e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Eylül 2003  Sayı: 110

 

aradabir...

Dt. Tonguç Görker*

Nasıl İyi Hekim Olunur?

Geçen yıl yitirdiğimiz değerli hoca Prof. Uğur Derman anısına düzenlenen “İyi Hekimlik” sempozyumu ilginç tartışmalarla geçti.

İyi hekimlik konusu, sağlık hizmetinin sağlıklı olabilmesi açısından çok önemliydi. Çünkü sağlık hizmetinin hangi yöntemle olursa olsun iyi koşullarda yürüyebilmesinin öncel koşulu, hizmetin iyi hekimlerle verilmesiydi. Sağlık hizmetinden hemşireyi ayırırsanız hizmet düzeni bozulur, fakat hizmet yok olmazdı. Eczacıyı ayırırsanız hizmet çok daha fazla bozulur, ama yine ağır aksak yürüyebilirdi. Ne var ki  hekimi ayırırsanız hizmet yok olurdu. Yaşamın varlığı için güneş ne denli gerekli ise, sağlık hizmetinin varlığı için hekim o denli gerekliydi.

Tıp fakültelerinin iyi hekim yetiştirebildikleri ya da yetiştiremedikleri konusu uzun yılların tartışma konusuydu. Oysa iyi hekimin yetişmesi için fakülte eğitimi yeterli değildi.

İyi hekim olmanın birinci koşulu, iyi insan olmaktır. İyi insan olmak için meslek eğitimini bekleyen kişi geç kalmış demektir. İyi insanı yetiştiren, önce aile, sonra sırası ile ilköğretim, ortaöğretim, çevre, ortam, gelenek, kitap ve görgüdür. İyi insan olmak, iyi hekim olmanın temelini hazırlar. Çalışma, öğrenme, uygulama, deneyim kazanma, sık sık bilgi tazeleme, yeniliklere adapte olma, yaşam boyu sürekli eğitimi benimseme, gerektiğinde özveride bulunma, iyi insan temeli üzerine inşa edilen meslek eğitimi ekleridir.

Toplumlar öz benliklerini kendi bireylerine yansıtırlar. Ortak özellikleri olan insanların oluşturduğu toplumlarda, bu özelliklere uygun insanlar yetişir. Eğer bu özellikler ileriye dönük olumlu ve özgür kafa yapılarını yansıtıyorsa, iyi insan yetiştirme olasılığı çoğalır. Özellikleri fazla umutlu görünümde olmayan topluluklarda da, iyi eğitimin iyileştirici katkıları beklenebilir. Bu iyileştirici katkıların meyvelerinin en fazla elde edilebileceği meslek ise hekimliktir. Ülkemiz insanının aydınlanma ve özgürlük savaşımına baş koymuş kişiler arasında çok sayıda hekim bulunmaktadır. “Tıbbiyeden her tür insan yetişir hatta hekim bile yetişir” deyişi bu anlayışı yansıtmaktadır.

Hekim gözüyle iyi hekim: İnsanı seven, insan onuruna saygı duyandır. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeden görevini yürütendir.

Mesleğini çıkar hesapları yapmadan uygulayandır. Hastayı, ödediğine göre değil, gereksinimine göre değerlendirendir. Gerekeni yaparken gösterişe gerek görmeyendir.

Bilmediği zaman biliyormuş gibi yapmayan, bileni bulma erdemini gösterendir. Mesleğinin hen geçen gün yeni yöntemlerle ve buluşlarla yenilendiğini bilen, tüm yenilikleri öğrenme ve uygulama çabası gösterendir.

Meslekte deontolojiye saygılı olan, meslektaşlarını kötülemekten kaçınanan, gereğinde yardımcı olma çabası gösterendir.

Bu mesleği seçen kişinin yaşam boyu öğrenci olması gerektiğine inanandır.

Bildiğini öğretmekten onur duyan, meslek sırrı saplantısına düşmeyendir.

Gerekirse günün 24 saatini hastaları için harcayabilendir.

Gece uyumak için yatağına girdiğinde, zaman zaman müdahale ettiği hastayı, izlediği vakayı anımsayıp uykusu kaçandır.

İşlerini bahane edip ailesini ve öbür  yakınlarını ihmal etmeyendir. Meslek onurunun gerektirdiği sadelik, dürüstlük ve açık sözlülüğe, yalnız iş saatlerinde değil, tüm yaşantısında özen gösterendir.

Çaresize, gereksinimi olana yardım eden, acımasızdan yana olmayandır. Toplum sorunlarına ilgi duyan, sorunların çözümüne katkıda bulunma çabası gösteren, toplum düşmanları ile savaşıma girenlerin yanında yer alandır.

Mesleğinde bilimsel gelişmeye özen gösterirken, çevresindeki insanların aydınlanma gereksinimlerine de katkıda bulunandır. Emeğinin karşılığında hak ettiği geçim düzeyini ödün vermeden istemesini bilen; fakat kişiliğini, onurunu, insanlığını, hangi türde karşılık verilirse verilsin, asla satmayandır.

İyi hekim nasıl çalışmalı: İyi hekimin iyi hekim olarak kalmasının öncelikli koşulu, çalıştığı kurumun dışında bir başka hizmete eğilim göstermemesidir. Tüm mesaisini ve tüm dikkatini çalıştığı sağlık kurumunun hizmetine vermelidir. Adına “tam süre” ya da “full time” denilsin, hangi ad verilirse verilsin, esasen yorucu ve yıpratıcı bir mesaiden snra hekimin bir başka hizmet yapmaması gerekir. Sorumluluğunu taşıdığı insan sağlığı hizmetinde başarılı olması için, sağlığını ve dikkatini özenle korumak zorundadır. Özellikle kamu görevlerinde belli süre çalıştıktan sonra bir başka hizmette çalışmasına devamı demek, çok geçmeden bunlardan birisini aksatmak zorunda kalması ya da yorgun kafa ile mesleksel hatalara sürüklenmesi demektir. Aynı kurum içinde çalışma bitimi saatinden sonra para karşılığında hizmete devam etmesi de farklı bir uygulama olmayıp, aynı sakıncayı taşımaktadır.

“Sen maaşa aldırma, gittiğin yerde iyi para kazanırsın” sözleriyle hekimin sırtını savazlayıp atama yapan, kamu hizmetine daha ilk adımda hekimi yozlaşmaya iten yönetici türlerinin artık tarihe karışması zamanı gelmiştir.

Hekimler tek kurumda sağlık hizmetini bu ülkenin insanlarının güvencesi için seçmeli, emeklerinin hakkını bu ülkenin insanlarının güvencesi için istemeli, iyi hekim olma yolunda bu ülkenin insanlarının güvencesi için çaba göstermelidirler. Sağlık yönetiminin beyni olan hekimden beklenen budur.   

 

* 1996’da Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış yazısı

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön