e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Temmuz 2003  Sayı: 108

 

TTB 53. Büyük Kongresi’nde hekimlere “hastanın cebinden elinizi çekin” diyen Akdağ’a tepki büyük...

Hastanın cebindeki el kimin?

Büyük Kongre’den tepki

11.jpg (83449 bytes)“Sağlık Bakanı Akdağ, Türkiye sağlık ortamının gerçek sorunları olan partizan kadrolaşma, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının nesnel ölçütlere göre istihdam edilmemesi, bütçeden sağlığa ayrılan payın giderek düşürülmesi, toplumun yoksul kesimlerinin sağlık hizmetlerinden yararlanamaması gibi konuları saptırma çabası ve telaşıyla hekimleri suçlamaya çalışmaktadır.”

3.jpg (6771 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) 21 Haziran’da gerçekleştirilen 53. Büyük Kongresi’ne katılan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın, “Türkiye’deki tüm sağlık sorunlarının tamamen hekimlerden kaynaklandığı” ana düşüncesini içeren konuşmasına ve “Hekimler hastaların cebinden elini çeksin” sözlerine, başta TTB Büyük Kongresi olmak üzere, hekimlerden çok büyük tepki geldi. Hekimler Sağlık Bakanı Akdağ’ı popülizm yapmakla suçladı.

22 Haziran günü bir basın açıklaması yapan TTB Büyük Kongresi, Türkiye sağlık ortamının gerçek sorunlarını ortaya koyarak, “Hastanın cebindeki el kimin?” sorusunu yöneltti. Bakan Akdağ’ın, ifadelerinin Türkiye’de sağlık alanında yaşanan gerçek sorunları yansıtmaktan uzak olduğunun belirtildiği açıklamada, şu saptamalara yer verildi:

- Son yirmi yıldır uygulanan politikalar nedeniyle vatandaşın sağlık hizmetleri için kendi cebinden yapmak zorunda kaldığı harcamalar giderek artmış ve kamu sağlık kurumlarının çökertilmesi nedeniyle, başta devlet olmak üzere sağlık hizmeti sunan hemen her kişi ve kuruluş elini vatandaşın cebine (her geçen gün daha derine olmak üzere)  sokmuştur.

- AKP Hükümeti de bu çizgiyi, daha önceki iktidarların sahiplendiği gibi büyük bir hevesle sahiplenmiş ve ne yazık ki, vatandaşın hem cebine el uzatan, hem boğazına sarılan bir ekonomik politikayı canhıraş şekilde yürürlüğe koymuştur.

- Sağlık Bakanı’nın bütün hekimleri kamuoyu önünde “Hastanın cebinden elinizi çekin” ifadesi ile suçlarken çabası ve telaşı bunu gizlemektir. Ne yazık ki Sağlık Bakanlığı, Türkiye sağlık ortamının gerçek gündeminde yer alan partizan kadrolaşma, hekimlerin ve sağlık personelinin nesnel ölçütlere göre istihdam edilmemesi, bütçeden sağlığa ayrılan payın giderek düşürülmesi, toplumun büyük bir çoğunluğunun sağlık hizmetlerinden yararlanamaması gibi konular yerine bütün hekimleri suçlayarak gündemi saptırmaya çalışmaktadır.

2.jpg (9722 bytes)- Sağlık Bakanlığı’nın Haziran ayı başında uygulamaya koyduğu devlet memurlarının özel poliklinik ve hastanelere sevkiyle ilgili tebliğle hem kamu kaynaklarını özel sektöre aktarması hem de vatandaşları sağlık hizmeti alabilmek için ceplerinden daha fazla para harcamaya zorlaması dikkat çekicidir.

- TTB onlarca yıldır “bıçak parası”nı meşrulaştıran uygulamalara karşı çıkmış, hekimlerle hastanın arasındaki para ilişkisini ortadan kaldıracak “tam gün” çalışmayı   savunmuş ama yanında ne bir siyasi iktidar ne de samimi bir çaba bulmuştur.

- Hükümetin son icraatı, hekimleri de yakından ilgilendiren “sözleşmeli personel” yasa tasarısıdır. Yasa Tasarısı’nın gerekçesinde yazılanlardan anlaşıldığı kadarıyla, hükümetin temel amacı işsizliği bir tehdit unsuru olarak kullanarak hekimleri ucuz iş gücü olarak istihdam etmektir.

- Sağlık Bakanı hekimleri kamuoyu önünde suçlayan ucuz popülist açıklamalar yerine bu ülkenin yoksullarını unutan, çalışanlarına “Sıfır zam” veren ve halkı açlığa mahkum eden politikaları terk etmelidir. Türk Tabipleri Birliği dün olduğu gibi bugün de halkın eşit ve ücretsiz sağlık hakkı  ve hekimlerin ucuz bir işgücü değil nitelikli bir sağlık insan gücü olarak hak ettiklerini almaları için mücadelesini sürdürecektir.

 

“Akdağ özür dilesin”

Tıp Dünyası - İSTANBUL/İZMİR - Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın sözleri hekimler arasında tepkiyle karşılanırken, tabip odaları da arka arkaya düzenledikleri basın toplantılarıyla Akdağ’ı kınadılar. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, AKP Hükümeti’nin toplum sağlığı, hekimlik ortamı ve özlük haklarımıza yönelik saldırısına karşı tüm meşru ve demokratik haklarımızı kullanarak yanıt vereceklerini duyurdu. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mustafa Vatansever de, vatandaşın cebindeki elin Dünya Bankası ve IMF’nin eli olduğunu söyledi.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, 24 Haziran 2003 günü düzenlediği basın toplantısında, Bakan Akdağ’ın bütün hekimleri hedef alan sözlerinin, mesleğini dürüstçe yapan tüm hekimleri rencide ettiğini ve büyük tepkiye yol açtığını söyledi. “Kuşkusuz ki, kamuda çalışan bir hekimin kendisine başvuran hastaya sağlık hizmeti vermekten kaçınması ve her ne ad altında olursa olsun ek bir para talep etmesi son derece ahlâk dışıdır ve hiçbir biçimde kabul edilemez” diye konuşan Gürsoy, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odalarının yalnızca bu konularda değil, özel laboratuvarlarla bazı hekimler arasında işleyen komisyon ilişkileri gibi etik dışı her davranışa karşı tepkisini çeşitli yollarla dile getirdiğini anımsattı. Gürsoy, “Ancak Sayın Sağlık Bakanı’nın sağlık alanındaki yetersizliklerin tek nedeni bu imiş gibi bütün hekimleri kamuoyunda şaibe altında bırakan açıklamalarının sorunu çözmekten uzak, ucuza alkış toplamayı hedefleyen popülist bir yaklaşım olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır” dedi.

Diğer yandan hekimlerin elinin hastaların cebinde olduğundan şikayet eden Sağlık Bakanı’nın devlet memurlarının özel polikliniklere sevkiyle sağlıkta pervasız bir talanın önünü açtığına ve “neşter” davalarındakine benzer yolsuzluklara zemin hazırladığına dikkat çeken Gençay Gürsoy, bu sorunu çözmenin yolunun 800’lü ihbar hatları kurarak hekimlerle hastaları karşı karşıya getirmek olmadığını vurguladı.

Gürsoy, kamuda çalışan hekimlerle hastalar arasındaki her türlü para ilişkisini ortadan kaldırmanın yolunun hekimlere insanca yaşayacakları ve kendilerini mesleki olarak geliştirecekleri bir ücret politikasını benimsemek ve 12 Eylül askeri cuntası tarafından kaldırılan “Tam Gün Yasası”nı tekrar yürürlüğe sokmak olduğunu kaydederken, isteyen hekimin kamuda, isteyen hekimin özelde çalışmasını sağlayacak bu düzenleme ile kamu sağlık hizmetlerinde varolan şikayet ve kuşkuların büyük ölçüde sona ereceğini kaydetti.

Gürsoy, “AKP’li Sayın Sağlık Bakanı popülizm yaparak bütün hekimleri şaibe altında bırakmak yerine sorunun çözümü için gerçekçi ve samimi adımlar atmalıdır. İstanbul Tabip Odası olarak AKP Hükümeti’nin sağlık alanındaki yedi aylık icraatını değerlendirdiğimizde, ne yazık ki, bu samimiyeti görememekteyiz” diye konuştu. Bakan Akdağ’ı kınadıklarını bildiren Gürsoy, gerekirse İstanbul Tabip Odası olarak tüm hekimleri hedef alan bu sözlere ve AKP Hükümeti’nin toplum sağlığı, hekimlik ortamı ve özlük haklarına yönelik saldırısına karşı tüm meşru ve demokratik haklarını kullanarak cevap vereceklerini duyurdu.

 

“Ceplerdeki el IMF ve Dünya

Bankası’nın”

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mustafa Vatansever düzenlediği basın toplantısında, hastanın cebindeki elin hekimin değil, devletin ve onun ilişkide olduğu tekeller kanalıyla IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası sermaye kuruluşlarının eli olduğunu söyledi. Vatansever, “Hekimlerin maaşını 1200 dolardan 450 dolara düşürdüler, çözüm olarak getirilen döner sermaye uygulamasında da adres halkın cebini gösterdi. Sağlığın piyasalaşması ve döner sermaye uygulamaları nedeniyle hastaların katkı payı, prim vs adlarla yaptığı ödemeler son 15 yılda artış gösterdi. Bu durum, hastaların ceplerine yönelen elin devletin eli olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.   Son İhale Yasası nedeniyle SSK’ların ilaçları yüzde 25 daha pahalı alırken, Akdağ’ın böyle sözler sarf etmesinin hedef şaşırtmadan öteye gitmediğini belirten Vatansever, hükümetlerin 16 saat boyunca çalıştırdığı hekimine, asgari ücretlinin saat ücretini verdiğini, bunun yanında 80 saatin üzerindeki nöbetlerin, icap nöbetlerinin ve adli nöbetlerin karşılığının ödenmeyerek hekimin cebine ve ekmeğine göz dikildiğini belirtti.

Manisa’dan tepki

Manisa Tabip Odası Yönetim Kurulu da, 26 Haziran 2003 günü bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Bakan Akdağ’ın kamuoyunu tamamen yanıltan bir tutum içinde olduğu belirtildi ve Türk Tabipleri Birliği ve diğer tabip odalarının olduğu gibi düzenlenecek bir kampanya ile sağlık alanındaki gerçeklerin hastalar ve kamuoyuna anlatılacağı bildirildi. Açıklamada, “Altı aydır sadece IMF’nin sermaye örgütlerinin söylediklerini dinleyen hükümeti hekimlerin sesine kulak vermeye çağırıyoruz” denildi. 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön