e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Haziran 2003  Sayı: 106

 

İTO’dan açıklama:

Tüm sorumlular açığa çıkarılsın

DGM Savcısı Ömer Süha Aldan’ın, Neşter Operasyonu ile ilgili iddianamesinin basına yansımasının ardından, İTO Yönetim Kurulu bir basın açıklaması yaptı. İddianamede yer alan suçlamaların ciddiyetine dikkat çeken İTO Yönetim Kurulu, yıllar süren bu aleni soygundan nasıl olup da kimsenin haberi olmadığını sordu.

1.gif (31424 bytes)Tıp Dünyası - İSTANBUL - İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu, Neşter Operasyonu ile gündeme gelen iddiaların ciddiyetine ve büyüklüğüne dikkat çekerek, “1994-2002 yılları arasında görev yapan Çalışma Bakanları, Müsteşarlar, SSK Genel Müdürleri, SSK Yönetim Kurulu üyeleri, satın almalardan sorumlu bürokratlar nasıl olmuş da bu aleni soygundan hiç haberdar olmamışlardır?” sorusunu yöneltti. İTO Yönetim Kurulu, SSK soygununun tüm sorumlularının açığa çıkarılmasını istedi.

SSK’de yolsuzluk iddiaları üzerine başlatılan Neşter Operasyonu’nda, DGM Savcısı Ömer Süha Aldan’ın iddianameyi tamamlamasının ardından, İTO Yönetim Kurulu 24 Mayıs Cumartesi günü bir basın açıklaması yaptı. Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Osman Öztürk, Dr. Güray Kılıç ve Dr. Hasan Ogan’ın bulunduğu basın açıklamasında, DGM Savcılığı’nın Neşter Operasyonu iddianamesini tamamladığı belirtilerek, “Yargı süreci sona ermeden suçlanan kişiler hakkında peşin hükümlerde bulunmak savunma hakkının ortadan kaldırılması anlamına gelecektir” uyarısında bulunuldu.

İddianamede SSK’nin yıllarca sistemli bir şekilde soyulduğuna ve soydurulduğuna dair çok ciddi iddiaların yer aldığının vurgulandığı açıklamada, olayın geçtiği ortam ve kurumla ilgili geçmiş kimi uygulamalar hakkında bilgi verildi. Öncelikle yolsuzluğun mekanizmasını 1994 yılında SSK ile tıbbi firmalar arasında yapılan bir protokolün oluşturduğu, bu protokolle SSK’nin satın alacağı tıbbi iyileştirici malzemelerin fiyatlarının o günkü piyasa koşullarına göre belirlendiği ve aradan geçen yıllarda bu malzemelerin fiyatlarının büyük ölçüde düşmesine karşın protokolün yenilenmediği, tıbbi malzeme satan firmaların mallarını SSK’ye verilen eski fiyatlarla satmaya devam ettikleri ve bu yolla katrilyonlarca lirayı bulan haksız kazanç elde edildiği belirtildi.

İddianamade, bu süreçte  SSK’de çalışan bazı hekimlerin de bu alışverişte aracılık yaparak firmalardan rüşvet aldıklarına da yer verildiğinin kaydedildiği açıklamada, iddialarla ilgili bir de örnek verilerek kalp ameliyatlarında kullanılan “koroner stent” alımına ilişkin ayrıntılar ortaya konuldu. Söz konusu malzemenin 1994 yılında 2 bin 450 dolar olduğu, fiyatların yıllar içinde hızla düşmesine karşın bugün hala aynı fiyattan SSK’ye satıldığı belirtildi. Bugün SSK’nin  protokol uygulamasından vazgeçip ihaleli alıma geçtiği ve alım bedelinin 193 dolara düştüğü aktarıldı.

Yöneticiler haberdar

2000 yılının başında SSK’nin tıbbi malzemeleri protokol fiyatlarının yüzde 30 eksiğine almaya karar verdiğinin, ancak kısa süre sonra gerekçesi ortaya konulmadan kararın geri alındığının vurgulandığı açıklamada, SSK soygununun gerçekleştiği yıllar boyunca SSK’yi yöneten siyasi yetkililer ve bürokratlar tarafından cevaplanması gereken çok sayıda soru olduğu anımsatıldı. Açıklamada,  “1994-2002 yılları arasında görev yapan Çalışma Bakanları, Müsteşarlar, SSK Genel Müdürleri, SSK Yönetim Kurulu üyeleri, satın almalardan sorumlu bürokratlar nasıl olmuş da bu aleni soygundan hiç haberdar olmamışlardır?” diye soruldu.

Asıl sorun ticarileşme

İddianamede hekimlere dönük olarak çizilen tablonun, mesleğini dürüstçe uygulayan hekimlerin büyük üzüntü ve öfkesine neden olduğu belirtilirken, asıl sorunun sağlığın ticarileşmesi ve sağlıkta özelleştirme olduğu belirtildi. Türkiye’de son yirmi yıldır uygulanan politikalarla kamu sağlık kurumlarının sistemli bir şekilde çökertildiğinin kaydedildiği açıklamada, artık devletin sağlık hizmetini bir yük olarak gördüğü, sağlık hizmetlerinin ticarileştirilerek özelleştirildiği belirtildi. İTO’nun açıklamasında bu duruma tabip odaları ile hekimlerin şiddetle karşı çıktıkları, siyasi iktidarların ısrarla sürdürdükleri bu politikaların da   sağlıktaki yolsuzluklara nesnel zemin oluşturduğu belirtildi.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön