandaşın cebinden daha fazla para çıkacak. Sağlık hizmetine ulaşmadaki eşitsizlikler artacak.

9) Sosyal güvenlik sistemi ile aile hekimi arasındaki ilişki nasıl olacak?

“Sağlık’ta Dönüşüm Programı”na göre aile doktorluğu ile birlikte yaşama geçirilecek olan sosyal güvenlik sistemi, Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemidir. GSS’de zengin toplum kesimleri ile alt-orta gelirli toplum kesimleri aynı gelir düzeyine sahiplermiş gibi kabul edilmektedir. Prim oranı İş Yasası’nda belirlenmiş gelir düzeyinin yüzde 13’ü kadardır. Bu oranın yarısı işveren tarafından yatırılacak, kalan yarısı ise işçi ve memurların ücretlerinden kesilecektir. Ayrıca emeklilerin ücretlerinden yüzde 1’lik ek bir kesinti yapılarak sigorta fonuna yatırılacaktır. Aile hekimleri GSS yönetimi ile sözleşme yapacaklar, yani GSS’nin sözleşmeli personeli olarak çalışacaklardır.

10) Sağlık örgütlenmesinin diğer unsurları ne olacak?

Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemi azalacak. Entegre hizmet bölünecek. Hekimler arasına “uzman aile hekimi-pratisyen aile hekimi” ayrımı girecek. Dişhekimleri dahil, diğer sağlık personeli devreden çıkarılacak; dolayısıyla işsiz bırakılacaklar.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön