e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Ağustos 2003  Sayı: 109

 

Sağlık Bakanı Akdağ'ın ardından Başbakan Erdoğan da hekimleri hedef aldı:

"Hekimler iğne yapmaktan aciz"

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'ın "Hekimler hastaların cebinden elini çeksin" sözlerinin ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, "Hekimlerin iğne yapmaktan aciz olduklarını, damar bile bulamadıklarını" söyledi. Başbakan'ın sözlerine hekimlerden, tıp fakültelerinin rektör ve dekanlarından tepki geldi.

TTB'den tepki

TTB Merkez Konseyi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "hekimler iğne yapmaktan aciz" sözlerine tepki gösterdi. Yazılı bir açıklama yapan TTB Merkez Konseyi, "birikimden bağımsız, şiir okuyarak Başbakan olanlar"ın tıp eğitimini, hekimlik mesleğini ve sağlık hizmet sunumunu ancak bu kadar değerlendirebileceklerini belirtti.

Tıp Dünyası - GAZİANTEP - AKP Hükümetinin hekimlere yönelik sözlü saldırıları sürerken, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, hekimleri hedef aldı. Erdoğan, bir meslek yüksek okulunun temel atma töreninde yaptığı konuşmada, hekimlerin iğne yapmaktan bile aciz olduğunu, hastanın kolunu delik deşik ettiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, 27 Temmuz'da Gaziantep'de bir meslek yüksek okulunun temel atma törenine katıldı. Konuşmasında eğitim sistemine ilişkin eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Türkiye'de sadece öğrenim vardır. Ezberci bir mantık vardır veya kopyacı bir mantık vardır. Bunun aşılması lazım. Niye eğitim yok? Hocam gücenmesin! Yani okuldan mezun olup diploma alır ama herhangi bir pratik uygulama geldiği zaman bakarsınız ki gencimiz maalesef..." biçiminde konuştu.

Bu değerlendirmesini güçlendirmek isteyen Erdoğan, sözlerine hekimleri suçlayarak devam etti:

"Doktoru bile iğne yapmaktan acizdir. Delik deşik eder sizi, hala damarı bulamaz. Ama bir hemşireye hemen verirsiniz, bakarsınız ki bir girişte hemen damara girer. Niye? Çünkü hemşirede pratik var. Ama doktorda onunla ilgili pratik yok."

Hekim ve akademisyenlerden tepki

Başta başbakan ve ilgili bakan olmak üzere, AKP Hükümeti'nin hekimlere yönelik suçlamalarda bulunmalarına hekim öğretim üyelerinden büyük tepki geldi. Tıp Dünyası'na Erdoğan'ın sözlerini değerlendiren Tıp Eğitimi Konseyi Başkanı ve Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, "İğne yapmanın eğitim kalitesinde bir indikatör, bir ayraç olduğunu ilk kez öğrendim. Sayın Başbakan her konuyu çok iyi bildiği için, bu konuda da böyle bir değerlendirme yapmış olabilir" diye konuştu. Üniversite rektörleri olarak, Erdoğan'ın sözlerine bir tepki gösterip göstermeyeceklerinin sorulması üzerine de İnci, "Biz ciddiye aldığımız konuları değerlendiriyoruz" yanıtını verdi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İskender Sayek, Başbakan'ın böyle konuşmasının hem üzücü hem de kaygı verici olduğunu söyledi. Tıp eğitiminin damardan iğne yapılması veya kan alınması işlemine indirgenmesini üzüntüyle karşıladığını belirten Sayek, şöyle konuştu:

"Bizler hekimlerin en iyi şekilde yetişmesine çalışırken sistemin yarattığı sorunların hekimlere yüklenilmesi yanlıştır. Eğer bir sorumlu varsa, bunlar ne hekimler ne de hekimleri eğitenlerdir. Sorumlular uyarılarımıza rağmen her yıl 4500 kontenjanda ısrar edenler, tıp fakültelerini kaynaksız bırakanlar ve alt yapı olanaklarına bakılmaksızın tıp fakültesi açanlardır. Bugün Türkiye'deki tıp fakülteleri daha iyi hekim yetiştirme çabasındadırlar. Onlara destek yerine böyle demeçler hem eğiticileri hem de eğitilenleri rencide etmektedir."

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Babacan, Başbakan'ın sözlerini "talihsiz bir açıklama" olarak değerlendirirken, "Böyle bir sözün söylenmesi doğru değildir. Doktorlara karşı güveni sarsar" diye konuştu.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erbuğ Keskin, "Ülkemiz insanlarının birbirlerine, sevgilerinin, bağlılıklarının ve en önemlisi güvenlerinin artırılmasının çok önemli olduğu zor günlerden geçerken, tam da bunları yapması gereken bir kişinin ne maksatla ‘Doktoru bile iğne yapmaktan acizdir' dediğini anlamakta güçlük çekiyorum. İnsanlarımızın, kendilerine şifa dağıtmak için olağanüstü zor koşullarda çalışan hekimlerimize karşı güvenlerinin sarsılması kime ne yarar sağlayacaktır? Anlayamıyorum.." değerlendirmesini aktardı. Türk tıbbının sorunlarının belli olduğunu kaydeden Keskin, "Bu sorunları çözmeye uğraşmak yerine, bozuk sağlık sisteminin acısını çeken hastalarımıza, Türk hekimlerini hedef alan örneklemeler yaparak, şirin görünmeye çalışmanın, siyasi erkin başındaki bir kişinin başvurmaması gereken bir yol olduğunu düşünüyorum" dedi. Keskin, Türk tıbbı bugünküyle kıyaslanamayacak kadar az gelişmişken "Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz" diyerek yeni yetişen hekimlere daha iyi olma şevkini verenleri de saygıyla andığını vurguladı.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Mehmet Baykara, Başbakan'ın sözleri ile ilgili olarak "Kaynağı yeterince araştırılmamış, güncel olmayan bilgi ve verilerle yapılan açıklamalar kamu vicdanında derin yaralar açar" diye konuştu. Türkiye'deki tıp fakültelerinin çoğunda öğrencilerin hekimlik uygulamalarını hastaya zarar vermeden, en iyi biçimde öğrenebilmeleri için "fantom modeller" üzerinde standardize edilmiş bir biçimde eğitim verildiğini anlatan Baykara, daha sonra uzman hekimler kontrolünde bu uygulamaları hastalarda yaptıklarını kaydetti.  Baykara, böylece, "iğne yapmaktan aciz" hekimlerin sayılarının çok azaldığını, hekimlerin artık her türlü tıbbi müdahalede "pratik" beceriler kazandığını belirtti. Baykara, "Hükümetlerin üniversitelere yeterince kaynak aktarmamalarına rağmen, tıp fakülteleri kendi kıt kaynaklarıyla iyi hekim yetiştirebilmek için birçok yeni yöntem ve teknikleri tıp eğitiminde uygulamaktadırlar. Münferit olaylardan yola çıkarak tüm hekimleri zan altında bırakacak bu tür beyanlar tıp camiasını derinden yaralamaktadır. Sayın Başbakandan bu tür beyanlar yerine, ülkenin sağlık sorunlarını çözücü politikalar oluşturmada ve hekimlerin özlük haklarını iyileştirici kararlar almada, tüm tarafların katılımıyla oluşturulacak  toplumun sağlığını iyileştirecek açıklamalar beklerdik" değerlendirmesini yaptı.

 

TTB'den tepki

Tıp Dünyası - ANKARA - TTB Merkez Konseyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hekimler iğne yapmaktan acizdir. Damarı bile bulamazlar. Sizi delik deşik ederler" sözlerine sert tepki gösterdi. TTB Merkez Konseyi'nce yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'ın "hekimlerin eli hastaların cebinde" sözleri de anımsatılarak, "İktidar çuvallıyor" denildi. Tabip odalarından yapılan açıklamalarda da Başbakan'ın hekimlere yönelik ifadelerine tepki gösterildi.

TTB Merkez Konseyi'nden 29 Temmuz günü yapılan yazılı açıklamada, basın mensupları aracılığıyla hastalara seslenildi. Açıklamada, önce Sağlık Bakanı'nın sonra da Başbakan'ın tüm hekimlere yönelik "mütecaviz" sözlerinin hekim kamuoyunu son derece rahatsız ettiği, aynı üslupla verilecek bir yanıtın ancak "iktidar çuvallıyor" olabileceği, fakat hekimlerin farklı bir düzeyde yanıt vermeyi uygun gördükleri belirtildi.

8 aydır iktidarda  olan 59. Hükümet'in diğer alanlarda olduğu gibi sağlıkta da son derece  başarısız olduğu ifadesine yer verilen açıklamada, artık "Yeni iktidar olduk" tümcesine sığınılamayacak kadar uzun bir süre geçtiği ve bugüne kadar olumsuzluk dışında yapılan bir şey olmadığı vurgulandı. Yurttaşların sağlık hizmetine ulaşabilmesinin her geçen gün daha zorlaştığının ve hükümetin ise akılcı çözüm önerilerini dikkate almaktansa hekim ile hastanın arasını açmayı bir yöntem olarak benimsediğinin kaydedildiği açıklamada, şunlara yer verildi:

"Yalnızca bize değil emeği ile geçinenlere, hakkettiğini talep edenlere mütecaviz bir üslupla saldırılarak başarısızlıklar örtülmeye çalışılmaktadır. Birikimden bağımsız, şiir okuyarak Başbakan olanlar tıp eğitimini, hekimlik mesleğini ve bir ekip çalışması olan sağlık hizmet sunumunu ancak bu kadar değerlendirebilir. Eğer tıp eğimi alanların pratik eğitimden yoksun olduğuna işaret etmek istiyorsa, peki neden önerilerimize karşın her yıl tıp fakültelerine alınan öğrenci sayısı ACİLEN 4500'den 2500'e indirilmemekte ve  tıp fakültelerine ayrılan bütçe  iki katına çıkarılmamaktadır?"

"Tıp fakültesi kontenjanları yarıya insin"

Başbakan'ın ifadelerine tabip odalarından da tepkiler geldi. Tabip odaları Başbakan'a "tıp fakültesi kontenjanlarının derhal yarı yarıya indirilmesi" ortak önerisinde bulundular.

Konya Karaman Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, de "Ülkemizde sağlık sorunlarının çözümü hekimleri aşağılamaktan değil, başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının sürekli eğitim, maaş, özlük hakları, çalışma koşullarının düzeltilmesi gibi sorunlarının çözümünden geçmektedir" diye konuştu.

Nazmi Zengin, 31 Temmuz'da yaptığı basın açıklamasında, Başbakan Erdoğan'ın hekimliği "iğne yapma, damara girme" biçiminde algılamasının bile hata olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Ülkemizde tıp eğitiminin sorunları olduğu inkar edilemez. Bu sorunların en başta gelen nedeni tabip odalarının da içinde bulunduğu meslek örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen alt yapıları hazırlanmadan, ülke ihtiyacının üstünde mezun veren tıp fakültelerinin ve sağlıkla ilgili diğer okulların açılmaya devam edilmesidir. Siyasi iradenin üstüne düşen eğitim yetersizliğinden şikayet etmek değil bu fakülte ve okullardaki eğitim kalitesini artırma yönünde kararlılığını göstermektir. Bunun yolu da yeni tıp fakültesi açmamak, eğitim imkanları sınırlı tıp fakültelerini kapatmak, tıp fakültelerinin öğrenci kontenjanlarını gerçekçi bir biçimde belirlemektir."

Tüm olumsuzluklara karşın Türkiye'de tıp eğitim-öğretiminin özveriyle sürdürüldüğünü ve hekimlerin ülkenin yüzünü ağartan çalışmalar yapmaya, başka hiçbir devlet görevlisinin hizmet vermediği yerlerde ve zamanlarda halka hizmet sunmaya devam ettiklerini kaydeden Zengin, "Bu onurlu hizmetlerin karşılığının Sayın Başbakan ve Sağlık Bakanı örneğinde olduğu gibi aşağılanmak değil en azından bir teşekkür olduğuna inanıyoruz" dedi.

Zengin, Başbakan'ın amacı anlaşılamayan ifadelerinden dolayı büyük üzüntü duyduklarını vurgularken, Türkiye'de sağlık sorunlarının çözümünün hekimleri aşağılamaktan değil, sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmekten geçtiğini bütün yetkililere bir kez daha anımsattıklarını ifade etti.

Aydın Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada, Sağlık Bakanı ve Başbakan'ın hekimlere yönelik sözlerinin hekim kamuoyunca üzüntü ile karşılandığı belirtilerek, "Bilinçli olarak son 10 yılda maddi-manevi kayba uğratılan hekim grubunu, son darbeyi de vurarak çökertmekle halkın hekime güvenini kaybetmesine neden olan bu açıklamalar, sağlık hizmetlerinin sunumunu da daha çok çıkmaza sokacaktır.  Bu davranışlar iyi bir sağlık hizmeti arayışından uzaktır" denildi. Son 20 yılda Türkiye'de tüm kurum ve kuruluşlarda yaşanan kötü gidişin sağlık alanında da yaşandığına işaret edilen açıklamada, bunun çözümünün hekimleri küçük düşürerek değil, sağlık sistemini ve eğitimi olumlu yönde değiştirerek sağlanabileceği vurgulandı. Açıklamada, "59. Hükümeti sağlık alanında yıkıcı değil, yapıcı çalışmalara davet ediyoruz" ifadesine yer verildi.

Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Ünal da, "‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz' anlayışından bu anlayışa nasıl geldiğimizi kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz" açıklamasını yaptı. Hekimlerin asli görevleri olmasa da iğne yapmayı elbette bildiklerini ve her meslek grubundan daha fazla meslek içi eğitim ve güncel yaklaşımlara yönelik çaba içinde bulunduklarını belirten Ünal, "Eğer bu ülkeyi yönetenler hekimleri ucuz işgücü değil, nitelikli bir insan gücü olarak görmek istiyorlarsa öncelikle kendi bakış açılarını değiştirmeli, sorumluluklarının gereğini yerine getirmelidirler. Çok somut bir öneriyi hemen ifade ediyoruz. Tıp fakültesi kontenjanları derhal yarı yarıya indirilmelidir. Sağlıkta ülkenin birçok meselesinde olduğu gibi sorunlar yaşandığı gerçektir. Biz hekimler sorunların bir parçası değil, çözümü olma konusunda gayret ediyoruz ve edeceğiz" görüşünü aktardı.

Bolu-Düzce Tabip Odası Başkanı Cevdet Top da, Sağlık Bakanı Akdağ'ın ve Başbakan Erdoğan'ın "tüm hekim camiasını aşağılayarak, onları halkın bir parçası gibi değil de halktan kopuk bir düşman topluluğu gibi" göstermeye çalışmalarını üzüntüyle karşıladıklarını bildirdi. Bu tür konuşlmaların halkın hekime olan güvenini kaybetmesine yol açacağına dikkat çeken Top, "Son 20 yılda uygulanan sağlık politikaları sağlık sisteminde de bir yozlaşma oluşturmuştur. Bunun sebebi hekimler değildir. Çözümü de hekimleri küçük düşürerek değil, sağlık sisteminin ve eğitiminin olumlu yönde değiştirilmesi ile mümkündür. 59. Hükümeti sağlık konusunda yıkıcı değil yapıcı olmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön