e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Ekim 2003  Sayı: 111

gündem...

Dr. Füsun Sayek

Karşınızda nasıl bir hekim görmek istersiniz?

Bugün önce vatandaş şapkamı giyecek ve bana sorulan bu önemli soruyu yanıtlayacağım. Soru 1980’li yılların hemen başında Türk Tabipleri Birliği’nin sevgili Ümit Kartoğlu ve küçük Kaynak’ı çocuk parkında yakalayan bir “resim”le (başka resimler de vardı sanırım) süslü afişinde yer alıyordu. 2003’te, vatandaş ben, bu soruyu şöyle yanıtlardım: bilgili, güven veren, beni “bir müşteri” değil de kendisine, bilgisine teslim olduğumu hisseden bir doktor, beni dinlerken çocuğunun okul taksidini, ev kirasını, yakında katılmayı istediği bilimsel etkinliğin maliyetini düşünmediğine inandığım bir doktor, küçük Kaynak’larıyla çocuk parkına gidebilecek vakti bulmuş bir doktor, ikinci iş, üçüncü iş peşinde helak olmamış bir doktor, nöbetinde insanca koşullarda çalışmış, ertesi gün dinlenme olanağı bulmuş, emeğinin karşılığını almış bir doktor, sağlık hizmetinin finansman sorununu çözmemiş hükümetlerin günah keçisi yapmadığı bir doktor, gece yarısından sonra hastanelere baskın yapıp hastalardan, kendilerinin parasız bıraktıkları hastanelerinin talep ettiği 50 milyon TL’yi doktorlardan alıp haber olan Başbakanların onurunu kırmadığı bir doktor, dinlenme odasında dinleme böceği haberi ile esas gündemleri örten bir Sağlık Bakanı’nın “çalışmıyorlar” diyerek haksızlık etmediği bir doktor istiyorum. Mağdur edilmemiş, oturmuş, gelişmiş bilgisiyle güven veren bir hekim istiyorum. Ben hekimimin iyi bir sağlık altyapısında hizmet verebilmesini istiyorum. Ben gülen, mutlu hekimimi istiyorum, karşımda onu görmek istiyorum. Ben ancak böyle bir hekimle sağlıksızlığa ve kötü bir sağlık sistemine karşı durabilirim.

9.jpg (65066 bytes)Şimdiyse şapka değiştirme zamanı... Bir vatandaş olarak görmek istediğim hekimlerin yanına geçeyim. Ben de bir hekim olarak; iyi bir alyapıda sağlık hizmeti sunmak istiyorum. Nedir bu altyapı? Ben korucuyu hizmet, çevre sağlığı hizmeti sunabileceğim, hastalarımın bilgilenme/gizlilik haklarına hürmet ederek hizmet verebileceğim poliklinik odaları olan sağlık ocakları, yanıbaşında hizmeti ortak üreteceğimiz nicelik ve nitelikli sağlıkçı, ulaşılabilir laboratuvar, röntgen, ilaç istiyorum. Hastamı konsülte etmem gerektiğnide meslektaşıma kolay ulaşabileyim, hastam mağdur olmasın istiyorum. Emek verdiğim işimde karşılık almak istiyorum. Sürekli mesleki gelişimim engellenmesin, desteklensin istiyorum. Ben aslında fazla bir şey istemiyorum. İsteklerimin çoğu iyi niyetli, tercihini doğru yapmış yönetimlerce kolaylıkla karşılanabilir, bunu da biliyorum.

Sistemin mağdurları olan hastalarımız ve biz eğer ortak sorunlar, ortak hayaller kurmuş ve eğer düzelmesi içni basit, gerçekleştirilebilir öneriler sunuyorsak, kuvvetle izleyerek mümkün olmasını da sağlayabiliriz. Biraz daha inat, ısrar, kararlılıkla “hasta ve sağlık çalışanı dostu bir sistemi” yaratabilmek üzere yola çıktık, yolculuk küçük,  heyecanlı adımlarla başladı... sürecek.

Not: Geçen sayıda alıntılar yaptığım değerli düşünür Edward Said 25 Eylül günü lösemiden öldü. Aydınlara “bir tavır takınmayı” öneriyor, bunu kendi uygulamalarıyla örnekliyordu. Aydın sorumluluğunu, yurttaş sorumluluğunu en güzel anlatanlardandı. Saygıyla bir kez daha anıyorum.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön