e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Kasım 2003  Sayı: 113

 

hukuk
köşesi

Avukat Ziynet Özçelik

Hekimler Nasıl Çalış(tırıl)ır?

Hekimlerin, sağlığa ayrılan payın artırılması için eylemlilik içinde olduğu günlerde bu sorunun yeri mi denilebilir. Hekimler, bütçeden sağlığa ve dolayısıyla sağlık personelinin emeğine ayrılan payın azlığına karşı çıkadursun; hükümet ve hükümetin sağlıktan sorumlu bakanlığı, hekimleri yakından ilgilendiren birçok düzenlemeyi peşi sıra yürürlüğe koyuyor.

Bu yazımızda birçok yasa, tüzük, yönetmelik, yönerge ve genelgede yer alan düzenlemelerde hekimlerin bir ya da birden fazla işte çalışmasına ilişkin getirilen sınırlamadan söz edeceğiz.

Başlıktaki sorumuza dönerek başlayalım. 1219 Sayılı Yasa’ya göre tıp fakültesinden diploma alan her Türk vatandaşı hekim olarak çalışmaya başlayabilir. Ancak bu yasa çalışılan yerlere bir sınır getiriyor ve evleri hariç hekimlerin birden fazla yerde muayenehane açarak hekimlik yapmalarını yasaklıyor. Yani serbest meslek icrası bir yerde olacak diyor. Üstelik bu yasa, yürürlüğe girdiği 1928 yılında ülkemizde hekim sayısının ihtiyaçtan az olmasına rağmen böyle bir sınırlama getiriliyor.

Hemen bütün hekimlerin yakından bildği bir yasa daha var; 2368 sayılı Bazı Sağlık Personelinin Çalışma Esaslarına Dair Yasa ya da nam-ı diğer part-time yasası. Bu yasa bilindiği gibi kamu sağlık kurumlarında çalışan hekimlerin, kamu görevlerinin yanı sıra serbest olarak hekimlik yapabilmelerine olanak sağlıyor. Hekimler haftada 45 saat yerine 40 saat çalışmayı tercih ederek ve bazı tazminatlardan yararlanmayarak serbest hekimlik de yapabiliyorlar.

10 Temmuz 2003 tarihinde kabul edilen ve Sözleşmeli Sağlık Personeli Yasası diye bilinen 4924 Sayılı Kanuna göre istihdam edilecek sözleşmeli sağlık personeli; “kazanç getirici başka bir iş yapamaz, resmi veya özel herhangi bir müessesede maaşlı, ücretli veya sözleşmeli olarak görev alamaz, serbest olarak sanat ve mesleklerini icra edemez”. Bu yasa önce 26 ilde uygulanmak üzere sınırlı olarak hazırlanmış iken daha sonra bütün ülkeyi kapsamına almıştır. Yasanın çıkmasından sonra Sağlık Bakanlığı 657 Sayılı Kanuna tabi olarak hekim istihdam etmemiştir. Uygulama bu şekilde sürdürülür ise; bundan sonra Sağlkı Bakanlığı bünyesinde istihdam edilecek bütün hekimler, sözleşmeli personel olarak çalıştırılacak ve bu görevleri dışında mesleklerini serbest olarak ya da başka bir kuruluşta icra edemeyeceklerdir.

Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik, Diyaliz Merkezleri Yönetmeliği, Akupunktur Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları ile Bu Tedavinin Uygulanması Hakkında Yönetmelik, Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ve daha burada saymadığımız birçok düzenleme hekimlerin çalışmalarına ilişkin hükümleri içermektedir.

Yönetmeliklerde yer alan düzenlemelerin ortak paydası  şöyledir; “Herhangi bir kamu kuruluşunda görev yapan ve aynı zamanda bir özel sağlık kuruluşunda mesleğini serbest olarak da icra etmek isteyen sağlık personelinin, çalışmak istediği özel sağlık kuruluşunun, kamu görevi yaptıkları kuruluş ile aynı yerleşim yeri sınırları içerisinde olması şarttır. Yerleşim yeri olarak, büyükşehir belediyesi olan yerlerde büyükşehir belediye sınırları, diğer yerlerde ise belediye sınırları dikkate alınır. Bu kısıtlamanın dışına, ancak haklı sebeplerin mevcudiyeti ve buna istinaden müdürlüğün uygun görüşü ve valiliğin yazılı onayı ile çıkılabilir.

Kanun gereğince başta hekim olmak üzere, bütün sağlık personeli mesleğini yalnızca bir tek sağlık kuruluşunda serbest olarak icra edebilir. İşyeri hekimliği ve sağlık kuruluşları bünyesinde, sürücü olur raporu düzenlemek için oluşturulan sağlık kurullarında kurul üyesi olarak icra edilen görevler, bu kısıtlamanın dışındadır. Ancak sağlık kurullarında sağlık kurulu üyeliği dışında mesleğini icra edemezler.”

Sağlık kuruluşlarında sorumlu hekimlik yapan hekimler ise sadece sorumlu hekimlik yaptıkları sağlık kuruluşlarında hekimlik yapabilirler. Başka bir özel sağlık kuruluşunda da çalışamazlar.

Herhangi bir kamu kuruluşunda çalışmayan hekimler de sadece bir özel sağlık kuruluşunda mesleklerini serbestçe icra edebilirler (işyeri hekimliği ve sürücü olur raporu düzenlemek için oluşturulan sağlık kurulu üyeliği burada da istisnayı oluşturmaktadır). Hekim ister bu özel sağlık kuruluşunun ortağı olsun, isterse çalışanı olsun durum değişmemektedir. Zaten özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimler için İl Sağlık Müdürlüğü’nden personel çalışma uygunluk belgesi alınması gerekmektedir. Ancak Sağlık Bakanlığı son yaptığı değişiklikle, nöbetçi hekimler yönünden personel çalışma uygunluk belgesi alınması zorunluluğunu kaldırmıştır. Böylece hekimlerin, özel sağlık kuruluşlarında yaptıkları gündüz çalışmalarının   yanı sıra, denetime tabi tutulmaksızın geceleri de sabaha kadar nöbet tutarak hayat standartlarını yükseltmeleri uygun görülmüştür(!)

Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne göre kadrolu çalıştırılmaları öngörülen hekimlerin başka bir yerde hekimlik yapma olanakları bulunmamaktadır. Ancak yine yapılan değişikliklere göre; özel hastanelerde bulunması zorunlu olan laboratuvar branş uzmanlarının özel hastanelerde kadrolu olarak çalışmaları zorunlu değildir. Böylece hekimlerin ruhsatı ile teknisyenlerin çalıştırılması ve hekim emeğinin ucuzlatılmasının bir başka yolu daha açılmış olmakla birlikte, kadrolu olmayan ruhsat sahibi hekimlerin dinlenmelerine olanak sağlanarak, esenliklerine ve sağlıklarına bir başka yoldan katkı sağlandığı da düşünülebilir(!)

Son olarak emekli olup da mesleğini serbest olarak yapan hekimlere AKP hükümetinin yaz tatili hediyesinden söz edelim; 24.7.2003 günü kabul edilen 4956 Sayılı Kanunun 44. maddesine göre “Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından emekli olup da yaşlılık aylığı alanlardan Serbest meslek kazancı dolayısıyla gelir vergisi mükellefi olanlardan; Bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerden, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil yüzde 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.

Diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malulluk aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar çalışmaya başladıkları ayı takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil bu kanunun 50. maddesine göre belirlenen 12. gelir basamağının yüzde 10’u oranında sosyal güvenlik destek primi öderler.”

Hemen eleştirmeyelim, hükümet belki de hekimlerimizin ödeyeceği sosyal güvenlik destek primlerini sağlığa ayıracaktır.!?

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön