e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Haziran 2003  Sayı: 106

 

“Özel sektörün önünü açıyoruz”

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sabahattin Aydın, devlet memurlarının özel sağlık kurumlarına sevkine ilişkin düzenleme ile sağlık ocaklarına karşı özel sektörü destekleyerek, rekabeti artırmayı amaçladıklarını bildirdi. Aydın, birinci basamaktan geçmeden ikinci basamağa yönelen hastalardan ek para alınmasına ilişkin bir düzenlemenin de hazırlıkları içinde olduklarını açıkladı.

9.gif (12869 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA -  Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sabahattin Aydın, devlet memurlarının özel sağlık kurumlarında ayaktan ve yatarak tedavi görebilmelerine ilişkin düzenlemenin, poliklinik düzeyinde özel sektörün önünü açmak için yapıldığını bildirdi. Aydın, sağlık ocakları ile özel poliklinikler arasında rekabet yaratmayı amaçladıklarını belirtirken, düzenlemenin sağlık ocaklarının ayaktan hasta kaçırmasına neden olacağını söyledi. Sistemin nasıl işleyeceğine ilişkin olarak sağlık ocaklarını ve hastaneleri bilgilendireceklerini belirten Aydın, bundan sonrası için denetim görevleri olduğunu, hem poliklinikleri hem de hastaneleri sıkı bir denetim altında tutacaklarını bildirdi. Aydın, birinci basamaktan geçmeden ikinci basamağa yönelen hastalardan ek para alınmasına ilişkin bir düzenlemenin de hazırlıkları içinde olduklarını açıkladı.

Sabahattin Aydın, özel sağlık kuruluşlarına devlet memurlarının sevki ile ilgili düzenlemeyi Tıp Dünyası’na değerlendirdi. Sistemin ana mantığının birinci basamağı güçlendirmek olduğunu savunan Aydın, birinci basamak sağlık kurumlarının kırsalda yeterli olmalarına karşın kentlerde yetersiz olduğunu, bu nedenle de sağlık ocaklarının yanında aynı işlevi görecek kurumlar oluşturmayı amaçladıklarını, bunu da özel polikliniklerle yapmayı hedeflediklerini belirtti. Aydın, “Bu şekilde rekabet ortamı oluşturup sağlık ocaklarımızın da kendilerini yenilemesini, bu şekilde hasta kaçırmamalarını hedefliyoruz. Böyle olunca özel sektörün poliklinik düzeyinde önü açılmış oluyor” diye konuştu.

Özel polikliniklerde yapılacak tetkik ve muayenelerin birinci basamağın görevleriyle sınırlı olduğunu kaydeden Aydın, bu nedenle çok ciddi bir “istismar” beklemediklerini kaydetti. Aydın, fiyatlandırmanın bütçe uygulama talimatında sağlık ocağı fiyatlandırmasının aynısı olacağını aktarırken, şu bilgileri verdi:

“Eğer özel polikliniklere giden kişinin tedavisi yapılırsa veya reçetesi  yazılırsa, poliklinik hastanın kurumuna faturasını gönderip parasını alabilir. İlaç yazarsa, aynen eskiden olduğu gibi, hastanede yazılmış reçete gibi, sözleşmeli eczaneden ilaç alınabilir. Eğer bu poliklinik kendisini aşan bir hastalık olduğunu düşünüyorsa, o zaman uzmana sevkeder. Eskiden sevk ‘filan hastanenin filan branşına’ biçiminde yapılırdı. Şimdi böyle bir uygulama yok; direkt branşa sevk yapılacak, hastane adresi belirtilmeyecek. Niye? İlk basamakta nasıl ki kişiye doktor seçme özgürlüğü verdik. Burada da sevk edildiği zaman ille o doktorun sevk ettiği doktora gitmek gibi bir mecburiyeti yok. O branştan bir başka hekimi de seçebilir. İster kamu hastanesine gider, ister özel hastaneye gider. Birinci basamak böyle bir sevk yaptığı zaman faturasından yüzde 10 indirilir. Bunun mantığı da tasarruf değil, böyle bir sevki cazip olmaktan çıkarmak.”

Sabahattin Aydın, “neden kamunun; Sağlık Bakanlığı’nın kendisine bağlı sağlık ocaklarının güçlendirilmesine gidilmediği ve özel sektörün desteklendiği” yönündeki soruya da şu yanıtı verdi:

“1960’tan beri 6 bin sağlık ocağı yapmışız. Eğer aynı yöntemle devam edersek bir 40 yıllık daha yol almamız gerekiyor. Çünkü 11-12 bin sağlık ocağına ihtiyacımız var. İkincisi böyle tekelci bir anlayış rekabeti doğurmadığı için hastalar o zaman kendi bölgesindeki tek sağlık ocağına gitmek zorunda. Eğer oradaki hekimle bir diyalog kuramadı ise hastanın başka şansı kalmıyor. Ama bu yöntemle hastanın bu mecburiyetini bırakmıyorsunuz. Dolayısıyla sağlık çalışanları da hastaları iyi karşılama ve onlara kendilerini beğendirme gibi bir zorunluluk içine giriyorlar. Bu bir rekabet doğuruyor. Üç, sağlık ocaklarının pirimer koruyucu görevleri var, onu biz yok saymıyoruz. Onun için sağlık ocaklarını korumak istiyoruz. Yani bu sistemde sağlık ocaklarını yok etmek gibi bir niyetimiz yok. Koruyucu hekimlik görevine sağlık ocakları yine devam edecek.”

Aydın, sevk sisteminin ikinci basamakta ise şöyle işleceğini aktardı:

“Hastalar özel hastaneye gittiği zaman -henüz yayınlanmadı ama- paket programlar uygulanacak. Eğer hastane farklı ücret talep ediyorsa, gelen hastaya baştan bunu belirtecek. Eğer ikinci basamak bunu istismar eder de, ben bu hastayı başka bir hastaneye sevkedeyim biraz ben kazanayım, biraz o kazansın derse faturasından yüzde 30 indirim yapılacak.”

Aydın, soru üzerine, 1999 yılında SSK’ca yaşama geçirilen benzer düzenlemenin 8 ay sonra polikliniklerin iflası ve tarafların mahkemelik olmasıyla sonuçlandığı deneyimi incelemediklerini söyledi.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön