Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Eylül 2003  Sayı: 110

Hükümetle ipler geriliyor

Tıp Dünyası - ANKARA - Hükümetin “IMF programına ters” diyerek, memur sendikalarının isteklerini geri çevirmesi üzerine, sendikalar ile hükümet arasında yaklaşık 1 aydır yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinden uzlaşmazlık çıktı. KESK Başkanı Sami Evren, 1 Ekim’de TBMM’ye yürüyeceklerini, diğer demokratik kitle örgütlerine bu eyleme destek vermek için çağrıda bulunacaklarını söyledi. Evren, üretimden gelen güçlerini kullanma konusunda son derece kararlı olduklarını bildirdi.

“İnsanca yaşam” isteklerini demokratik yollarla ortaya koymak isterken karşılaşmadıkları engelleme ve baskı kalmayan KESK’e bağlı memurlar, isteklerinin hükümet tarafından geri çevrilmesi üzerine, 1 Ekim’den itibaren yeni bir eylem programı başlatacaklar. Görüşmelerin uzlaşmazlıkla sonuçlanmasının ardından ne yapacaklarına ilişkin olarak Tıp Dünyası’nın sorularını yanıtlayan Sami Evren, hükümetle uzlaşma kurulu raporu üzerinden bir tartışma yürütmek istediklerini ancak hükümetin bunu kabul etmediğini belirterek, “Hükümetle artık bunun gerisinde bir tartışmaya katılmamız mümkün değildi. Bu nedenle uzlaşmazlık metni imzalandı” diye konuştu. İsteklerinin kabul edilmemesine gerekçe olarak önceki hükümetlerde olduğu gibi varolan istikrar programının gerekçe gösterildiğini belirten Evren, istikrar programı uygulamada olduğu sürece emekçilere, halka, çalışanlara para ayırılmasının olanaklı olmadığı yanıtıyla karşılaştıklarını, hatta “IMF’nin niyet mektubu bilindiği halde nasıl bu taleplerle gelebiliyorsunuz” diyerek eleştirildiklerini anlattı.

Sami Evren, bütün bunların gerçekçi değil, siyasi tercihle ilgili olduğunu, hükümetin de siyasi tercihini, çalışandan, emekçiden, memurdan yana yapmadığını çok açık olduğunu söyledi. Evren sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim isteklerimizin kabul edilmesi halinde 3 katrilyon liralık bir fark olacaktı. Bu da 2004 bütçesine yüzde 1.5’tan biraz fazla bir fark getiriyor. Eğer bu fark, onların dediği anlamda istikrarı bozacaksa, zaten ortada istikrar yok demektir. Zaten emekçiden, çalışandan yana bir istikrar olmadığı çok açık. İstikrarla kastedilen, piyasaların istikrarıdır. Bir avuç sermaye çevresinin istikrarını sağlamak için bunu yapıyorlar.”

Hükümetle görüşmelerde ayrıca, Irak’taki işgale hükümetin destek vermemesi gerektiğini dile getirdiklerini, emekçilerin 1 Mart’taki eyleminin aynısını, aynı heyecanla düzenleyerek, teskerenin reddedilmesi için çalışacağını Bakanlar Kurulu’nun bilmesi gerektiğini söylediklerini aktaran Evren, Kamu Reformu Temel Yasası ile ilgili düşüncelerini de hükümete bildirdiklerini kaydetti. Sami Evren, Kamu Reformu Temel Yasası’nın kamunun tasfiyesi anlamına geldiğini ve yaşama geçirilmemesini istediklerini anlattı.

Sami Evren, hükümetin bütün bu konulardaki tutumuna dönük olarak yürütülecek eylem programını 1 Ekim’de başlatacaklarını ve TBMM’nin önünde toplanacaklarını bildirdi. Bu eylemin bütün demokratik kitle örgütlerine açık olduğunu ifade eden Evren, “Üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. Bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyuyoruz” diye konuştu.

Baskılara karşın devam ettiler

15 Ağustos tarihinde hükümet ile toplu sözleşme masasına oturan KESK, 21 Ağustos günü yapılan ikinci toplantıdan sonra çekilmiş, hükümetten davet gelmesi durumunda tekrar katılabileceklerini bildirmişti. Hükümetin daveti üzerine KESK görüşmelere yeniden devam ederken, 11 Eylül tarihinde yapılan son toplantıdan uzlaşmazlık kararı çıkmıştı.

KESK üyesi memurlar bu süreçte “İnsanca Yaşam İçin Demokratik Türkiye” isteğiyle, 23 Eylül’de Ankara’da buluşmak üzere iki koldan yürüyüş başlatmışlardı. Yürüyüş boyunca ve 23 Eylül’de Ankara’da gerçekleştirilen eylemde çok çeşitli engellemelerle ve baskıyla karşılaşan memurlar, bütün güçlüklere karşın eylemlerini sürdürdüler. Başbakan Erdoğan’ın eylemin ardından, haklarını arayan memurları “antidemokratik eylem yapmakla” ve “halkın huzurunu kaçırmakla” suçladı. Erdoğan’ın bu yaklaşımına KESK’lilerden ve çeşitli kesimlerden tepki geldi.