e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Ekim 2003  Sayı: 112

 

Deontoloji ve Adli Tıp Anabilim Dallarından öğretim üyelerinin görüşleri

Bilim dışı aldatıcı tanı ve tedavi

Yrd. Doç. Dr.Hafize Öztürk - Bilimdışı uygulamaların giderek yaygınlaşmasında temel olarak postmodernizmin, bilimsel bilgiye yöneltilen eleştirilerin ve özellikle Almanya’da gelişen ve taraftar bulan doğaya dönüş eğiliminin etkileri söz konusudur. Bilimsel yönteme aykırı uygulamaların tıpta yeri olmasa gerektir.

Alternatif tıp, tamamlayıcı tanımının ardına gizleniyor. Bu yöntemlere “zarar vermezse uygulanabilir” ya da “hasta isterse yapılabilir” biçimindeki hekim yaklaşımları, alternatif yöntemleri uygulayanların “işe yararsa doğrudur” savlarına destek olabileceğinden, söz konusu uygulamalara meşruiyet sağlayabileceğinden ve hastaların bilimsel tıbba güvenlerini zedeleyebileceğinden tehlikelidir. Bu noktada 1998’de TTB Genel Kurulu’nda kabul edilmiş olan Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nda hekimin mesleğini bilimsel yönteme göre uygulaması gerektiği biçimindeki ilkeyi anımsamakta yarar vardır.

Prof. Dr. Şefik Görkey -  Bu konuda kullanacağımız terimleri çok iyi seçmemiz gerekiyor. “alternatif tıp” dediğimiz zaman çok çeşitli olan bu uygulamaları bilimsel tıbbın bir seçeneği olarak sunmuş oluyoruz. “tamamlayıcı tıp” olarak kullandığımızda ise bilimsel tıbbın bir alternatifi değil ama onun aksadığı yerde onu tamamlayıcı bir yöntem olarak sunmuş / kabul etmiş oluyoruz. yüzlerle ifade edilebilen ve şarlatanlığa çok kolay kayabilecek olan bu uygulamaları tanımlarken kullanacağımız sözcükler de çok önemli”

Prof. Dr. Berna Arda - Onur Kurulları perspektifinden bakarsak, bizi sadece hekimler eliyle yapılan bu tür uygulamalar ilgilendiriyor, en azından bu toplantı bağlamında. Bu açıdan hem TDN’ nin, hem de 1998 TTB Genel Kurulu’nun oylarıyla onaydan geçirilen Meslek Etiği İlkeleri’ nin işaret ettiği biçimde “bilimsellikten uzaklaşmamaya” çalışılmalı.

Malpraktis

Doç. Dr. Yasemin Oğuz: Onur Kurulları büyük ölçüde hukuki bakış açısıyla olayları değerlendiriyorlar, olayların değerlendirilmesinde bütün etkenleri dikkate alarak kusuru saptayan bakış açısına gereksinim var. Bunun için de Onur ve Yönetim Kurullarının etik danışma kurullarını oluşturmalarını öneriyorum.

Güncel sorunlara müdahil olma

TTB yeni bir etik kurul oluşturmalı mı? Yeni kurul oluşturulana dek YOK önemli olgularda açıklama yapmalı mı?

Prof. Dr. Şefik Görkey - Bence YOK etik kurul gibi davranmamalıdır. TTB bünyesindeki bir etik kurulun işlevi “TTB, hekim camiası ve toplum tarafından genel anlamda uyulması istenen, beklenen, uygun olduğu düşünülen” davranışın çerçevesini cizmek ve bu anlamda bir yol göstermektir. işlevi kesin olarak yargıda bulunmak veya ceza vermek değildir. Disiplin kurulu hiç değildir. Dolayısıyla YOK’un gereğinde görüş isteyebileceği, ancak ondan bağımsız bir kurul olmalıdır. Hemen her ülkede bulunan etik kurul mutlaka TTB bünyesinde de bulunmalıdır. TTB Etik Kurulunun hazırlayacağı Tıp Etiği konularındaki kapsamlı rehberler, kısa sürede gelişen ve görüş istenen durumlarda da TTB yetkililerine ve YOK’a yardımcı olacaktır.

Prof. Dr .Berna Arda - Yeniden oluşturulacaksa gerekçesi, işlevi iyi tanımlanmalı, eski deneyim dikkate alınmalı...

Malpraktiste hekimin payını  belirleme

Prof. Dr. Nermin Ersoy - Hekim böyle sorunları gördüğünde çalıştığı kurumu yazılı olarak uyarmalı, sonuç alamazsa bir üst kurumu yine yazılı olarak uyarmalı. Yine de malpraktis oluştuğunda hekim tam olarak suçsuz olamaz, ama hafifletici neden olur.

Asgari muayene ücreti uygulaması,

Yrd. Doç. Dr. Hafize Öztürk - Popülist yaklaşılmamalı, asgari ücret savunulmamalı, halka bu konudaki haklılığımız anlatılmalı...

Reklam

Bilgilendirici metin ile reklam arasındaki fark

Prof. Dr. Şefik Görkey - Kavramları cok net olarak ortaya koymamız gerekir. “Bilgilendirme” TDN’ne göre haktır. Ancak reklam genel anlamda “bir hedef kitleye yönelik olarak başkalarından daha nitelikli olduğunu vurgulayarak bu yolla cıkar / kar sağlamayı hedefler” Bu tanımı hekimlik alanında uyguladığımızda “hekimlerin hasta popülasyonuna, diğer hekimlerden daha nitelikli ve üstün olduğunu vurgulaması” etik açıdan kabul edilemez. Bunun ötesinde “hastaları yanlış yönlendiren” ve “ağrısız acısız tedavi taahüdünde” bulunan reklamlar da kabul edilemez. YOK nun reklam konusunda incelediği olgularda bu üç kriter bilgilendirme ile reklam arasındaki farkı ayırdetmekte dikkate alınmalıdır. Kuşkusuz internet ortamında reklamın giderek yaygınlaşması işi daha da karmaşıklaştırmaktadır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön