Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Haziran 2003  Sayı: 107

Türkiye’de hekimlik: Bir zengin olma mesleği mi? Ucuz işgücü mü?

Haziran ayının ilk yarısında 2003 gelir vergisi beyanlarından yola çıkarak gazetelerde “Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı altında hekimlerin bulunduğunun ortaya çıktı” haberi (hayretle, inanmayan ve alaycı bir üslupla) yer aldı.

En sonda söyleyeceğimizi ilk başta söyleyelim; bu haberlerin amacı aslında belli. Meslek grupları isimleri vererek, Türkiye’de vergi vermeyen asıl kesimi saklamak. Bilindiği gibi Türkiye’de vergiyi (ağır bir dolaylı vergi yükü ve doğrudan vergilerle) alt ve orta sınıflar, çalışanlar vermektedir. Sermayeden ise vergi alın(a)maz. Hatta hortumlarla desteklenir. Eh, dokunulmazlığı kaldırmayan AK(?)P’de aynı çizgiyi sürdürmektedir.

Hal böyle olunca, vergi alınmayan kesimi örtmek ya da “eşdeğer” bazı suç ortaklarıyla hedefi şaşırtmak, genişletmek gerekir. İşte böylece hekimler, diş hekimleri, avukatlar, mühendisler ve mimarlar da Türkiye’de vergi ödemeyen sermayeyi saklamak üzere kullanılan meslek grupları haline gelirler.

Biz hekimlik için konuşalım. Hekimlik bir zengin olma mesleği değildir ve bu durum bugün düne göre çok daha geçerlidir. Hekimler emeği ile geçinenler grubuna girerler. Yıllardır izlenen bilinçli politikalarla Türkiye’de hekimler nitelikli ucuz işgücü konumuna itilmişlerdir. Hekimlerin asgari ücretlilere göre “çok” para alıyor olmaları bu gerçeği değiştirmez.

Türkiye’de hekim sayısına ilişkin en son veri 2000 yılına ait olup 88.666’dır. Dolayısıyla bugün 90 bin hekim olduğunu söylemek yanlış olmaz. Kazanç açısından -iyimser bir tahminle- bu sayının 10 bininin diğerlerine göre “çok” kazandığı söylenebilir. Belirtmekte yarar var; söz konusu çok kazanç da yurtdışındaki meslektaşlarına ancak yaklaşır. Geriye kalan 80 bin hekim aralarında önemli denebilecek farklar olmakla birlikte ücret açısından giderek kötüleşen bir konumdadır.

Türkiye’de en az 20 bin hekim gazetelerin manşetlere taşıdıkları “yoksulluk sınırının altında yaşayan doktorlar var” tanımına bütünüyle uymaktadır. Dolayısıyla Türkiye için bu ifadeyi hayretle ve Türkiye adına utanarak kullanmakta bizce bir gariplik yoktur.

Yapılan son bir araştırmadaki ifadeyle “hekimlerin ücret konusunda hayallerinin sınırı var”. Mevcut kazançlarının yalnızca iki katını talep ediyorlar ve bu da eşdeğerleriyle karşılaştırıldığında çok da düşük bir ücret.

Size bakmasını istediğiniz hekiminizin harcama başlıklarını ve asgari rakamlarını alt alta koyun; varın hesabını siz yapın...