e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Ekim 2003  Sayı: 112

 

hukuk
köşesi

Avukat Ziynet Özçelik

İşyeri Açma Ruhsatı Harcı

Son yıllarda bazı belediyeler, mevcut hekim muayenehanelerinden işyeri açma ruhsatı harcı almak suretiyle kendilerine ek gelir sağlama yönünde çaba içine girmişlerdir. Belediyeler bu konuya ilişkin yazılarında 3572 ve 2464 sayılı Kanunlar ile Danıştay 8.Dairesinin 1994/4030 E. 1995/1345 K. sayılı “...işyeri açma izninin belediye tarafından verilmesi şartı aranmaksızın belediye hudutları ve mücavir alanları içinde herhangi bir işyeri açılması halinde işyeri açma izin harcının alınacağı...” ifadelerini içeren kararına atıf yapmaktadırlar.

İşyeri ruhsat harcının hangi işyerlerinden alınması gerektiği hususunda ortaya çıkan duraksamanın giderilmesi amacıyla Başbakanlık tarafından Danıştay’dan “istişari mütalaa” talep edilmiştir. Danıştay 1. Dairesi tarafından konu incelenmiş ve “...doktor muayenehaneleri ... için mevzuatta öngörülen gerekli ve zorunlu hususları denetleme veya belirli hizmetleri yapma gibi harç alınmasını gerektirecek bir belediye faaliyetinin olmaması, işyerinin kazanç amacı gütmesinin harç alınmasını gerekli ve haklı kılmaması nedenleriyle sözü edilen daire, büro, muayenehane ve eczanelerin belediyeden işyeri açma izni almasına gerek bulunmadığı ve 2464 sayılı Yasanın 81`inci maddesinde yazılı işyeri açma izni harcına tabi olamayacağı...(1990/30 E. 1990/46 K.)” şeklinde görüş bildirilmiştir. Ancak bu karar “görüş kararı” olmakla idare ve yargı organları bakımından uyulması zorunlu nitelikte bir karar değildir. Zira Danıştay 8. ve 9. Dairelerinin konu ile ilgili -istişari mütalaada belirtilenin aksine hükmeden- pek çok kararı bulunmaktadır. Danıştay 8.Dairesinin kararlarında özetle bir işyerinin açılışına,ruhsatlandırılmasına ait özel bir yasal düzenleme var ise 1580 sayılı ve 3572 sayılı yasalar uyarınca belediyeden işyeri açılış ruhsatının alınmayacağı yönündedir. Ancak Danıştay 8.ve 9. Daireleri, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasasının 81.maddesinde “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bir işyeri açılmasının işyeri açma harcına” tabi olduğunun belirtildiği ve bu Yasaya dayalı olarak çıkartılan Yönetmeliğin 10.maddesinde sayılan işyerlerinin ruhsat almak zorunda olmasalar bile Belediyelere işyeri açma harcı ödeyecekleri yönünde hüküm kurmuşlardır. Muayenehaneler de anılan Yönetmeliğin 10.maddesinde sayılan işyerleri arasında bulunmaktadır.

İşyeri açma izni harcı alınmasına ilişkin işlemin kanuni dayanağı 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 81. maddesi ile 21.08.1981 gün ve 17435 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliktir. Alınacak harcın miktarı da aynı Kanunun 84. maddesinde belirlenmiş olup en az 200 (ikiyüz) en çok 2000 (ikibin) liradır.

Belediyeler tarafından, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunundaki işyeri açma izin harcının çok düşük olması sebebiyle fiili durum yaratılarak yasal sınırların çok ötesinde harç miktarları belirlenmesi cihetine gidilmiş ve bu hususta ortaya çıkan şikayetler sebebiyle de İçişleri Bakanlığı, belediyeler tarafından yaratılan fiili durumun hukuka aykırılığını vurgulayan ve uygulamaya son verilmesini talep eden 13.04.2001 tarih ve 80336 sayılı genelge düzenlemesini yapmıştır.

İşyeri açma harcı, verilen ruhsatın ve yine ruhsat verilirken verilmesi gereken bir hizmetin/işin karşılığı olarak düşünülüp öngörülmüştür.Belediyeye böylesi bir hizmet almaksızın harç ödemek genel hukuk ilkelerine ve yasaların düzenlenme amaçlarına aykırı düşmektedir. İşyeri açma ruhsatı olmadığından dolayı muayenehanelerin kapatılacağına, belirli bir süre içinde ruhsatın alınması gerektiğine ve ruhsat harcı olarak da 2.000.TL’den daha fazla bir harç yatırılması gerektiğine ilişkin bir işleme muhatap olan hekim dava açarak işlemin iptalini sağlayabilir.

Ülkemiz idari sistemi içinde hiç kimse dayanağını kanundan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Kanunda Bakanlar Kuruluna tanınmış olan, harcın miktarının belirlenmesine ilişkin yetkinin Bakanlar Kurulu tarafından uzun zamandır kullanılmaması ve bu sebeple Kanunda belirtilen miktarın günümüz ekonomik koşulları karşısında sıfıra yakın bir değerde kalmış olması dahi belediye meclisinin bu hususta karar alarak vatandaşa ek külfet yükleme hakkını vermez. Bu çerçevede olaya bakıldığında da herhangi bir belediye meclisi tarafından ilgili Kanuna açıkça aykırı olarak alınmış karar, yetki unsuru bakımından hukuka aykırı olacaktır. Toplumun İdare’ye güvenini sarsacak nitelikteki bu işlemler, işlemi yapanlar açısından görevi kötüye kullanma olarak yorumlanabileceği gibi, Anayasal sistemimize de aykırıdır.

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön